HALKA SOR, VEKİLE DEĞİL!

Ak Parti, 31 Mart seçimlerinde halkın verdiği mesajı almayıp da halkla inatlaşmaya devam etti ve bu kez 23 Haziran seçimlerinde ciddi bir tokat yedi. 31 Mart seçimlerinde, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinde 13 bin olan fark 900 binlere yükseldi.

Ak Parti’nin yaşadığı seçim mağlubiyetlerinin sebeplerinin araştırılacağı ve gerekli dersin çıkarılacağı gibi sözler de her defasında olduğu gibi havada kaldı ve bu konuda da halkın mesajı yok sayıldı.

TABAN İHANETLE SUÇLANDI

Ak Parti’de son yıllarda yapılan bazı icraatlar ve atamaların yanlış olduğunu, bu gidişatın devamı halinde ciddi kırılmalara olacağını belirten çevreler davayı satmakla ve ihanetle suçlandı. Tayyip Erdoğan’ın duruşu ve mazlum ülkelere umut olduğu gerçeği yanında içerde ciddi sıkıntılar olduğunu belirten çevreler ötelendi. Buna karşı her türlü olumsuzluğa rağmen her şeyi güllük gülistanlık gören çevreler itibar gördü, siyasi ya da bürokratik olarak önemli mevkilere getirildiler.

HALKIN TERCİHİ YOK SAYILDI

Ak Parti’nin erime sürecini başlatan en önemli sebeplerden biri milletvekili listelerinin halkın talepleri ve beklentileri yerine bir merkezden belirlenmesi oldu. Şehirde sevilen, sayılan, şahsi oy potansiyeli ve milletvekili olarak önemli işler yapacağına inanılan isimler yerine çevresi tarafından bile sevilmeyen, şahsi hiçbir siyasi potansiyeli ve popülaritesi olmayan isimler listeye alınınca haktan kopuş da yavaş yavaş başlamış oldu.

Kendini ve şehrini en iyi temsil edebilecek isimleri listelerde göremeyen ve her seçim dönemlerinde Elazığ üzerinde hak ve söz sahibi olduğu iddiasıyla genel merkezi kendi listesine razı ve mahkum eden zatlar, Ak Parti'nin çöküş sürecini hazırladılar ve adeta ateşe attılar.

Bu davaya ve Recep Tayyip Erdoğan’a olan samimi duyguları ve bağlılıkları sebebiyle halkımız birkaç kez de olsa oy vermiş, bunu gören ve Elazığ’ın siyasi geleceğini şekillendiren zatlar yaşadıkları güç zehirlenmesi ile hiçbir hizmet ve yenilik üretemeyip kendi şov ve reklamlarını yapan bürokrasiyi de kendi tekellerine almayı başarmışlardır.

ERİME DEVAM EDİYOR

Bugün sadece ülkemizde değil Ak Parti’nin kalesi olan Elazığ’da da siyasi çözülme ve erimeler devam ediyor. Yerel siyasi aktörlerin iki, üç kişiyle görev icabı yaptıkları görüşmeler bile halkla buluşma ve kaynaşma olarak lanse ediliyor. Geniş kitlelerden kopuk, onların ne düşündüğü ve neler beklediklerinden habersiz siyasetçilik oyunu oynanıyor.

Düne kadar Ak Parti’ye ve Erdoğan’a toz kondurmayan samimi insanlar şiddetli bir şekilde eleştiriyorsa ve bu gerçeği siyasilerimiz de her gün şahit oluyorsa sıkıntı büyük demektir. Geçmişte yapılan dualar sükuta, yapılan samimi çalışmalar temkine, güzel icraatları anlatmalar yerini eleştirilere bırakmış durumda.

MİLLETVEKİLİ TOPLANTILARI BOŞ

Son günlerde 31 Mart yerel seçimleri ve İstanbul hezimetinin sebeplerini masaya yatırmak amacıyla milletvekilleri ile seri toplantılar yapılıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul milletvekilleri ile başladığı toplantılara devam ediyor.

Olumsuz süreç ve sonucun müsebbipleri ile neler konuşulur, sahanın hissiyatı ve halkın gerçek görüşleri o toplantılara nasıl yansır ya da yansır mı sorusunu soran vatandaşlar, siyaseti çok iyi bilen Erdoğan’ın bu toplantılar yerine milletvekili dışında samimi gördüğü insanları ya da bağımsız anket kuruluşlarını sahaya sürmesinin daha isabetli olacağını ifade ediyorlar.

Sahada “Ak Parti’nin mevcut oyunu tespit etme yerine sizce Ak Parti’nin en önemli hataları ne oldu, halk Ak Partiden ne bekliyor, Ak Partinin toparlanması için hangi adımlar atılmalıdır” şeklinde sorular sorularak halkın gerçek düşünceleri öğrenilmeli ve mutlaka adım atılmalı.

GÖNÜL ALMAK İCRAAT İLE OLUR

Halkın bugünlerde en çok konuştuğu ve beklediği kabinede değişikliğinin önemli bir adım olacağını, Erdoğan’ın bu konuda atacağı adımın kendisini halka ve tabana yaklaştıracağını belirten vatandaşlar, beklentilere karşılık atılacak adımlar ne kadar gecikirse güvensizliğin de o derece artacağını ifade ediyor.

ERDOĞAN KOLAY YETİŞMEDİ

Türk siyasetinde milletin adamı olan Adnan Menderes, Turgut Özal ve Necmettin Erbakan’dan sonra zincirin son halkasını oluşturan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kolay yetişmediğini, görev süresince halkın ve onun değerlerinin yanında bir duruş sergilediğini, bu duruşu sebebiyle defalarca suikast düzenlendiği,15 Temmuz darbe girişimi ile ortadan kaldırılıp ülkenin Amerika güdümüne sokulmak istendiğine ama her defasında Allah’ın da yardımıyla halka sığınan ve halkın da sahip çıktığı bir liderin birilerinin hırslarına kurban edilmemesi gerektiğine değinen vatandaşlar, siyasette uzun süreden beri arz-ı endam eden yüzlerin artık aynaya bakmaları gerektiğini ve kabul görmediklerini anladıkları anda kenara çekilmesini bilmeleri gerektiğini bu tavrın onları halkın gönlünde daha çok büyüteceğini ifade ediyorlar.