GÜNEŞİMİZ BOŞA GİDİYOR
Ülkelerin bütçelerini en çok zorlayan ve stratejik öneme sahip olan alanlarından biri de enerji üretimi
Ülkelerin bütçelerini en çok zorlayan ve stratejik öneme sahip olan alanlarından biri de enerji üretimi. Ülkemiz kendi imkânlarıyla ürettiği enerji yanında dışarıdan da elektrik ithal eder bir konumda. Hidroelektrik, doğalgaz ve termik santrdigererin dışında Allah’ın insanlığa bahşettiği Güneş ve rüzgâr enerjisinden faydalanmak için Enerji Bakanlığı yanında elektrik üretim lisansı almış müteşebbisler de yoğun bir çalışma içinde.
ALLAH’IN İNSANLIĞA ÜCRETSİZ NİMETİ
Ülkemizde son yıllarda hidroelektrik, doğalgaz ve termik santrdigererin dışında yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretme konusunda önemli gelişmeler yaşanıyor. Elazığ ilimiz de yenilenebilir enerji kaynakları açısından bir çok zenginliğe sahip. Güneş enerjisi, rüzgâr enerjisi ve biyogaz olarak sınıflandırılan yenilebilir enerji kaynakları açısından oldukça zengin bir potansiyele sahibiz.
ELAZIĞ, GÜNEŞ ENERJİ CENNETİ
Güneş, tükenmez olduğu kabul edilen tek enerji kaynağıdır. Bu özelliklerinden dolayı güneş enerjisinin depolanması ve farklı uygulama alanlarında kullanılması ile bu üstün nitelikli yenilenebilir enerji kaynağından en verimli şekilde yararlanılmış olur.
Mevcut verilere göre Elazığ Merkezde yılda 152 gün, Ağın, Keban, Sivrice ve Palu’da 160 gün, Baskil’ de 128 gün, Karakoçan’da 149 gün Maden’de ise 169 gün güneşli geçmektedir.
Elazığ ilinin bulunduğu Doğu Anadolu Bölgesi yıllık ortalama 1365 kWh/m2 ışınım şiddeti ve 2664 saatlik güneşlenme süresi ile Türkiye’nin en yüksek güneş enerjisi potansiyeline sahip üçüncü bölgesidir.
BİYOENERJİ SANTRALLERİ DE TRAFO BEKLİYOR
İlimiz güneş enerjisi kadar çöp ve büyükbaş hayvan ve tavuk gübresinden de enerji elde edilebilecek bir potansiyele sahip. İlimizde özellikle son yıllarda artan ve sayıları 300’ü bulan tavuk çiftliklerinde elde edilen gübrelerin ber tarafı da ciddi anlamda sorun teşkil ediyor. Tarımsal gübremeler de kullanıldığında aşırı asit sebebiyle toprağı çölleştirebiliyor. Dolayısıyla bu kaynağın biyoenerji tesislerinde elektriğe dönüştürmekten başka çözüm yolu yok. Bu konuda da lisans alıp yatırıma başlama aşamasına gelip ancak TEİAŞ’ın “Trafomuz yeterli değil” gerekçesiyle bekleyen onlarca ciddi yatırımcımız var.
TRAFO ÇOK MU PAHALI BİR YATIRIM?
TEİAŞ’ın çok küçük ölçekli yatırımı ile özellikle Hankendi bölgesine hitap eden bir trafonun yapılması ya da mevcut trafoların güçlendirilmesi gerektiğini belirten yatırımcılar, bu konuda ülkenin hazır enerjiyi kullanmak yerine dışarıdan enerji almasının israf olduğunu belirtiyorlar.
TEİAŞ EN BÜYÜK YATIRIMI KONYA’YA YAPTI
Türkiye Elektrik İletim A.Ş. (TEİAŞ) yayınladığı duyuru ile elektrik üretimi kapsamında Güneş Enerjisi ve Rüzgar Enerjisi santrdigereri için tahsis edilen trafo merkezi kapasitelerini açıklayarak Türkiye genelinde GES+RES toplam 2.958 MW kapasite tahsis edilirken, maksimum kapasite 4.457 MW olarak belirlenmişti.
Türkiye genelinde 45 ilde toplam 183 adet trafo merkezi için açıklanan verilere göre; en çok kapasite tahsisi 468 MW ile Konya’ya oldu, en yüksek bağlantı kapasitesine sahip trafo merkezi ise 125,9 MW ile Gaziantep TM-2 olarak belirlendi. Gaziantep toplam bağlantı kapasitesinde ikinci olurken, üçüncü sırada Kayseri yer aldı.
SİYASET VE VİLAYET KONUYA EL ATMALI
Ülkemiz ve şehrimiz için böylesine önemli bir konuda yetkililerin ilgisizliği ve duyarsızlığından dolayı yatırımcıların kuracağı bir güneş ya da biyoenerji santrali ile elde etmeye hazır bu enerjiden zarar edilerek zaman kaybedildiğini belirten vatandaşlar, konuya Elazığ Valisi ve Milletvekillerinin el atması gerektiğini belirtiyorlar.