HADİ GELİN KARTOPU OYNAYALIM
Sen ne güzel vali, ne özel idareci ve ne güzel insansın öyle. Bir ilin valisinden söz eden cümlemize “sen” kelimesini kullanmamız bile ne kadar güzel ve özel bir duygu.
Biz, size “sen” diyoruz ya vali abi. Bu “sen” de ne muhabbetler, ne içtenlikler var.
Sen ki, kar mı yağmış şu Harput’un başına bir gideyim de bir müşkülleri var mı diye çıktığın Harput’ta, Kur’an kursunda kendi sınıflarında eğitim gördükleri anda aşağıdan cama kartopu fırlatıp, “hadi çocuklar gelin kartopu oynayalım dedin ya… İnan ki hem çok duygulandık hem de çok mutlu olduk.
Sendeki nasıl bir yürek ve sevgi ki çocukları hem coşturdun hem de oyuna zevk ve eğlence katmak için “hadi bana kartopu atın, tutturursanız kar tatili yapacam” dediniz.
Ne desek bu davranış için, ne yazsak bu an için yetersiz kalacak. Elazığ’ın gakko valisi Çetin Oktay Kaldırım…
Sen var ya sen… Bu duruşunla tüm ezberleri bozdun. Recep Yazıcıoğlu’ndan sonra belki de ilk kez bu kadar gönüllere giren ve oradaki tahta oturan sen oldun.
Sen, devletin ve özellikle halktan kopuk sadece makam odalarından ülkeye bakan idareci profilini yerle yeksan ettin. Sen, bürokrasinin o soğuk yüzünü Harput’un soğuğuyla birleştirip Ağustos sıcağına dönüştürüp cemre gibi gönlümüze ve yüreğimize düştün ya….
Biz senden çok ama çok razıyız. Rabbim de senden razı olsun.