Gürsel Erol'dan Elazığ Milletvekillerine Çağrı!
CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, bugün düzenlenen CHP Elazığ merkez ve ilçe belediye başkan adayları tanıtım toplantısında çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Milletvekili Erol, geçtiğimiz haftalarda ülke gündeminde bir süre yer alan bir karar alarak terör bildirgesini imzalamış ve başta Elazığlıların olmak üzere seçmenlerin sempatisini kazanmıştı. Bu konuyu hatırlatarak ülkenin yararına olacağını düşündüğü her konu için ne gerekiyorsa yapacağını belirtti. Erol yaptığı konuşmada İsveç’in NATO üyeliğinin önümüzdeki günlerde gündeme geleceğini belirterek, Elazığ Milletvekilleriyle ortak duruş sergileyip parlamentoda “hayır” oyu vermeleri gerektiğini söyledi.
“MİLLETVEKİLİ DEMEK YALNIZCA PARTİ POLİTİKALARINA BAĞLI KALAN, YALNIZCA PARTİSİNİN SİYASET ANLAYIŞINI ORTAYA KOYMANIN DIŞINDA BİR ARAYIŞ İÇERİSİNDE OLAN KİŞİ DEĞİLDİR”
Cumhuriyet Halk Partisi Elazığ Milletvekili Gürsel Erol yaptığı konuşmada,
“Karşıtlık üzerine bir siyaset kurgulayıp uygulamak yerine, hizmetteki farklılıklarımızı, siyasetteki farklılıklarımızı, yaşadığımız kentin sorunlarının çözümüyle ilgili ortak bir dilin geliştirilmesi, bu ülkenin milli ve manevi değerlerine sahip çıkan bir siyaset üslubuyla hem ilimizde hem de Türkiye’de farklılık yarattık. En son hain terör örgütünün hain saldırısı sonucu biri Elazığlı olmak üzere askerlerimiz şehit oldular. Biz terörü kınayan bildirgeye imza atan tek CHP Milletvekili olarak terör karşıtlığımızı bu ülkenin birliğini ve beraberliğini korumak adına, devletimizin varlığının devamıyla ilgili iradeyi ortaya koymak adına, üniter devlet yapımızın bağımsızlığımızın yapısını korumak adına o bildirgeye imza attık. Çünkü ben yaptığım işin doğruluğuna inanarak koydum. Tunceli Milletvekilliğim döneminde Tunceli’de PKK terör örgütüne karşı bir yürüyüş düzenleyerek; asla ve asla terör örgütlerine karşı-ki bizim bölgemiz geçmişte terörle anılan bir bölgeydi. Kimsede şüphe ve endişe yaratmadan herkesten daha fazla cesur, herkesten daha fazla yürekli davranarak hem partimizin, hem örgütümüzün hem de seçim bölgemizin ve tabanımızın istekleri, beklentileri doğrultusunda bu iradeyi korumak da bize düşerdi. Biz de bu iradeyi koyduk.
Yine bir farklılık yaratacağız. Çünkü Milletvekili demek yalnızca parti politikalarına bağlı kalan, yalnızca partisinin siyaset anlayışını ortaya koymanın dışında bir arayış içerisinde olan kişi değildir. Milletvekili aynı zamanda halkının, seçmeninin beklentileri doğrultusunda kendi özgür iradesini ortaya koyarak, milli ve manevi değerler üzerinden farklılık yaratan kişidir. Biz gücümüzü örgütümüzden ve Elazığ halkından alıyoruz. Bizim örgütümüz, Elazığ il teşkilatımız ve Elazığ seçmeni bizim siyaset dilimizin, davranışlarımızın ve tavırlarımızın olması gerektiği konuda bize verdiği yönlendirici istek ve talepleri neyse öyle davranmalıyım."
“HZ. PEYGAMBERİMİZİN HAKARETE UĞRADIĞI, TERÖR ÖRGÜTÜ MENSUPLARININ LİDERLERİNE EV SAHİPLİĞİ YAPTIĞI BİR ÜLKENİN NATO ÜYELİĞİ EĞER SÖZ KONUSU OLURSA ELAZIĞ MİLLETVEKİLLERİ OLARAK BİZE YAKIŞAN BUNA “HAYIR” OYU KULLANMAKTIR”
"Önümüzdeki günlerde Türkiye’nin Gündemine gelecek yeni bir konu var. İsveç’in NATO üyeliği. Bununla ilgili de anayasal olarak yetki parlamentoda. Yani parlamentonun gündemine gelecek ve Milletvekillerinin oylamasıyla İsveç’in NATO üyesi olup olmaması gerektiği konusunda bir irade ortaya çıkacak. Ben burada tekrar farklı bir düşünceye sahip olduğumu söylemek, örgütümü bilgilendirmek isterim. Tabi bizim için önemli olan inançlarımız. Ben Elazığ Milletvekilliğinden adaylığım açıklandığı günden bugüne kadar asla kendi kimliğini kişiliğini, soyunu sopunu inkar etmeyerek, Tuncelili ve Alevi kökenli bir ailenin evladı olarak, herkesin inancına değerlerine, yaşam tarzına saygı duyulması gerektiğini herkesin soyunun sopunun kendi şerefi onuru namusu olduğunu, bizim ülke olarak değerlerimize sahip çıkmamız gerektiği konusunda da herkesten daha fazla tutucu, herkesten daha fazla muhafazakar, herkesten daha fazla Atatürkçü Milliyetçi çizgisinde olacağımı ifade etmiştim. Bir ülke düşünün. O ülkede insanların, yurttaşlarımızın inançlarına yönelik saldırı yapılıyor. Kutsal kitabımız Kuran-ı Kerim’in yakıldığı, ayaklar altına alındığı, inançlarımızın ve Hz. Peygamberimizin hakarete uğradığı terör örgütü mensuplarının liderlerine ev sahipliği yaptığı bir ülkenin NATO üyeliği eğer söz konusu olursa Elazığ Milletvekilleri olarak bize yakışan buna “hayır” oyu kullanmaktır. Bunu bilmenizi isterim."
“BURADAN ELAZIĞ’IN DİĞER MİLLETVEKİLLERİNE DE ÇAĞRI YAPIYORUM”
"Buradan Elazığ’ın diğer Milletvekillerine de çağrı yapıyorum. Bu bir parti politikası değildir. Bu seçmen kitlemizin ülkemizde yaşanan sürecin milli ve manevi değerleri üzerinden bir değerlendirmesidir. Elazığ halkı bize yetkiyi verirken bu toplumun, bu ülkenin hem milli hem manevi değerlerine sahip çıkmamız üzere bir yetki verdi. Bu yetkiyi halk adına kullanmamız lazım ve Elazığ halkının bizlerden beklentisi; İnançlarımızı, milli ve manevi değerlerimizi ayak altına alan bir zihniyete sahip olan, terör örgütlerine ev sahipliği yapan bir ülkenin NATO üyeliğine “hayır” oyu kullanmak her Elazığlı Milletvekilinin asli görevidir. Onlara bu çağrımı yaparken hiçbir zaman Elazığ halkının beklentilerine aykırı bir oy kullanma şekline girmeden ve onların da CHP’nin Milletvekili olarak benim gibi NATO süreciyle ilgili İsveç’in NATO üyeliğine “hayır” oyu kullanmalarını bekliyorum. Elazığ kamuoyunda bu konudaki fikirlerini açıkça belli etmelerini istiyorum.” İfadelerine yer verdi.