Gitti Ama Neden Gitti?
Ak Parti'den ayrılıp Gelecek Partisi'ni kurarak yeni bir siyasi hareket başlatan eski Başbakanlardan Ahmet Davutoğlu, nereye gitse Erdoğan'a ihanet etmekle suçlanmaya ve yuhalanmaya devam ediyor.
Ahmet Davutoğlu'nun Adana’da gerçekleştirdiği esnaf ziyaretinde benzer olaylar ve gergin anlar yaşanmış.
Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde esnaf olduğunu ifade eden bir kişi Davutoğlu'na "Sen devlet hainisin" dedi. Bir başka şahıs ise "Davanızı satmayacaksınız. Erdoğan'a ihanet ediyorsunuz" ifadelerini kullanmış.
Vatandaş belki bu tepkilerle içindeki, muhatabının yüzüne söyleyerek rahatlıyor ama gelinen noktada geçmişin hesabı ve muhasebesi üzerinden siyaset yapma gibi bir realite kalmadı.
Bugün birçok siyasetçi geçmişteki konumlarından çok farklı yerlere savrulmuş durumdalar. Buna sadece Gelecek, Deva, CHP ve Saadet Partisi açısından bakmak da yanlış. Ak Parti bile bugün kuruluş felsefesi ve hikâyesinden çok çok uzaklarda bir konumlama içinde bulmuş kendisini.
Siyasetçilerin, eski partilerinden koparak yeni limanlara yelken açmasını, salt “davayı satmak ve ihanet” çerçevesinden yorumlamak ve bununla yargılamak da doğru değil.
Kendisine en üst mevki ve makamlar verilmesine rağmen, Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, başbakan yardımcılığı, bakanlık ve diğer üst düzey siyasi görevler verilmesine rağmen günün sonunda bu trenden inmiş ya da inmek zorunda kalmış kişilerin bu hamlelerini, salt şahsi kin ve ikbal hırsları ile de değerlendirmemek lazım.
Bu konulara daha aklıselim yaklaşıp ve meşhur Şener Şen repliğine nazire yaparak; “Gitti ama bir sor niye gitti” mantığıyla yaklaşmak daha isabetli olmaz mı?
Bu mantığı ve repliği daha ileri seviyeye taşıyacak olur ve “Bugün Ak Parti’den uzak duran eski dava insanları neden partiyi terk ediyor” sorusunun cevabı aranırsa daha sağlıklı ve reel politik yargılara ulaşılır diye düşünüyoruz. Sırf gidenleri suçlamak ve hainlikle itham etmek yerine, dönüp bir boy aynasına bakmanın zamanı gelmedi mi?