HAİNLERİN GERÇEK YÜZÜ

Bugün ki yazıma Hz

HAİNLERİN GERÇEK YÜZÜ
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Bugün ki yazıma Hz. Süleyman döneminde yaşanmış bir olayı kaleme alarak başlamak istiyorum: Hz. Süleyman zamanında bir kuş, kanadını bir sofînin kırdığından şikâyet ile Hz. Süleyman’a gelmiş. Hz. Süleyman da o kuşun şikâyetçi olduğu sofîyi huzuruna getirtip sormuş:

— Bak, bu kuş senden şikâyetçi. Niye bu kuşun kanadını kırdın?

Sofî cevap vermiş:

— Sultanım, Allah bu mahlûkatı bizim emrimize musahhar kılmıştır. Ben bu kuşu avlamak istedim, önce kaçmadı. Yanına kadar gittim, yine kaçmadı. Ben de bana teslim olacağını düşünerek üzerine atladım. Tam yakalayacakken kaçmaya çalıştı. O esnada da kanadını incittim. Ona kaçması için fırsat verdim, fakat o bekledi. Adeta “Gel beni tut, ne istiyorsan yap,” dedi.

Bunun üzerine Hz. Süleyman kuşa hitaben demiş ki:

— Bak, bu adam da haklı. Sen niye kaçmadın? O sana sinsice yaklaşmamış. Neticede sen hakkını savunabilirdin. Şimdi kolum kanadım kırıldı diye şikâyet ediyorsun.

Kuş, Hz. Süleyman’a şöyle cevap vermiş:

— Efendim, ben onu sofî kıyafetinde gördüğüm için kaçmadım. Avcı olsaydı o zaman hemen kaçardım. Fakat bundan bana zarar gelmez diye öylece bekledim.

Hz. Süleyman bu savunmayı beğenmiş ve kuşu da haklı bulmuş. Kısasın yerine gelmesi için:

— Kuş haklı. Hemen bu sofînin kolunu kırın, diye emretmiş.

Kuş o anda:

— Efendim, böyle yapmayın! Diye feryat etmeye başlamış.

— Ne yapayım? Diye sormuş Hz. Süleyman.

— Efendim, bunun kolunu kırarsanız, kolu iyileşince yine aynı şeyi yapmaya kalkar.

Bu söz üzerine Hz. Süleyman:

— Peki, ne yapalım? Diye sormuş tekrar.

Kuş bu sefer şöyle cevap vermiş:

— Siz bunu sofî kıyafetinden, libasından sıyırın! Sıyırın ki benim gibi kuşlar aldanmasın!

Hz. Süleyman döneminde yaşanmış olan bu olayı günümüzde yaşanılan olaylarla bağdaştıralım. Fetö yıllardır devlet içerisinde dini kullanarak devlette yapılanmaya çalıştı. Yetmedi milletten himmet adı altında paralar toplayarak okullar, yurtlar yaptı ve kendilerini dine hizmet ediyoruz diyerek halka tanıttılar. Tüm bunları yaparken de gizli bir ajanda oluşturdular ve kendilerince ülkeyi ele geçirmek için planlar yaptılar. Tabi unuttukları bir şey vardı. Herkesin bir planı olabilir ama Allah’ın da bir planı vardı ve bu plan her plandan üstündü. Yüce yaradan kendi adını kullanarak iş yapmaya ve milleti kandırmaya çalışan bu terör örgütünün iç yüzünü öyle güzel ortaya çıkardı ki… İlk önce MİT kriziyle ortaya çıkmaya çalıştılar, yetmedi dershanelerin kapanmasını devlet elden gidiyor, ülke kötüye gidiyor diye gösterip kendilerince milleti galeyana getirmeye çalıştılar. Bu da kesmedi,17/25 Aralık operasyonlarına kalkıştılar ve sözde din adamı fetullahçı terör örgütünün lideri olacak adam beddualar savurmaya başladı. Millet artık fetönün gerçek yüzünü görmeye başlamıştı ama hala sözde hocalarını savunanlar vardı. Onlar da 15 Temmuz gecesi terör örgütü liderinin halini ve nasıl bir hain plan içinde olduğunu gördüler sanırım. Sayın Cumhurbaşkanımız 17/25 Aralık operasyonundan sonra defalarca uyardı insanları bunlar terör örgütü bunlara güvenmeyin, bunlar dış güçlerle iş birliği yapıp ülkemize saldıracaklar dediğinde çoğu insan inanmadı belki, hatta bu kadar da yapmazlar dedi. Ama hepsini de yaptılar. Artık takke düşmüş kel görünmüştü. Terörist başının hoca hırkası üzerinde durmamalıydı, bu adam artık terör örgütü lideri olarak anılmalıydı ve öyle de oldu. Hz. Süleyman’ a şikâyete gelen kuşun isteği günümüzde de gerçekleşti ve bu örgütün gerçek yüzü tam olarak ortaya çıktı. Fetönün lideri artık milletimizi kandıramayacak, insanları dine hizmet ediyormuş gibi aldatamayacak ve saltanatını devam ettiremeyecek. Bu ibretlik olay Allah adını kullanarak iş yapmaya ve kendi saltanatını kurmaya çalışan herkese de örnek olsun. Artık Allah’ın adını kullanarak insanları kandırmaya çalışmasınlar. Devletimiz de bize bu hainlerin başka kimler olduğunu, bu şekilde başka yapıların olup olmadığını, bu yapının daha başka hangi kılıklara girdiğini de bizlere ayrıntısı ile göstersin.