HANGİ ADALET ?
Osmanlı'nın dağılmasına dahil olan gruplar devletin üst makamlarında görevlendirildi…
Canını malını feda edenler devletten uzak tutuldu
Osmanlı'nın dağılmasına dahil olan gruplar devletin üst makamlarında görevlendirildi…
Canını malını feda edenler devletten uzak tutuldu.
Devleti esas kuranlar ikinci plana atıldı.
Halkın yokluğu, derdi hiç düşünülmedi.
ANADOLU VEREM VE BİT İLE BOĞUŞURKEN ONLAR BALOLARDA İÇKİLİ ALEMLER YAPTI…
ADALET!
***********************************************************************
Erzurum'un ücra köylerinden taşkesen'de kumaş sıkıntısı çekildiği için, kız ve erkek çocukları
aynı entarileri giyerdi…
Jandarma korkusundan ahırlarda gizli gizli kur'an-ı kerim okurlardı…
Köy imamı olan bir kişi unutkanlıkla başında kavuk ile camiden çıkar ve eve giderken jandarmalar
tarafından yakalanıp 15 gün hasankale'de hapis yatırıldı…
ADALET!
*************************************************************************
1940'lı yıllarda en çok ekmeğin yokluğu hissedildi…
Ekmeği olanlar parmakla gösterildi…
Ekmeğin varsa ‘’ZENGİNSİN’’…
Ekmeğin Yoksa ‘’GEREKSİZSİN’’…
ADALET!
***************************************************************************
Anadolu halkının yokluk ve yoksulluğu iliklerine kadar yaşadığını bir dönemde kara sabana koşacak öküz bulamıyorlardı.
Hayvanlardan çifte koşulacak koşu öküzü herkeste yoktu.
İnek, Koyun ve Keçilerden ’’KAMÇI PARASI' adı altında vergi alınıyordu.
O kamçı parasına o zaman ’’YOL PARASI'’ derlerdi.
O yol parasını vermeyenler en az 20 gün, bir ay yol yapımında çalışırdı…
ADALET !
****************************************************************************
Kızlarla erkek çocuklarının arasında giyim bakımından fark kalmamıştı.
Komşulardan şehre gidenler varsa çocuğun entarisini ister veya babalarının paltosunu isterdi,
Birbirlerinin sırtındaki paltoları emanet alıp giderlerdi şehre.
‘’HİNT’’ kumaşından yapılan elbiseleri ‘’AĞALAR’’ giyerdi…
‘’VATANDAŞLAR’’ ise yamalı elbiseleri…
ADALET !
******************************************************************************
Türkçe ezan okumaları ve arapça kur'an-ı kerim okumamaları için tek parti döneminde
köy imamlarına yazılı belge verildi.
Bütün köy imamlarının hepsine bu belge elinizde olacak diye dağıtıldı.
Bu belgenin içinde, ben, arapça ezan okumayacağım , arapça kur'an okutmayacağım'
gibi 4-5 mühim madde vardı.
ADALET !
******************************************************************************
Tek parti döneminin canlı tanıkları kur'an kurslarının kapatılması, ezanın türkçe okunması,
camilerin buğday ambarı olarak kullanılmasına kadar hemen her şeye şahit oldu…
Halk ezanın Türkçe okunmasına , camilerin kapatılmasına tepkiliydi ama ses çıkaramıyordu.
‘’SALATÜ SELAM’’ dahi Türkçe söyleniyordu
Camiler yıkılıp arazisi vatandaşa satıldı.
ADALET !
*******************************************************************************
Asker Türkçe ezan nöbeti tutardı.
Cuma günleri, jandarma camide nöbet beklerdi, ezan Türkçe okunuyor mu diye ?
ADALET !
*******************************************************************************
Kur'an kurslarında Arapça kitap bulundurmak yasaktı
Büyük cezaları vardı.
Asker ne derse o oluyordu.
ADALET !
*******************************************************************************
İşte böyle bir ADALET ‘TEN GEÇTİ ÜLKEMİZ…
YASAKLAR VE CEZALAR İLE…
ŞİMDİ İSE ÖZGÜRLÜKLER İLE BİLİNİYOR ÜLKEMİZ…