HALİMİZ AHVALİMİZ

Bir arkadaş grubuyla bir yerde oturuyor, bir yandan muhabbet ediyor, bir yandan da çay içiyoruz

HALİMİZ AHVALİMİZ
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Bir arkadaş grubuyla bir yerde oturuyor, bir yandan muhabbet ediyor, bir yandan da çay içiyoruz.

            Baharı müjdeleyen bir hava…

Siyaset konuşmayalım diyoruz ama bırakmıyorlar.

Yaşı ellilerin çok üstünde benim tanımadığım birisi balıklama atlıyor söze…

”Avrupa’ya vizesiz seyahat dönemi başlıyor” diyerek adeta bizlere müjde veriyor.

Sayısalda 6’yı bulmuş gibi öğlesine seviniyor ki garibim.

                                             ***

Adama bakıyorum bırakınız Avrupa’yı askerlik hizmeti de olmasa kendi şehrinden başka bir şehir görmemiş bir görüntüsü var.

Daha fazla dayanamıyorum “Arkadaş sen Türkiye’de kaç tane vilayetimizi gördün?” Diyorum.

“İstanbul’u gördüm” diyor.

İstanbul’u görmeyen kim var ki!..

Yolgeçen hanıdır İstanbul.

Adam Türkiye’de İstanbul’dan başka bir yer görmemiş ama Avrupa’ya yapılacak olan vizesiz seyahate seviniyor.

Tıpkı elektrik parası vermesin diye televizyon ışığında oturan vatandaşın geceleri Beştepe’yi ışıl ışıl aydınlatan 1150 odalı sarayın rengârenk görüntüsünü ülkenin zenginliği ve onuru olarak görenler gibi…

Bu güzel havada bu güzel havayı kirletmeyelim siyaset konuşmayalım diyoruz ama adam bırakmıyor ki. Hiç gereği yokken AKP’nin yaptığı icraatları sayıp dökmeye başlıyor.

AKP yol yaptı, hastane yaptı, okul yaptı, cami yaptı...

Bir nefes alır almaz devam ediyor övgülerine…

Adalet Bakanlığını solculardan SSK’yı Kemal Kılıçtaroğlu’ndan kurtardı diyor.

Başımda dumanlar çıkmaya başlıyor kendisine “Yahu sen ne mezunusun?” diyorum.

“İlle ki bir yerden mezun olmak mı gerekiyor?” diye cevaplıyor.

Anlıyorum ki eğitim bunlar için önemli değil.

Bunlar mercimek gillerden…

                                             ***

Bu ve bunun gibi tarihimizi, coğrafyamızı, halimizi ahvalimizi bilmeyen insanları düşünüyorum. Bu gibi insanların hangi siyasi partiye daha yakın olduklarını merak ediyorum.

Akşam eve gittiğimde “Eğitim seviyesine göre oy dağılımı” yazıyor cevabını GOOGLE amcadan rica ediyorum.

Anında bir tablo ile cevaplıyor GOOGLE amcamız bu sorumuzu.

Hadi gelin bir göz atalım bu tabloya…

AKP:

Diplomasızlar:  % 63,2

İlkokul: % 51,2

Ortaokul: % 41,9

Lise: % 33,3

Üniversite: %26,6

Dikkat buyurun eğitim seviyesi yükseldikçe oy oranı azalıyor

                                             ***

CHP:

Diplomasızlar: % 13,6

İlkokul % 18,8

Ortaokul: %25,1

Lise: % 25,6

Üniversite: % 39,9

Bu tabloda da eğitim seviyesi yükseldikçe oy oranı artıyor.

**

MHP’de de öyle eğitim seviyesi yükseldikçe partinin aldığı oy oranı da yükseliyor. Yani üniversite mezunu diplomasızlardan daha fazla oluyor.

Tabi bu bir anket sonucudur, doğrudur yanlıştır vebali yapanın boynunadır. Bu yüzden bize kızmanıza gerek yok.

 

                                SURİYELİLER

 

Basınımızda çıkan haberlere göre ülkemizde bulunan iki milyonu aşkın Suriyelilerin her gün 125 tane çocukları oluyormuş. Yani her gün 125 Suriyeli kadın doğum yapıyormuş.

Acaba bunlarında birinci, ikinci ve üçüncü çocukları ile ilgili ödüller veriliyor mu?

Birinciye çeyrek, ikinciye yarım, üçüncüye tam altın gibi…

Bu demektir ki Suriyeliler bu sayıda kaldığı sürece:

Günde: 125 doğum,

Senede: 45.625 çocuk,

On senede: 456.250 adet çoğalacaklar. (İkiz doğumlar hariç)

Yarın bunlara vatandaşlık ve oy hakkı da verilirse AKP’nin oyları % 60’ı bulurda geçer inşdigerah.

Nasıl olsa çoğalmanın eğitimi, kültürü yok.

Sen onlara patates nohut mercimek verirsin. Onlarda mercimeği fırına verir olur biter. 

Demek ki bu işler açıkta da olabiliyormuş, çadırlarda da…

Ne diyelim.

Siyasi geleceğimiz için “Bir oy bir oydur...”

Hayırlı uğurlu olsun.

Allah analı babalı büyütsün

 

                                            ***

İşte bizim halimizde ahvalimizde budur sevgili okurlarım.

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk “En büyük tehlike cehalettir görüldüğü yerde ezilmelidir” dedikten sonra cehalete prim verildiği günlere geldik.

Allah sonumuzu hayreylesin.