Güçlü Devlet, Büyük Hizmet

Erkan Bay - Ömer Enes YILAR/İlimizde 24 Ocak 2020 tarihinde yaşanan ve 39 vatandaşımızı yitirdiğimiz 6.8 şiddetindeki depremin ilk saatlerinden itibaren devletimizin tüm kurumları hemşerilerimizin yanında olmuştu.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, DEPREMİN İKİNCİ GÜNÜ ELAZIĞ’DA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,  depremin ikinci günü 25 Ocak 2020 tarihinde incelemelerde bulunmak üzere Elazığ'a geldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremde yaşamını yitiren Ayşegül Civelek ile oğlu Muhammet Salih Civelek'in cenaze törenine katıldı. 

KURUMLAR, HIZLI BİR ŞEKİLDE HAREKETE GEÇTİ
Devlet olarak, millet olarak ellerinden geleni sonuna kadar yapacaklarını ifade eden Erdoğan, “Bütün bu en kazlardaki çalışmalarımız devam edecek. Bu enkazları kaldırarak bir diğer taraftan da gerek köylerde, gerek mahallelerdeki bu yıkımların yerine TOKİ olarak hemen gerekli adımları atıp kimseyi aç, açıkta inşallah bırakmayacağız. Hiç dedikodulara kulak asmayın. Olumsuz propagandalara kulak asmayın. Bilin ki bizler sizlerin hizmetkarıyız ve bu millete hizmet etmenin ne denli büyük bir şeref olduğunu bilenlerdeniz” demişti.

3 BAKAN AYLARCA ELAZIĞ’DA KALDI
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın depremin ikinci günü ilimize gelmesinin ve yapılacak çalışmaların talimatlarını vermesinin ardından Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın şehirde kalarak tüm çalışmaları bizzat koordine etmelerini istedi.

Aylarca ilimizde kalan Bakanlar, oluşturulan Afet Koordinasyon Merkezinde yapılan çalışmaları bizzat yöneterek, yaraların kısa sürede sarılmasına katkı sundular.

TÜRKİYE’DEN DESTEK YAĞDI
Deprem sonrası ekiplerin bölgeye hemen ulaşması için İstanbul, Ankara ve Konya 12 uçak ile arama-kurtarma, sağlık, hasar tespit ve insani yardım ekipleri bölgeye sevk edildi.

 Hasar tespit, enkaz kaldırma ve altyapı çalışmalarını yürütmek üzere 1000'den fazla teknik personel, 2 karavan, 2 mobil hasar tespit laboratuvar aracı ile 2 arazi aracı bölgeye gönderildi.

 Elazığ'da yaşanan deprem felaketinden sonra oluşan mağduriyetlerin kısa sürede giderilmesi amacıyla tüm ülke seferber oldu.

Yaşanan büyük depremin ardından başta Kızılay olmak üzere birçok kurum ve kuruluş yardım kampanyası başlatırken, her ilden yardım konvoyları şehre ulaştı.

ACUN’DAN 73 MİLYON 
Bağış konusunda kendini sorumlu hisseden isimlerden biri de Acun Ilıcalı oldu. Televizyon ekranından başlattığı yardım kampanyasında 51 milyon TL bağış toplandı. Bununla birlikte bu kampanyaya bağışta bulunan vatandaşlarla birlikte bu rakam 73 milyona çıktı.

BARINMAYA MİLLİ EĞİTİM DESTEĞİ
Deprem sonrasında Elazığ'da okul binaları, kamu misafirhaneleri, camiler ve spor tesisleri başta olmak üzere toplu çadır alanları da dahil 132 barınma alanı depremden etkilenen vatandaşların kullanımına sunuldu.

 ÜÇ KONTEYNER KENT KURULDU
 Yaşanan depremin ardından Elazığ’da üç ayrı noktada konteynerkent kuruldu. 1995 yaşam konteyneri, 102 umumi tuvalet konteyneri, 43 duş konteyneri ve 77 ofis konteynerinin yerleştirme çalışmaları tamamlandı.

 Barınma alanlarında mescit, basketbol sahası, okuma salonları, millet kıraathanesi, çocuk oyun alanları, market, su deposu idari yönetim birimleri yer aldı.

ELAZIĞ BELEDİYESİ, HEMŞEHRİLERİMİZİN  SICAK AŞI VE SIĞINAĞI OLDU
Yaşanan depremin ardından tüm iş makinaları, itfaiye ekipleri ve tüm  personeliyle arama kurtarma çalışmalarını gerçekleştiren Elazığ Belediyesi,  depremin etkilediği noktaları adım adım gezerek vatandaşın sorunlarını ve ihtiyaçlarını gidermek için önemli çalışmaları hayata geçirdi.

Depremin olduğu andan itibaren 21 kamyon, 7 adet kepçe, 2 adet eskavatör, 1 adet iş makinası taşıyıcısı(lobed), 1 adet kompresör, 10 adet greyder ve 80 personelle saha çalışmalarına destek veren Elazığ Belediyesi, AFAD ile rahat koordinasyonun sağlanması için 5600 metrekare  yol yapım çalışması gerçekleştirdi. Yıkılan binaların enkazlarının kaldırılmasında iş makinaları ve personeliyle destek sağlandı. Çadır kentlere su ve kanalizasyon bağlantısı sağlandı.

SOSYAL YARDIMLAR
Hayır Çarşısı aracılığıyla gıda, giyecek, ısıtıcı, battaniye, yatak, yorgan, su, sebze-meyve ve muhtelif malzemelerden oluşan yardım malzemeleriyle binlerce aileye destek sağlayan Elazığ Belediyesi, çadır kentlerde kalan vatandaşlarımıza 35 noktada kurulan aşevleri aracılığıyla sabah kahvaltısında 10 bin kişilik çorba-ekmek, akşam yemeğinde 5 bin kişilik sıcak yemek ikramında bulundu.

PSİKODESTEK FAALİYETLERİ
 Depremin yaralarını sarmaya yönelik çalışmalarla birlikte özellikle çocuklarda depremin oluşturduğu travmanın izlerini gidermeye yönelik destek çalışmalarını da sürdüren Elazığ Belediyesi,  Aile Danışmanlık ve Eğitim Merkezi (ADEM) uzmanları tarafından Kültür Park yerleşkesinde oluşturulan Deprem Destek Merkezi bünyesinde kitap okuma etkinliği, oyun etkinlikleri, satranç, mangala, el sanatları, drama, müzik, resim, sinema gibi organizasyonlarla ve çeşitli hediyelerle miniklere moral desteği sağladı.

İKİ YIL, 17 BİN MUTLULUK
Depremin yaşandığı 24 Ocak 2020 tarihinden bugüne tam iki yıl geçti. Depremde mağdur olan vatandaşlarımızın başta barınma olmak üzere sorunlarını çözmek amacıyla harekete geçen TOKİ, bu süre içerisinde 20 bin 715 konut inşa etti ve bunlardan 17 bin 95’ini hak sahiplerine teslim etti. 

VALİ TORAMAN: “ÇALIŞMALARIN ÖNEMLİ BİR BÖLÜMÜ TAMAMLANDI”
İlimizde yaşanan depremin ikinci yıldönümü dolayısıyla bir açıklama yapan Elazığ Valisi Dr. Ömer Toraman “Elazığ’ın yaşadığı en acı afetlerden biri olarak tarihteki yerini alan 24 Ocak Depremi’nin 2. yıl dönümünde, bir kez daha aynı hüznü ve acıyı yüreğimizde hissediyoruz” diyerek mesajında şu görüşlere yer verdi:“ Ülkemizde ve ilimizde bir daha böyle bir felaketi yaşamamak en büyük temennimizdir. Deprem bölgesinde bulunan ilimizde yaşanabilecek afetlerin etkisini minimuma indirmek ve Elazığ’ımızı daha güvenli, daha yaşanabilir ve her yönüyle mamur bir kent olarak yeniden inşa edebilmek için Sayın Cumhurbaşkanımızın himayelerinde başlatılan çalışmaların büyük bir kısmını neticelendirdik.”

 “20.715 KONUT İNŞA EDİLDİ”
24 Ocak 2020 tarihinde ilimizde meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki deprem felaketinden sonra, devletimiz ve milletimiz, bütün zor ve acılı günlerde olduğu gibi o gün de olağanüstü bir gayret göstererek birlik ve beraberlik içinde hareket edip hızlı bir şekilde yaraları sardığını ifade eden Vali Toraman, “Deprem sonrasında Toplu Konut İdaresi Başkanlığınca ilimizde 20.715 afet konutu projesi hayata geçirildi. Bu konutlardan 17.095’inin kurası çekilerek hak sahiplerine teslim ediliyor. Deprem sürecinde yakın ilgi ve alakalarını esirgemeyen Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Sayın Murat Kurum’a şükranlarımı sunuyorum. Bu vesileyle depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Böyle bir afetin bir daha yaşanmaması temennisiyle depremi yaşayan tüm vatandaşlarımıza bir kez daha geçmiş olsun dileklerimi iletiyor, selam ve saygılarımı sunuyorum.” dedi.

BAŞKAN ŞERİFOĞULLARI: “7’DEN 70’E SEFERBER OLDUK”
Yaşadığımız 6.8’lik depremin ilk anından itibaren millet olarak yaralarımızı sarmak adına yediden yetmişe her kesimden vatandaşımızla canla başla çalıştıklarını dile getiren Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, “Bu süreçte devletimiz maddi ve manevi bütün imkânlarıyla yanımızda oldu. Olmaya da devam ediyor. Yerelde de bizler geçen iki yıllık süreçte ülkemizin ve bölgemizin en acı gerçeği olan deprem felaketine karşı önlemlerimizi artırarak devam ediyoruz. Depremde hasar gören ve görmesi muhtemel bütün eski konutların kontrollü bir şekilde yıkım çalışmaları devam ediyor. Bir yandan yıkım çalışmaları yapılırken bir yandan da Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından ilimizde depremzedeler için yeni konutlar inşa ediliyor. Geçtiğimiz iki yıllık süreçte TOKİ tarafından ilimizde 20.715 afet konutu projesi hayata geçirildi. Bu konutlardan 17.095’inin kurası çekilerek hak sahiplerine teslim edildi.” dedi.

“TİTİZ ÇALIŞIYORUZ”
Vatandaşlarımızın can ve mal güvenliği için ilimiz valiliği ile birlikte alınması gereken bütün önlemleri azami seviyede alarak  bu konuda çok titiz çalıştıklarını dile getiren Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, ”Şehrimizin her köşesi büyük bir değişim ve dönüşüm içerisinde, depremin izlerini silmek için büyük bir gayretle çalışıyoruz. Bu süreçte ilimize ilgi ve desteklerini esirgemeyen Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Sayın Murat Kurum’a ve devlet erkânına şahsım ve hemşehrilerim adına ayrıca teşekkür ediyorum. Süreç içerisinde Bakanımız Sayın Murat Kurum düzenli olarak ilimize gerçekleştirdiği ziyaretlerde depremzedelerimizle sürekli bir araya gelerek hem onların talep ve önerilerini dinledi hem de inşası devam eden afet konutlarının yapım çalışmalarını inceledi. Rabbim, ülkemize ve coğrafyamıza bir daha böyle acı bir felaket yaşatmasın. Depremde hayatını kaybeden bütün kardeşlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet, ailelerine ise başsağlığı ve sabır diliyorum.” dedi.

KURUMLARDAN KAYNAKLI OLUMSUZLUKLAR 
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ilgili bakanların titiz çalışmaları ve vatandaşı bir an önce sıcak konutlarına yerleştirmek amaçlı hassasiyetlerine karşın, yerel kurumlar ve burada görev yapan bazı bürokratların süreç yönetme ve vatandaşı yeterince dinleyip onlara sağlıklı bilgi vermemelerinden kaynaklı birçok sorun yaşandı.

KURALAR ADİL OLMADI
İlimizde deprem sonrası devletin kısa sürede bir şehir inşa etmesine karşın, bu konutları kura ile halka dağıtmak gibi basit bir görevi olan yerel kamu kurumları, bu konudaki yanlış uygulamaları ile tepki topladılar. 

Vatandaşın yıkılan kendi evinin bulunduğu kat, cephe, konum gibi önemli konuları dikkate almayan kurumlar, toplu kura garabeti gibi vatandaşı mağdur edip haksızlıklara sebep olan uygulamalarla mağduriyete sebep oldular.

Gelen tepkiler üzerine bu kez kuraları vatandaşın eski evinin bulunduğu kata göre düzenleyen kurumlar, bu kez de cephe ve konum farkını dikkate almayarak, geçmişte ön cephede bulunan evlerine karşılık arka cepheli evlere mahkum edildiler. Bu uygulama ile eskiden arka ya da kör cephede evi bulunan vatandaşa ise ön cepheden ev çıkmasına kapı aralayarak büyük bir haksızlığa sebep oldular.

2+1 FERYADINI DUYAN OLMADI
TOKİ tarafından yapılan konutların yarısından fazlasının 2+1 olması ve vatandaştan herhangi bir talep alınmadan kuralara konması en çok tepki çeken uygulama oldu.

Elazığ insanının yaşam tarzına ve ihtiyaçlarına uygun olmayan binlerce konut üreten TOKİ, bu konutları kura sonucu vatandaşa verdi ve tepki aldı.

“BİZE KİMSE 2+1 YAPMAYIN DEMEDİ”
Hakimiyet Gazetesi olarak bu konuyu sık sık gündeme getirmiş ve haberlerimizde yer vermiştik. TOKİ yetkilileri ile yapmış olduğumuz görüşmelerde “bize nasıl talimat gelirse öyle konut yaparız. Bugüne kadar hiçbir yetkiliden 2+1 yapmayın, çoğunluğu 3+1 olsun diye bir talimat gelmedi” ifadelerinden de anlaşılacağı gibi, hiçbir yetkili ya da siyasinin ilimize yapılan konutların özellikleri ile ilgilenmedikleri ve hatta bilgilerinin olmadığı gibi çok da dert etmedikleri gerçeği ortaya çıkmıştı.

KONTEYNERKENTLERDE 3. KIŞ
 Doğukent Geçici Konaklama Merkezi sakinlerinden olan Dursun Karadeniz, depremden önce Abdullahpaşa Mahallesi’nde oturduğunu ve evleri hasar alınca konteyner kente yerleşmek zorunda kaldıklarını belirterek şunları söyledi: “Burada 3. kışımızı geçiriyoruz. Bu durumun ne kadar zor olduğunu ancak yaşayan bilir. Gerçekten özellikle bu yıl kışın da çetin geçmesiyle birlikte çok zorlandık. Benim yüzde 90 üzerinde engelli raporum bulunmakta ve ağır bir kalp ameliyatı geçirmiş biri olarak daracık bir alanda yaşamımızı sürdürüyoruz. Konteyner kent karla kaplanmış ve bu karlar temizlenmiyor. Bu kar ve buz nedeniyle geçtiğimiz gün kayıp kolumu kırdım. Allah bir daha o günleri yaşatmasın. Deprem anının zorluğunu biliyoruz ama sonrasında yaşanan süreçler bizleri gerçekten derinden etkiledi. İnşallah en kısa zamanda evlerimizin anahtarı verilir de bizler de bu çileden kurtuluruz.” 

KÖSE: “GENEL ANLAMDA MEMNUNİYET VAR”
24 Ocak tarihinde meydana gelen yıkıcı depremin üzerinden 2 yıl geçtiğini ifade eden Abdullahpaşa Mahallesi Muhtarı Yavuz Köse, “Gerçekten unutulması imkânsız ve zorlu bir süreç yaşadık. Depremin ardından devletimiz Elazığ’da tüm imkanlarını seferber etti. Mahallemizde deprem nedeniyle herhangi bir can kaybı yaşanmaması ise tek tesellimiz oldu. Abdullahpaşa Mahallesi konut stoku bakımından depremden en fazla hasar alan mahallelerden biri oldu. Mahallemizde TOKİ tarafından 4 etapta yaklaşık 2 bin 300 konut yapıldı. Konutlarımızın tamamı bitti ve anahtar teslimleri de yapıldı. Son kalan 4. Etap konutlarında da vatandaşlarımız evlerine yerleşmeye başladı. Özellikle evlerin metrekarelerinin küçük olması nedeniyle vatandaşlarımızın şikayetleri oldu ve evler teslim edildikten sonra konutlarla ilgili bazı teknik sorunlar da yaşandı. Ancak genel olarak bir memnuniyet söz konusudur diyebilirim. Evlerle ilgili teknik sorunlar konusunda ilgili firmalar 1 yıl daha sorunların giderilmesi için mahallemizde olacak.” dedi.

BELEDİYE, KENTSEL DÖNÜŞÜM BAŞLATTI
Elazığ Belediyesi tarafından Batı Sitesi olarak adlandırılan bölgede kentsel dönüşüm süreci başlattığını belirten Köse; “Belediyemizin yaptığı çalışma sonucunda yapılan ilk ihalelere katılan firmaların yüksek fiyat vermesinden dolayı ihaleler iptal edilmişti. Daha sonra belediye tarafından bir maliyet çıkarıldı. İlk etapta 2 ada bu fiyatı kabul etti ve bunların ihalesi gerçekleştirildi ve temel atma aşamaları başladı. Diğer adalarda yapım ihalesi gerçekleşti ancak fiyatlar yine yüksek çıkınca bu adalarda da gerekli çalışmalar yeniden yapılmaya başlandı.” dedi.

ÇAKMAK: “MEMNUNİYET HEM VAR HEM YOK”
 Depremden sonra devletin  var gücü ile mahallelerinde olduğunu ifade eden Mustafapaşa Mahallesi Muhtarı Yusuf Çakmak, “Bunlara rağmen  sıkıntılar ve eksiklikler oldu mu, muhakkak ki oldu. Mustafapaşa Mahallesi’nde TOKİ tarafından inşa edilen konutların 4 etabının tamamı bitti. Şu ana kadar 3 etap teslim edildi. 1 etabın kurası çekilmesine rağmen anahtarları henüz teslim etmediler. Memnuniyet hem var hem yok. Özellikle 2+1 konutlarla ilgili çok büyük sıkıntılar yaşandı. Devletimiz elinden geleni gerçekten yaptı ama 2+1 konutlarla ilgili sıkıntılar var. Sürsürü’deki konutlardan artan konutların 2+1 nedeniyle sıkıntı yaşayan depremzedelere verilmesiyle ilgili ilimiz yöneticileri söz verdi. Bu gerçekleşirse mahallemizdeki bu tansiyon da düşmüş olur.” 

ÇAKMAK: “İKİ CAMİ, BİR SAĞLIK MERKEZİ YAPILDI”
Depremden sonra mahallelerine 2 adet cami ve 1 adet sağlık merkezi yapıldığını ifade eden Mustafapaşa Mahallesi Muhtarı Yusuf Çakmak, “Sağlık merkezimiz gerçekten bir hastane niteliğinde güzel bir merkez oldu. Zor süreçler yaşadık, Allah bir daha yaşatmasın, hem ilimizi hem de ülkemizi bu tarz afetlerden korusun. Deprem nedeniyle hayatını kaybeden vatandaşlarımıza da bu vesileyle Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyoruz.” dedi.

GÜL: “KONUT BİTMEDEN NEDEN KURA ÇEKİLİR ANLAYABİLMİŞ DEĞİLİM”
24 Ocak tarihinde meydana gelen deprem nedeniyle oldukça zor bir süreç yaşadıklarını dile getiren Rüstempaşa Mahallesi Muhtarı Yusuf Gül, “Evet, devletimiz tüm imkanlarıyla Elazığ’da oldu ancak özellikle konutların metrekareleri ve 2+1 olan konutlarla ilgili ciddi sıkıntılar yaşadık. Bu metrekare ve 2+1 durumu nedeniyle memnuniyet oranının ancak yüzde 10 olduğunu söyleyebilirim. Ayrıca konutların yapım süresi biraz uzadı. Depremin 2. Yılına girdik ancak 1. Etapta konut kuraları çekilmesine rağmen anahtar teslimi henüz yapılmadı. Konutlar bitmeden neden kura çekimi yapılıyor onu da anlamış değilim. İnsanın aklına kira yardımının kesilmesiyle ilgili bir şüphe geliyor. 1. Etapta henüz evler bitmedi ve mayıs ayına kadar ancak bir anahtar teslimi yapılacağını öngörüyorum. İnşallah konut kuraları çekildi diye depremzedelerimize yapılan kira yardımı kesilmez. Deprem ve bugüne kadar yaşanan süreç gerçekten zordu. Bu vesileyle ben de hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum.” dedi.

ERDOĞAN: “ENKAZ BEDELLERİ İLE İLGİLİ ÇOK SAYIDA DAVA AÇILIYOR”
Yaşanan deprem sonrası vatandaşlarımızın  birçok noktada sıkıntıya girdiğini ve çözüm bulamadığını ifade eden ELSAD Başkanı ve Kentsel Dönüşüm Uzmanı Av. Murat Erdoğan, şunları söyledi: “Bunlardan birincisi deprem sigortası ile ilgiliydi. Deprem nedeniyle deprem sigortası vatandaşların tazminatını vermeyince, tazminatını alamayan depremzedelerin yüzde 95’i yargıya başvurdu. Tahminimize göre 3 bine yakına dava açıldı. İkincisi ise deprem nedeniyle devletin kusursuz sorumluluğundan hareketle Van depreminde verilen tazminatlar dikkate alınarak, devlete karşı idari mahkemelerde tazminat davaları açıldı. Bu davalardan bir tanesi olumlu neticelenmişse de diğerlerinde mahkemeler görüşlerini değiştirmeye başladılar. Üçüncüsü ise TOKİ’nin kuraları ile ilgili itirazlar var. Bu itirazlar ile ilgili çok açılmış bir dava yok. Bir kaç dava var. O davaları da biz açtık. Bu davalar çok uzun sürdüğü için vatandaşlar bu yola girmek istemiyor. Bir de enkaz bedelleri var. Enkaz bedelleri ile ilgili olarak da ilerleyen süreçte çok dava açılacağını tahmin ediyoruz.”

“TOKİ, TAKAS UYGULAMA YOLUNA GİDEBİLİR”
TOKİ’nin kentsel dönüşüm alanları ile ilgili olarak bedel tespiti yapmadığına dikkat çeken Erdoğan; “Burada TOKİ, kentsel dönüşüm alanlarında daha çok takas yöntemini uygulamak istiyor. Vatandaşlara alacaklarının karşılığında konut vererek takas yapmak istiyor. Önümüzdeki süreçte riskli alan ilan edilen ve kentsel dönüşüm alanı içinde bulunan vatandaşların tamamı bir bedelle daire alma noktasında sözleşme imzalama konusu gündeme gelecek. TOKİ’nin verdiği evin bedelleri belli olmadığı için burada bir soru işareti var. Vatandaşlarımızın en fazla dikkat edeceği konu bu. DASK ile ilgili artık sürenin sonuna gelmeye başladık. Halen dava  açmayanlar var, bu konuda da vatandaşlarımız dikkatli olsunlar çünkü süre azalıyor.” dedi.