Gürsel Erol: Türkiye'nin Umudu Çiftçilerimiz Umutsuz Bırakılmamalı

Türkiye'nin en önemli hububat üretim merkezlerinden biri olan Elazığ'da çiftçiler, hasada başladı ancak hasadın ne tadı var ne tuzu…

Gürsel Erol: Türkiye'nin Umudu Çiftçilerimiz Umutsuz Bırakılmamalı
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Türkiye’de mazot, gübre, işçi maliyeti her geçen gün artarken bu durum çiftçilerin umudunu kırıyor ve üretici sayısı her geçen gün azalıyor. Gıdanın dünyada bu kadar önemli bir noktaya evrildiği günümüzde çiftçinin yeterli desteği alamaması da büyük tepkilere neden oluyor.

Bu konuda Elazığ’da başlayan hasat sonrası açıklamalarda bulunan CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, Elazığ’ın önemli bir tarım kenti olduğunu, şehrin tarım konusunda yaşadığı sorunlara Elazığlı çiftçilerin ışık tuttuğunu belirterek, çiftçinin ve üreticinin umutsuz bırakılmaması gerektiğini söyledi.

Hububat alım fiyatları 2024 yılı için Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) tarafından ekmeklik buğday için ton başına 9.250 TL, makarnalık buğday için 10.000 TL arpa ton başına 7.250 TL olarak belirlemiştir. Bu rakamlar TÜİK’in açıkladığı enflasyon verilerine göre bile komik rakamlardır. Enflasyonun çift haneli rakamlarda dolaştığı günümüzde geçen yıl 8,25 liradan alınan buğdayın bu yıl ton başına 1.000 liralık bir artışla alınacağının açıklanması üreticimizin bütün umutlarını kırmıştır. Buradaki temel sorularımız geçen yıl mazotun litresi ne kadardı, bu yıl ne kadar? Geçen yıl gübre fiyatları ne kadardı, bu yıl ne kadar? Geçen yıl bir işçinin maliyeti, araç bakım maliyeti ne kadardı, bu yıl ne kadar?  Çiftçimizi ilgilendiren birçok kalemde yüzde yüzden fazla artış olurken TMO’nun alım fiyatlarının ülkemizin gerçekleriyle uzaktan yakından alakası yoktur. Bir hububat cenneti olan Elazığ’da üretici sayısı her geçen gün düşerken ve dünyanın gıda konusunda yaşadığı ihtiyaç apaçık ortadayken üreticimin bu kadar umutsuz bırakılmasını hangi vicdanla hangi söylemle açıklayacağız. Elazığ’da dokunduğumuz her çiftçi, her üretici mutsuz ve umutsuz bir haldedir. TMO ülkemizin ve dünyanın umudu olan üreticilerimizi umutsuz bırakmamalı, acilen onların alın teri kurumadan gerçek bir artışla yüzlerini güldürmelidir. Bizler üreticilerimizin sesini her platformda dile getirmeye, haklarını aramaya devam edeceğiz. Bir uyarı da TMO’ya yapmak istiyorum. Geçtiğimiz yıl depolardan kaynaklı birçok sıkıntı yaşandı. Üreticimizin hasadının çileye dönüşmemesi adına bu yıl tüm hazırlıkların yapılmasını, yeterli depoların ayarlanmasını ve randevuların zaten 1 yılın yorgunluğunu çeken çiftçimiz için çileye dönüşmemesini bekliyoruz. Tüm üreticilerimize hayırlı ve bereketli bir hasar dönemi diliyoruz.” açıklamasında bulundu.