Hakimiyet Kadar Olamadınız!
Geçtiğimiz gün, Hakimiyet'e Göre köşemizde 'Dil Koparmak' başlığı ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Sezen Aksu'nun yazdığı şarkısı sözüne verdiği tepkiyi abartılı bulduğumuzu ifade etmiştik.
Dil koparmak ve had bildirmek ifadelerinin Cumhurbaşkanının üslubu ve tarzı olmaması gerektiğini dile getirmiş ve bunu açıkça yazmıştık.
Bizlerin bu yazısından sonra, Ak Parti eski milletvekili ve şu an Ak Parti Genel Merkezine danışmanlık yapan ve saygın bilim insanı Prof. Yasin Aktay, Yeni Şafak’taki “Hz. Âdem, İlk İnsan ve İlk Peygamber” yazısında şu görüşleri dile getirmiş.
“Sezen Aksu’nun Hz. Âdem ve Havva’ya hakaret olarak algılanan ‘Harika Bir Şey Yaşamak’ isimli şarkısıyla ilgili tepkiler ve tartışmalar, doğrusu ilginç bir hal aldı. Gözlemleyebildiğim ilginçlik, sosyal medyadaki tepkilerle takip edebildiğim çok sayıda WhatsApp grubundaki değerlendirmeler arasındaki bariz fark. Tamamı muhafazakâr, İslami kesimden insanlardan oluşan bu gruplarda Sezen Aksu’nun bu sözleri hakaret maksadıyla söylememiş olduğuna ve elbette lafız olarak yanlış olsa da bu kadar tepkiyi hak etmediğine dair çok güçlü bir kanaat var.”
Şunu söylemeye çalışıyor Yasin Aktay: “Çoğunluğu bizim mahallenin mensubu olan çok sayıdaki WhatsApp gurubundaki paylaşımcılar, Sezen Aksu’nun bu kadar tepkiyi hak etmediği yönünde fikir belirttiler”
Peki, çoğunluğu Prof. Yasin Aktay’la aynı WhatsApp grubunda olma şerefine ve seviyesine sahip olan Ak partili yazar-çizer, entelektüel, bürokrat, düşünür bu düşüncelerini Hakimiyet Gazetesi’nin yaptığı gibi açıkça ve cesurca yazmaz ve konuşmazlar da sadece kendi WhatsApp guruplarında bu görüşleri dile getiriler.
Keşke bu insanlar, WhatsApp gruplarında ortaya koydukları bu güçlü kanaati toplum önünde de dile getirebilme yürekliliğini gösterebilseler.
Nedir bu insanları bu kadar pısırık, korkak ve ürkek yapan şey. Nemalanmalarının biteceğinden mi korkuyorlar? İhalelerin kesileceğini mi düşünüyorlar? Yoksa daha üst seviyeyi hayal ettikleri makamları ve siyasi mevkilerin hayaliyle mi susmayı tercih ediyorlar.
Belki birçoğunun bizzat Erdoğan ile hukuku, tanışıklığı ve muhabbeti olan koca koca adamlar, bir Hakimiyet kadar olamıyor. “Bu, çok doğru olmadı” diyecek kadar bir yürek ortaya koyamayan menfaatçi kişileri atın çöpe gitsin.
Bu tipler, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a iyilik etmiyorlar. Bu tip insanlar, yaşananları perde ardından takip edip sonunda duruma göre vaziyet alıp gemisini yürütmeye çalışan çıkar düşkünü ve ikbal avcısı menfaat ve çıkarcı insanlardır ve herhangi bir olumsuzlukta Ak Parti’yi ilk terk edecekler arasındadırlar.