Güven Yok, Müracaat Az
Kurumunu tanıtmak , hak arama ve kamu tarafından oluşturulan CİMER, Kişisel Verileri Koruma Kurulu, Türkiye İnsan Hakları Eşitlik Kurulu, Etik Kurulu ve Açık Kapı uygulamaları hakkında bilgi vermek amacıyla illerde programlar düzenleyen Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, toplumun bu hesap sorma mekanizmalarını yeterince tanımadığını dile getirdi. Elazığ'dan Kamu Denetçiliği Kurumu'na yapılan başvuru sayısının 1.456 gibi az bir rakam olduğunu açıklayan Malkoç, bu müracaatların kaç tanesinin çözüldüğüne dair bilgileri vermemesi, bu kurumlara vatandaşlar yeterince güvenmiyor mu? sorusunu gündeme getirdi.
Kübra Kabukçu/Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç’un yurt genelinde başlattığı bilgilendirme toplantılarının bir durağı da Elazığ oldu. Tunceli’de yürüttüğü toplantıların ardından ilimize gelen Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç programı kapsamında ilk olarak Elazığ Valisi Dr. Ömer Toraman ve Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları’nı makamında ziyaret etti.
Elazığ’daki temaslarını sürdüren Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, Fırat Üniversitesinde öğretim üyeleri ve öğrencilerle buluştu ve kurumu hakkında bilgiler verdi. Daha sonra basın mensuplarıyla kahvaltı yapan Malkoç, Sivil Toplum örgütleri ile de bir araya geldi.
ELAZIĞ’DAN 1.456 BAŞVURU
Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, Elazığ’dan Kamu Denetçiliği Kurumu’na yapılan başvuru istatistiklerini de açıkladı. Elazığ’da Toplamda 1.456 başvuru olurken en fazla başvuru ekonomi, maliye ve vergi konularında olduğunu ifade etti.
EN ÇOK BAŞVURU EKONOMİ,MALİYE VE VERGİ
Açıklanan verilere göre, Adalet, milli savunma ve güvenlik konusunda 153, ailenin korunması konusunda 1, Bilim, sanat, kültür ve turizm konusunda 7, Çalışma ve sosyal güvenlik konusunda 94, Çocuk hakları konusunda 27, Eğitim-öğretim, gençlik ve spor konusunda 126, ekonomi, maliye ve vergi konusunda 424, enerji, sanayi, gümrük ve ticaret konusunda 17, engelli hakları konusunda 13, gıda, tarım ve hayvancılık konusunda 1, insan hakları konusunda 53, kadın hakları konusunda 1, kamu personel rejimi konusunda 366, mahalli idarelerce yürütülen hizmetler konusunda 32, mülkiyet hakkı konusunda 20, nüfus, vatandaşlık, mülteci ve sığınması hakları konusunda 15, orman, su, çevre ve şehircilik konusunda 35 başvuru yapıldı.
2010 YILINDAN SONRA BİRÇOK ŞEY DEĞİŞTİ
Kurumu hakkında bilgi veren Malkoç, “Kamu Denetçiliği Kurumu Türkiye’nin en yeni ve en genç kurumlarından bir tanesidir. 2010 yılında yapılan anayasa değişikliği ile hayatımızda birçok şey değişti. Özellikle hak ve özgürlükler alanında çok önemli ve ciddi adımlar atıldı. Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru bunlardan bir tanesidir. Kamu Denetçiliği Kurumunun kurulması, anayasanın 74. Maddesinde yer alması de bu önemli değişikliklerden birisidir.” dedi.
TOPLUMUMUZ YETERİNCE BİLMİYOR
Malkoç,“CİMER, Kişisel Verileri Koruma Kurulu, Türkiye İnsan Hakları Eşitlik Kurulu, Etik Kurulu veya Açık Kapılar kuruldu. Bu anlamda hak ve özgürlüklerin kullanılması, iyi yönetimin talepleri noktasında yapılan kamu hizmetlerinin denetimlerinde kamu görevlerinin ve işlemlerinin hukuka uygunluğunun denetlenmesi açısından son derece önemli. Anayasada ve yasalarımızda bulunan hak ve özgürlükler, bugün Avrupa’nın birçok ülkesinde daha ileri düzeyde.”
“GEREKLİ BİLİNCİ OLUŞTURABİLİRSEK BİRÇOK SORUN DÜZELİR”
Hak arayışlarının yapılması ve kullanılması amacıyla yeterli bilinç ve şuur oluşturulması gerektiğini ifade eden Malkoç, “Bu konuda bilinç ve şuur oluşturabilirsek, şikayet ettiğimiz konuların birçoğunun kendiliğinden düzeleceğini görürüz ve biz buna şahidiz. Kamu hizmeti veren kurumlardaki yöneticilerin, hukukun üstünlüğü konusunda hakkaniyet, adalet ve insan hakları konusunda daha duyarlı olmalarını temin etmek. Bu hukukun üstünlüğü konusunu kültür haline getirmek. Kamu Denetçiliği Kurumu, anayasa ve 6328 sayılı kanunda kendisine verilen görevler ifa ederken aynı zamanda da bu konuları topluma aktarmak, halkın daha aktif olması, var olan mekanizmaları iyi kullanması için belli çalışmalar yapmaktadır.” şeklinde konuştu.
SORUN TANINMA DEĞİL GÜVEN
Kamu başdenetçisi Malkoç, her ne kadar Anayasada ve yasada belirtilen bu hak ve özgürlüklerin kullanılması için inşa edilen mekanizmaları toplumumuz yeterince bilmediğini ve bu kurumlardan nasıl istifade edeceği noktasında da yeteri kadar bilgilendirme yapılmadığını ifade etse de asıl sorun halkın bu kurumlara olan güven problemi. Herhangi bir kurum ya da yetkilinin yaptığı yanlış uygulama ve haksızlığın bu kurumlar aracılığıyla şikayet eden vatandaşın müracaatı, şikayet ettiği kurum ve yöneticiye gidiyor ve onun verdiği cevap da vatandaşa iletiliyor. Bu yanlış uygulamalar dolayısıyla kamunun denetlenmesi olmadığı gibi vatandaş, yaptığı şikayetten bir sonuç alamayınca şikayet etme yolunu kullanmaktan vazgeçiyor.
BAĞIMSIZ ARAŞTIRMA VE SORUŞTURMA YAPILMALI
Kamu kurumlarının “şeffaf ve adil devlet” anlayışını hakim kılmak amacıyla hayata geçirdiği CİMER, Kişisel Verileri Koruma Kurulu, Türkiye İnsan Hakları Eşitlik Kurulu, Etik Kurulu ve Açık Kapı uygulamalarının yanlış kurgulanması ve şikayet eden vatandaş ile şikayet edilen kurumun karşı karşıya getirilmesi ve ilgili kurumun savunmasının hiçbir soruşturma ve denetime tabi tutulmadan resmi yolla iletilmesi sorunu çözemediği gibi vatandaşın kamuya güvenini sarsıyor.
Vatandaşlar tarafından yapılan ve zaman zaman ciddi iddiaların yer aldığı şikayet içerikli müracaatlarının konunun muhatabı kuruma gönderilip onun cevabının esas alınması yerine her ilde kurulan bir komisyon marifetiyle bağımız olarak incelenmesi, gerekli bilgi ve belgelerin talep edilip bir rapora bağlanmasının daha doğru bir uygulama olacağını dile getiren uzmanlar, Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç’un böyle bir zihniyet devrimi yapması halinde kamuya güvenin sağlanabileceği gibi şeffaf ve adil devlet anlayışının da toplumda olumlu karşılık göreceğini dile getiriyorlar.