GÖZTEPE'NİN EKSİĞİ, ELAZIĞSPOR'UN FAZLASI
Cumartesi akşamı oynanan Göztepe - Elazığspor karşılaşması bize bir kez daha gösterdi ki, futbol oyunu basit ve akıllıca oynandığında lehinize sonuçlandırabileceğiniz belki de en t
Cumartesi akşamı oynanan Göztepe - Elazığspor karşılaşması bize bir kez daha gösterdi ki, futbol oyunu basit ve akıllıca oynandığında lehinize sonuçlandırabileceğiniz belki de en temel spor dalı.
Toprağı bol olsun Hollandalı efsane Johan Cruyff, ‘’ Futbol basit bir oyundur, zor olan onu basit oynamaktır. ‘’ derken muhtemelen bir maçı kazanmak için yapılması gereken basit hamlelere ve alınması gereken önlemlere vurgu yapıyordu.
Gelin futbolun bu temel prensibi ışığında Cumartesi gecesini yeniden hatırlayalım ve maçın genel değerlendirmesine bakalım.
Bu yıl önceki yıllara oranla daha ‘’sağlam’’ bir transfer politikası güden , güçlü bir bütçe ile yola çıkan ve İzmir medyasının yoğun desteğiyle lige favori olarak başlayan İzmir’in Göztepe’si, Doğanlar Yeni Bornova Stadyumu’nda beklediği sonucu alamadıysa, bunda Elazığspor’un futbolu basit oynama, akıllıca düşünme ve tutkuyla mücadele etme arzusu, önemli bir faktör oldu.
Maç öncesine baktığımızda neredeyse tüm parametreler, önemli oranda Göztepe’yi işaret ediyordu. Gerek kadro kalitesi, gerek lider konumda olması, gerek kolay gol atma becerisine sahip bir takım olması ve de maçı ambiansı yüksek bir sahada taraftar desteği altında oynayacak olması Göztepe’nin avantajlarıydı.
Ancak, geçen haftaki Giresunspor maçını yorumladığım yazımda da değindiğim gibi futbolun bir matematiği var ,ama bu her zaman iki kere ikinin dört ettiği bir sistematik değil. Ne kadar favori olursanız olun, ne kadar güç dengeleri sizden yana olursa olsun, eğer rakibinizi doğru analiz edemiyorsanız ve doğru stratejiyi oluşturamıyorsanız kazanmanız kolay olmuyor.
İzmir’deki maçta da bu gerçeği somut olarak bir kez daha gördük. Hem aklını hem potansiyelini iyi kullanan takım deplasmanda oynayan Elazığspor’du..
Rakip Göztepe, geride bıraktığı maçlarda oyun kurgusu olarak, defans bölgesinde Leo Schwechlen ile oyun kuran , orta sahayı da Jean Gosso ve Prince Segbefia ile kontrol edip kenarlardan Halil Akbunar ve Adis Jahoviç’e etkili toplar aktaran ve oralardan yapılacak etkili ortalarla da Gökhan Karadeniz, Umut Nayır ve Tayfur Bingöl’e gol pozisyonu hazırlayan bir oyun anlayışını benimsemiş ve bunda da belli ölçüde başarılı olmuş bir takımdı. Altıncı hafta sonunda liderliğe yükselmiş olması da bu plânının işlediğinin bir göstergesiydi .
Elazığspor karşısına da bu anlayışla çıktılar. Ancak Leo Schwechlen’in Mehmet Erdem’in yokluğunda sol bek pozisyonuna çekilip onun yerine de Lokman Gör’ün monte edilmesi rakibimiz Göztepe’nin defanstan rahat top yaparak çıkma becerisini önemli ölçüde kısıtladı. Defansından oyun kurarak çıkamayan Göztepe, bu kez daha uzun toplarla kalemize gelmeye çalıştı. Göztepe adına alışılmadık bir durum olan bu değişim, en güvendikleri iki orta saha oyuncusu olan Prince Segbefia ve Jean Gosso’nun da bir anlamda yeteneklerini gösterememelerine yol açtı. Tabi Göztepe’nin rahat çıkamamasında bizim son beş maçtır doğru olarak sahaya dizilen oyuncu topluluğumuzun orta dörtlüsü de önemli ölçüde pay sahibi oldu.
İyi pas yapan orta saha oyuncuları ve gol potansiyeli yüksek hücum oyuncuları ile bundan önceki maçlarında neredeyse 60-70 metrede oynayan ,rakibine oyununu kabul ettiren Göztepe takımı , Elazığspor karşısında, attığı bir gol ve Tayfur Bingöl’ün etkili bir şutu dışında taraftarını heyecanlandıracak hemen hemen hiçbir pozisyona giremedi.
Rakibin golcü ismi Gökhan Karadeniz’i Çağrı Ortakaya ile kilitleyen Elazığspor, Halil Akbunar’ın koridoruna da genç Ali Fırat Okur’u koyarak orayı adeta geçilmez kıldı. Alışmadıkları bu durum karşısında hayli bocalayan rakip Göztepe, maç boyunca istediği oyunu bir türlü sahaya yansıtamadı. Defansta oyun kurgusunu yapamayan ,orta sahamızın oyunu önde kurması neticesinde de Prince Segbefia’dan beklediği verimi alamayan İzmir’in sarı-kırmızılı takımı , blokları işlemeyen bir görüntüye büründü. İş artık Jean Gosso’nun getireceği toplara ve de Adis Jahoviç’in bireysel özellikleriyle bulacağı pozisyonlara kaldı. Ancak özellikle ikinci yarıda iyi toplar alan kalecimiz Serdar Kulbilge ve defansımızın sağlam duruşu, Göztepe’nin ileri uç elemanlarına da oyun içerisinde yeteneklerini ortaya koyma olanağı tanımadı.
Gelelim bu maçın bize gösterdiklerine :
*Elazığspor, futbolu basit ama doğru mantıkla oynama becerisini gösteren takımdı.
*Çağrı Ortakaya , Ali Fırat Okur, Mehmet Yiğit ile adam markajı ; Murat Kayalı , Hamidou Traore ve Hakan Bilgiç ile de alan savunması başarılı bir şekilde gerçekleşti.
*İki bekimiz Onur Güney ve Ali Fırat Okur, mevkilerini çok iyi savunup rakibe etkili orta şansı vermediler.
*Ömer Yıldız, henüz istenilen güce ve kapasiteye ulaşmasa da iyi niyetle rakibin hızını ve hızlı çıkmasını engellemek için elinden geleni yaptı.
*Elazığspor’un, Hakan Bilgiç-Ali Fırat Okur ,Mesut Saray- Hakan Bilgiç rotasyonları oturmuş gözüküyor.
*Ogün Temizkanoğlu’nun , Ümraniye maçıyla denemeye başladığı 4-1-4-1 dizilişi rakip kim olursa olsun başarılı bir şekilde işliyor.
*Ogün Temizkanoğlu, oyuncu değişikliklerini daha etkili ve doğru zamanlamayla yaptığında takımın maçlardaki direnci artacaktır.
*Gilles Binya ve Lamjed Chehoudi de bu takıma bir an önce kazandırılmalı ve tüm futbolcularımızdan en yüksek performans elde edilmelidir.
*Deplasmanda oynadığımız Eskişehirspor ve Göztepe maçları gösterdi ki Elazığspor, içeride ve dışarıda rakibe boyun eğen değil ,rakibe oyunu kabul ettiren bir kıvama yavaş yavaş yaklaşıyor.
*Ogün Temizkanoğlu ve futbolcularımızın bu şehre ve bu takıma daha çok güzellikler katacağına inancımız her geçen hafta daha da pekişiyor.
Emeği geçen herkese yürekten teşekkür borcumuz var.
* * *
Elaziz Belediyespor ,Türkiye’nin gol yemeyen tek takımı olarak 3.lig 3.grupta çok iyi iş çıkarmaya devam ediyor. Başkanından futbolcusuna, taraftarından teknik heyetine kadar büyük bir alkış da Elaziz Belediyespor’a..
Bir sonraki yazımda görüşünceye dek sevgiyle ve huzurla kalın..