Giyik: 'önceliğimiz konutlarımızı tamamlamak'
2020 depreminde oluşan hak sahiplerine 20 bin konutun teslim edildiğini ifade eden Elazığ AFAD İl Müdürü Cafer Giyik, 2023 yılı depremi sonunda oluşan 13 binden fazla hak sahibi için konut yapımının devam ettiğini dile getirdi.
Elazığ AFAD İl Müdürü Cafer Giyik, Hakimiyet Gazetesine ilimizde yaşanan depremler sonrası yapılan çalışmalar hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Cafer Giyik, 2020’deki hak sahiplerinin ve kentsel alandaki hak sahiplerin tamamına 20 bin konutun teslim edildiğini, 2023 depremi sonrası ise 13 binden fazla hak sahibinin olduğunu belirtti.
İşte Elazığ AFAD İl Müdürü Cafer Giyik ile yaptığımız röportajın detayları…
Sayın Müdürüm, 24 Ocak 2020 tarihinde şiddetli bir depremle sarsılan ve sonrasında birçok depremle daha yüzleşen, en nihayetinde ise 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş depremlerinden de ağır yaralar alan Elazığ’da aradan geçen yaklaşık 5 yıllık sürede AFAD hem arama kurtarma hem de şehirlerin yeniden inşasında önemli bir görev üstlendi. Aradan geçen bu sürede yapılan çalışmaları özetlerseniz neler söylersiniz?
Bizler maalesef Türkiye olarak deprem fay hattı üzerinde yer alıyoruz. Elazığ özelinde konuşursak Elazığ hem Doğu Anadolu hem de Kuzey Anadolu’da fay hattı noktasında yer aldığı için sıklıkla depremlere maruz kalıyoruz. Deprem başta olmak üzere ilimizde diğer afetler yok değil. Çok fazla madencilik faaliyeti olduğu için maden göçükleri, sel ve su taşkınları riskleriyle karşı karşıyayız. Üç tarafı baraj gölleriyle nehirleriyle kaplı olan bir coğrafyada yaşıyoruz. Tabii bize en fazla deprem zarar veriyor ve nitekim iki büyük deprem yaşadık. İlimizdeki depremden hemen sonra maalesef 6 Şubat depremini yaşadık ve 53 binden fazla insanımız hayatını kaybetti.
ELAZIĞ’DA 53 BİN HASARLI YAPI OLUŞTU
Bizim yaptığımız hasar tespit çalışmalarına göre 52 bin civarında hasarlı yapımızın olduğu ortaya çıktı. 52 bin 188 yapı bu depremde ağır hasar aldı. Yaptığımız çalışmalardan sonra da 34 Bin 500 vatandaşımızın hak sahipliği komisyonlarından geçmek suretiyle hak sahipleri ortaya çıktı ve biz teslimi konut yapım çalışmalarımıza süratle başladık.
“20 BİN KONUTU TESLİM ETTİK”
Bu işleri bitirmek üzereyken 2023 depremi de meydana gelince çalışmalar bu sefer 2023 yılı depremi için başladı ve bu depremde Elazığ’da 13 binden fazla hak sahibimiz ortaya çıktı. Her iki deprem 34 Bin 500 hak sahibi meydana getirdi. Biz tamamının konutlarını yapmak için çok büyük bir gayretle gece gündüz demeden kurumlarımızla birlikte çalıştık
34 BİN HAK SAHİBİNDEN 23 BİNİ TESLİM EDİLDİ
Geldiğimiz noktada 34 Bin hak sahibinin 23 Bin 136 tanesini teslim ettik. Şu anda ilimiz merkez ve ilçelerinde kentsel ve kırsal alanlarda 9 Bin 700 civarında konutumuzun inşaatı devam ediyor. Biz bu konutları 2025 yılının sonuna kadar bitirmeyi hedefliyoruz. Bu konutlara da teslim ettikten sonra yine şu an yer seçimi de devam eden iki bin civarında konutumuz var. Bunlarla beraber yılsonuna kadar bu kurum çalışmalarımızı iyileştirme faaliyetlerimizin tamamını bitirmeyi hedefliyoruz. Diğer taraftan bizim eğitim faaliyetlerimiz, arama kurtarma müdahale kapasitesini artırması iyi bir risk azaltma uygulaması gibi birçok alanda faaliyetlerimiz devam ediyor.
2020 YILI DEPREMİNDEN KONUT BEKLEYEN KİMSE YOK
2020 yılı depreminden şu an konut bekleyen hiç kimsenin olmadığının ifade eden Giyik; “Sadece kırsalda 300 kişi var, diğer kentsel alanlarındaki hak sahiplerinin tamamı evlerine aldı. Kırsalda kalan 300 kişi kendilerine uygun yerleri olmamasından ya da yer seçimlerinden dolayı konutunu alamadı. Ancak 2020 yılından beri iş yeri bekleyen vatandaşlarımız var. Herkes için iş yeri üretme imkanımız yok. Ama biz iş yeri hak sahiplerine de 750 Bin TL faizli kredi veriyoruz. Onu da kullanıp iş yeri almak isteyebilirler. Bunun dışında ahırlar için de 20 yıl vadeli 600 Bin TL faizsiz kredi veriyoruz. Bunu alıp iş yerini yapmak isteyenler için her zaman bu prosedürü işletiyoruz.” dedi.
6 Şubat 2023 depremleri sonrasında konutlarını alamayan, hak sahibi olamayan vatandaşlar kaldı mı? Kura çekimleri sırasında veya belirli dönemlerde hak sahiplerine haksızlık yapıldığı eleştirilere konu oldu. Bu konuda neler söylemek istersiniz?
“KURALARIMIZ ŞEFFAF BİR ŞEKİLDE ÇEKİLİYOR”
Konutları TOKİ'den teslim aldıktan sonra kura süreçleri tamamen karma kura yöntemiyle herhangi bir öncelik verilmeden noter huzurunda canlı yayınlarda yaptıklarını ifade eden Giyik, “Kaç konuttur, hangi mahalle, nerede, hangi etapta kura çekileceğini de biz önceden basınla paylaşıyoruz. Afetzedeler dilerse gelip bizim salonumuzdan kurayı takip edebiliyorlar. Diğer on bir ille bütünleşmiş yapılan kurallar da AFAD başkanlığında. Birçoğu Sayın Cumhurbaşkanımızın gözetiminde onun katıldığı programlarda yapılıyor ve noter huzurunda çekiliyor ve vatandaşlar bunu canlı yayında takip edebiliyor. Hiçbir kurada hiç kimseye bilinçli bir şekilde haksızlık yapılması söz konusu değil. Ama bazen somut hatalar, girmesi gereken ama girememiş insanların olması durumunda derhal gerekli düzeltmeleri yapıyoruz.” dedi.
“BÖLGEDE BİR DEPREM BEKLENİYOR”
Güncel durum göz önünde bulundurulduğunda; Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle çok ağır hasar alan iller olan Kahramanmaraş, Malatya, Hatay ve Adıyaman gibi illerde çalışmaların yoğunlaştığını ifade eden AFAD İl Müdürü Giyik, “Ancak Elazığ deprem konusunda çevresindeki illerin de (Örneğin; Bingöl, Tunceli ve Malatya) gibi kentlerde beklenen büyük depremlerin tehlikesini hala taşıyor.” dedi.
Aynı zamanda özellikle şehir merkezinde çok eski yapıların bulunduğu devasa mahalleler var ve buralarda kentsel dönüşüm istenilen hızda ilerlemiyor. Bu konuda sadece İstanbul’da uygulanan “yarısı bizden” kampanyasının Elazığ’da da uygulanması için kentin bütün dinamikleri bir araya geldi ve çağrıda bulundu. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ile sık sık görüşmeler yapıldı şehir merkezinin dönüştürülmesi için ortak bir çaba gösterildi. Sizce bu proje Elazığ’da da uygulanabilir mi?
YERİNDE DÖNÜŞÜM PROJELERİ DEVAM EDİYOR
Kahramanmaraş depreminde Malatya, Kahramanmaraş, Hatay başta olmak üzere Adıyaman, Osmaniye, Elazığ gibi 11 il etkilendiğini ve bu illerde genel hayata etkililik kararı alındığını ifade eden Giyik; “Bu çerçevede 450 bin konut yapılacak iş bittikten sonra. Bu yıl da 200 Bin konutun kurası çekilmiş olacak. Elazığ da etkilenen iller arasında. İadece Kahramanmaraş depreminden kaynaklanan 13 binden fazla hak sahibimiz var. Elazığ'da 2020 depremi döneminde ciddi bir Kentsel Dönüşüm çalışması yapılmıştı. Altı binden fazla konut üretildi. Bir kısmı AFAD hak sahiplerine bir kısmını da kentsel dönüşüm hak sahiplerine teslim edildi. Yarısı bizden diye tabir edilen, Yerinde dönüşüm dediğimiz proje, şu an Elazığ'da zaten devam ediyor. Bir milyara yakın bir kaynak ayrıldı. Yerinde dönüşüm bir projesine Herkes başvurabilir. Kentsel dönüşüm daha önce vardı. Sadece Sivrice ve Baskil’de belirli yerlerde yapıldı. Merkez mahallelerde kısmi olarak tekrar başlatılması söz konusu. Hem belediyenin hem de Çevre Şehircilik Bakanlığı'mızın çalışmaları var. Kent merkezinde ciddi bir dönüşüm ihtiyacı hala devam ediyor. Kentsel dönüşümde de belirli bir alan üzerindeki bölgeyi, lokasyonu esas aldığınız için tamamını dönüştürme imkanınız oluyor. Bu çok daha önemli, komple dönüştürmüş oluyorsunuz.”
“ELAZIĞ, DEPREM KONUSUNDA TECRÜBE YAŞADI”
Elazığ depremlerden edindiği tecrübeyle, müdahale tecrübesi bunun içerisine lojistik tedarik konusundaki tecrübeleri, Malatya'ya ve kendi içindeki çalışmaları kendi kendine yetme konusundaki becerisini geliştirmiş olması depremin bütün sosyoekonomik yönlerini görmüş olması, geçirmiş olması bir tecrübe olarak karşımıza çıktığını ifade eden Giyik, “Elazığ'ın organize sanayi bölgeleri, sanayi üretim yapısı ve sektörel gelişimleri de göz önüne aldığımızda, Tarihi İpek Yolu üzerinde yer alıyor olması gibi birçok bileşimi, birçok özelliği değerlendirdiğimizde Elazığ'ın profesyonel bir potansiyeli ortaya çıkaracaktır. Biz bunun mümkün olduğunu düşünüyoruz. Örneğin Kızılay’ın üretim fabrikalarının burada olması, büyütülmesi, prefabrik yapı malzemelerinin burada olması Afet teknolojileri ile ilgili üniversitenin de ARGE çalışmalarını yaptığı afet teknoloji ürünlerinin, cihazlarının burada üretilmesi sektörel bazda gelişiminin desteklenmesi, OSB’ler bünyesinde büyük fabrikaların kurulması ve müdahale kapasitesinin arttırılması için AFAD'ın kurumsal bünyesinin genişletilmesi buradaki müdahale biriminin personel sayısının artırılması, çok faydalı olacaktır. Ben bununla alakalı bakana bir rapor sundum.” dedi.
“ARAMA-KURTARMA MÜDÜRLÜĞÜ KURULMASI TALEBİMİZİ İLETTİK”
Elazığ’da AFAD arama kurtarma müdürlüğü kurulmasını talep ettiklerini dile getiren Giyik, “İçinde 100’ün üzerinde arama kurtarma personeliyle, araç gereciyle bütün afetlere müdahale edebilecek bir kapasiteyi de barındırması söz konusu. Bunu çok önemsiyoruz. Bu konuda biz de hem eğitim hem ARGE çalışmaları yaparak destek olmak istiyoruz.” dedi.
“ÖNCELLİĞİMİZ ŞUAN DEVAM EDEN İNŞAATLARIMIZI TAMAMLAMAK”
Şu an Elazığ'da on bine yakın inşaatın deva ettiğini ifade den Giyik; “Öncelikle bunları bitirmeyi hedefliyoruz. İkinci işimizin Türkiye Afet Müdahale Planı dediğimiz, müdahale işlerini organize eden bir planımız var. Bunun güncellemelerini yapıyoruz. Bizim STK'lara, okullara sivil vatandaşlarımıza kamu kurumlarına verdiğimiz ve vermeye devam edeceğimiz afet farkındalık eğitimlerimiz var. Süratle devam ediyor. Cumhuriyet’in 100’üncü yılında 100 bin arama kurtarma personeli yetiştirme vizyon projesi kapsamında hedeflerimiz var. Bunun devamı olarak yeni kamu kurumlarındaki gönüllülere arama kurtarma eğitimi vermeye devam edeceğiz. Öte yandan il risk azaltma konusunda planlı çalışmalarımız devam ediyor. Başta da ifade ettiğim gibi sadece deprem değil, bütün afetleri içine alan, ildeki bu riskleri en aza indirecek çalışmaları kapsayan ve takvimleri olan bütüncül bir il risk planımız var. Vatandaşlarımız yaşanan afetlerden sonra oldukça yüksek bir farkındalık yüreğine erişti. Bunu kabul ediyoruz. Kendilerinin riskli alan konusunda hassasiyetlerinin devam etmesini arzu ediyoruz. Bölgemizde 66 civarında afete maruz kalmış alan var. Buralarda yerleşme ve ikamette israf olmamalarının önemli olduğunu belirtmekle beraber bu konuda hassasiyet bekliyoruz. İnsanlar fay hattına yakın yerlerde, riskli olan yerlerde, dere yataklarında kesinlikle yapılaşma arayışı içinde olmamalı. Vatandaşların artık afet tecrübelerinden sonra öğrenmiş olmalarını bekliyoruz. Onu diliyoruz. Bunun hepimizin geleceğine çok büyük katkısı olacak. Afetler için bilinçli kentler ve yaşam alanları oluşturmak için birlikte çalışmak zorundayız. Bütün vatandaşlar üzerine düşeni yapmak zorunda. Kurumlar da bu konuda vatandaşlarımıza destek olmak zorunda. Katılımcı bir ruhla biz yaşadığımız bu kenti çok daha iyi yerlere taşıyabiliriz.” dedi.