HAKİMİYET, SADECE HAKİMİYET'TEN İBARET DEĞİL

Hakimiyet Gazetesi olarak şehrin problemleri, aksaklıkları ve çözüm önerilerimiz yanında ülke sorunları ve çözümleri konusunda görüşler serdettiğimiz bizleri dikkatle takip eden okurlarımız yakından bilir.

Gazeteciliği; salt haber verme ve rutin haberleri hiçbir yorum katmadan nakletmeden öte bir misyona oturttuğumuz ve manevi bir mesuliyet duyduğumuz içindir ki zaman zaman gönül verdiğimiz cenahın yanlışlıklarını da dile getirmekten imtina etmedik, etmeyeceğiz.

Amacımız, eleştirmek değil, bedeli olumsuz olarak hem kendi davalarına hem de ülkeye verdiği zararları dile getirmek ve buna engel olmaya çalışmak.

Bu girişten sonra gelelim asıl konuya. Hakimiyet olarak ülkeye hizmet veren ve bunu kelle koltukta yürüten Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı ve onun mücadele azmini her zaman takdir etmiş ve desteklemişizdir.

Yine bu misyona bir şekilde hizmeti dokunan isimleri de mümkün mertebe üstte tutmuş ve her zaman destekçileri olmuşuzdur.

Bunları yaparken göstere göstere yapılan ve sonuçlarının misyona aleni zarar veren eylem ve söylemleri de kınayanın kınamasına aldırmadan korkusuzca yazdık.

İstanbul Büyükşehir seçimlerinin yenilenmesinde ısrarın yanlış olduğunu hep dile getirdik. Ak Parti’den CHP’ye geçen İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlarının hizmetlerini engellemeye çalışılmasının yanlışlığını dile getirerek bu hareketlerin onları mağdur edebiyatıyla daha çok büyüteceğini dile getirdik.

http://www.elazighakimiyethaber.com/imamoglu-nu-kim-buyutuyor/42740/

Hizmetin herkeste güzel olduğunu, insanların hayatlarının kolaylaştırmak hele hele pandemi sürecinin etkisiyle dar gelirliler yanında varlıklı birçok insanın da mağdur olduğu bu süreçte elini taşın altına koyan bir kurum ve kuruluşu eleştirmek ve hizmetlerine engel olmak yerine desteklenmesini savunduk ve buna muhalif eylemleri açık yüreklilikle eleştirdik.

http://www.elazighakimiyethaber.com/iyilik-herkeste-guzeldir/43090/

Bir eleştirimiz de Cumhurbaşkanımızın pandemi sürecinde sık sık yaptığı basın toplantılarının sonuna sakladığı ve CHP’ye yüklendiği bölümlerin yanlışlığını dile getirdik.

Hemen her kesimin takdirle karşıladığı ve başarılı bulduğu salgınla mücadelenin anlatıldığı ve alınan önlemler ile halka tavsiyelerin yapıldığı toplantıların sonuna eklenen CHP eleştirilerinin, hem çalışmaları gölgede bıraktığını hem de bu zor sürecin dilinin bu olmaması gerektiğini yazdık.

Yazmakla kalmadık, yazılarımızın Sayın Cumhurbaşkanımıza ulaşması için emin ve güvenilir kaynaklara ve resmi hesaplara da özellikle mail attık. Amacımız toplumun büyük bir çoğunluğunun hissiyatını ve beklentilerini Cumhurbaşkanımızın da bilmesi ve öğrenmesiydi.

Hatta bu yazımızda danışmanlara yüklenmiş ve neden halkın hissiyatına tercüman olacak bilgileri cumhurbaşkanımıza ileterek yapılması gerekenleri rapor etmediklerini ve görevlerini hakkıyla yapıp uyarılarını yapmadıklarını ifade etmiştik.

http://www.elazighakimiyethaber.com/danismanlar-cok-kotu/42957/

Geçtiğimiz gün cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan’ın yaptığı toplantıdaki söylem ve duruşu gördük ve Hâkimiyet olarak yazdıklarımızın karşılık bulduğunu görmek bizleri mutlu etti.

Zira Cumhurbaşkanı Erdoğan, son basın toplantısında sadece süreci, alınan önlemleri ve adım adım normalleşme takvimin açıklamış, önceki toplantılarda yaptığını aksine son bölümde CHP’ye yüklenmemiş, hatta süreç içinde CHP’li belediyelerin yaptıkları çalışmalar için teşekkür etmişti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu tavrı ve söylemi kendisini daha da yüceltmiş ve büyük devlet adamı ve siyasi lider konumunu daha da güçlendirmişti.

Erdoğan’ın bu toplantılardaki CHP’yi eleştirme faslının iptal edilerek hangi partiye mensup olursa olsun 85 milyonun cumhurbaşkanı sıfatıyla birleştirici ve kucaklayıcı bir dil kullanması CHP’de karşılık bulmuş, CHP Genel Başkanı yaptığı başarılı çalışmalar sebebiyle Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya ve tüm sağlık çalışanlarına teşekkür etmişti.

 Aynı günün akşamı Habertürk televizyonunda Didem Arslan Yılmaz'ın sunduğu "Türkiye'nin Nabzı" programına katılan ilimiz CHP milletvekili Gürsel Erol, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun bu üslup ve yaklaşımlarının çok önemli ve güzel bir gelişme olduğunu anlatırken yüzünde beliren memnuniyet ve mutluluk ifadesi ülkenin siyaseten de normalleşme sürecine gidiyor olmasının da bir belirtisiydi.

Artık insanlar, siyaseti kör kuyuların karanlık ve sonuç getirmeyen tartışmaların aracı olmaktan bıktı. Siyaset yapıcı yönüyle de güzel ve yapana kazandıracak bir alan haline geldi.

Aradan aylar geçmiş ve ülke önemli sorunlarla boğuşurken ve siz bu konuda yapmış olduğunuz ve hep takdir gören çalışmalarınız anlattığınız bir önemli toplantının sonunda Külliyeye hangi CHP’li gitti gibi eskimiz bir tartışmayı görüntüleriyle verirseniz bunun karşılığı siyaseten size artı değil eksi getirir.

İşte bizlerin Anadolu’nun bu vefalı şehrinde olsak da içimizden gelen ama en yetkili kişiye ulaştırılma yollarını da kullanarak duyulmasını istediğimiz gerçekler, karşılık bulmuş ve gereken yapılmıştır.

Tepkilerimizin devletimizin en üst makamında bulunan cumhurbaşkanımız tarafından dikkate alınması ve gereğinin yapılması bizleri mutlu etmekle birlikte yeni dönemin Türkiye’si açısından da ümitvari olmamızı sağlamıştır.

Bu gerçekler de gösteriyor ki Hâkimiyet, sadece Elazığ’da yayın yapan günlük bir gazete olan Hakimiyet’ten ibaret değildir.

Hâkimiyet; halkın vicdanıdır, hissiyatıdır.

Hakimiyet; sosyal olayları, siyaseti ve bürokrasiyim çok iyi gözlemleyen ve aksaklıkları kırmadan dökmeden doğru alternatifleriyle birlikte sunan bir birikimin adıdır.

Hakimiyet, kendi gönül verdiği ve desek olduğu misyon ve oluşumların hatalarını da yazan ve eleştirmekten çekinmeyen bir cesarettir.

Hâkimiyet, kısır ve mahalle dedikoduları modunda yapılan varoş gazeteciliğinden çok uzak, yapılan yanlış ve hataların gelecekte nelere mal olabileceğini gören ve tarafları uyaran bir ferasettir.

Hakimiyet, “biri bayramlık biri idamlık iki gömleğim var” diyerek her türlü küresel güçlere rağmen halkı için çırpınan Erdoğan’ın kutlu davasına halel getirmelerin yanlışlarını açıkça yazıp tavsiyelerde bulunan gerçek ve samimi bir dosttur.

Hakimiyet, dünyanın imkân, maaş ve statü verilen havalı danışmanlara rağmen, onlardan daha iyi gözlem yapan, yapılan her bir icraat ve söylemin toplum vicdanında nasıl yankı bulduğunu ve nasıl sonuçlar doğuracağını çok iyi görebilen ve bunu birileri okusun da gerekli, önlemleri alsın diye bu sayfalara aktaran bilabedel çalışan ve öngörüleri ile hep haklı çıkan zirve bir üst akıldır.

Kısaca Hâkimiyet, sadece Hakimiyet’ten ibaret değildir.