GEREKSİZ ANTİBİYOTİK KULLANMAYIN!

BAŞAK MERAL GÜNDÜZ/KBB önemli acil hastalıkları bünyesinde bulunduran bir uzmanlık dalıdır. Havaların soğuduğu, kışın kendini gösterdiği şu günlerde merak ettiğimiz sorularımızı işin uzmanına soralım istedik ve Dr. CİHAN TÜRKER'e başvurduk. Bu havalarda görülen ateşli hastalıklarla ile ilgili ve daha neyi merak ettiysek sorularımızı kendisine ilettik. Kendisi vaktini bize ayırıp merak ettiğimiz soruları cevapladı.

GEREKSİZ ANTİBİYOTİK KULLANMAYIN!
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Kısaca Sizi Tanıya bilir miyiz?

Cihan TÜRKER. 1988 Elazığ doğumluyum..  Ankara Hacettepe Tıp Fakültesi mezunuyum.. Elazığ Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çalışmaktayım. Doktorların sağlığımız ve geleceğimiz için ne kadar önemli olduğu çevremdeki insanların doktorlara ve doktorluk mesleğine verdiği önem ve duyulan saygıdan dolayı bu mesleğe 9-10
yaşlarımda ilgi duymaya başladım. Yani o zamanlar daha itibarlı bir meslekti. Bu saygı duyulan mesleğe sahip olmayı hayal ediyordum bende. Ve sonunda oldu. Doktor olmak bazen her şeyin önüne geçebiliyor. Siz isteseniz de mesleğiniz çoğu zaman gerek aileniz gerekse çevrenizden zamanlar çalabiliyor. Fakat bu da mesleği kutsal hale getiriyor. Konu insanların sağlığı olduğu sürece sorun yaşayacağımız durumlar olmuyor. İnsanları iyileştirmeyi sevdiklerimizle vakit geçirmeye tercih ediyoruz. Çünkü mesleğimizi severek ve onurla yapıyoruz.

Bademcik neden şişer? Hangi yaşlarda daha çok görülür?

Bademcik ve geniz eti günümüzde çocuklarda en sık rastladığımız hastalıklardan. Geniz etinin ve bademciğin doğumsal olarak vücutta koruyuculuk görevi vardır. Bademcik ağızdan gelen mikropların ilk engellendiği yerdir. Geniz eti ise burundan gelen mikropların ilk engellendiği yerdir. İkisi de bağışıklık sisteminin bir parçasıdırlar. Çocuklarda özellikle ilk yıllarda geniz etinin doğumsal olarak büyük olması, hatta bademciğin de büyük olarak buna eklenmesi nedeniyle ağız açık uyumalar, horlamalar, nefes alma zorlukları, nefesin durması gibi bazı rahatsızlıklarla karşılaşmaktayız. Bu durum çocuğun beslenmesini bile engelleyebilmekte. Çocuk herhangi bir enfeksiyon geçirmemiş olsa bile bademcikler doğuştan büyük olabilir. Bazı alerjik durumlarda bademcik büyüyebiliyor

Bademcik ameliyatı çocuklarda kaç yaşında ve ne zaman yapılabilir?

Bademcik ameliyatını geç yaşlara bırakmak uygun değildir. Sorunun en fazla olduğu yaşlar 3-12 yaşlar arasıdır. Olabilecek hasarların önüne geçmek için erken yaşlarda karar verip uygulamak gerekir. Bademcik ameliyatı her mevsimde yapılabilir ama eskiden yaz ishalleri ve çocuk felci salgınları yaygın olduğu için, yazın çocukları ameliyat etmekten çekinilirdi. Çünkü çocuğun boğaz bölgesine yapılan müdahale, bol sıvı alma ve yeme içme bakımından kısıtlama yaratırdı. Bununla beraber, halkımızın aklında, "Yazın sıcaktan kanama olur ve o nedenle bademcik ameliyatı yapılmaz" gibi yanlış bir bilgi var. Oysa günümüzde uygun şartlar sağlanarak yaz aylarında da bademcik ameliyatları yapılabilir..

Geniz eti ve bademciklerin alınması vücut savunmasında bir eksikliğe neden olur mu? 

Son yıllarda bu konuda yapılmış araştırmalara göre, bademcik ameliyatlarından sonra belirgin bir problem yaşanmadığı tespit edilmiştir. Vücuttaki bazı antikorlar ameliyattan sonra kısa bir süre bir parça düşük seviyede kalabilir. Ama bu 10-15 gün gibi çok kısa bir süredir ve bu sürenin sonunda antikor seviyesi normale döner. Dolayısıyla bademcik ve geniz eti ameliyatlarından sonra vücut savunmasının zayıfladığını söyleyemeyiz. Ayrıca zaten bademcik veya geniz eti, hastaya zarar verdiği ve yarar sağlamadığı için ameliyatla alınmaktadır. 

 Ağzı açık uyuma, horlaması varsa, uykuda nefesi kesiliyorsa, konuşma bozukluğu ve yutma güçlüğü oluyorsa, allerjik yapısı varsa, sık ateşli boğaz enfeksiyon geçiriyorsa, çocukta uyku bozukluğuna bağlı dikkat eksikliği ve okul başarısızlığı başlamışsa, fiziksel olarak büyümede yaşıtlarına göre geride kalmışsa mutlaka bir KBB uzmanına muayene olunması gerekir..

Geniz eti ve bademcik ameliyatı sonrasında dikkat edilmesi gereken durumlar

 Ameliyat sonrası size anlatılan gıda kısıtlamalarına uyulması gerekmektedir. Aksi halde kanama gerçekleşebilir. Sıvı ve yumuşak gıdalar tercih edilmelidir. Ameliyattan sonra doktorunuzun vereceği karara göre belli bir süre boğazı tahriş edecek acı, baharatlı, asitli veya sert yiyeceklerden kaçınılmalıdır. Alkol ve sigara kullanılmamalıdır. Ameliyat sonrası özellikle sıvı gıda alımına dikkat edilmeli ve yeterli miktarda sıvı alınmalıdır. Ameliyat sonrası 2 haftaya kadar özellikle yetişkinlerde ağrı olur ve hasta yeme- içme zorluğu çeker, ağrı kontrolü mutlaka sağlanarak yeme içme de ısrarlı olunmalıdır. Yoksa kanama riski artar. Genellikle 2 hafta sonunda büyük oranda yara iyileşmesi gerçekleşir ve hasta normal diyete başlayabilir

Grip ve nezlede niçin antibiyotik kullanmamalıyız? 

Grip ve nezle, virüs dediğimiz mikroorganizmaların vücuda girmesi ve üreme şansı bulmasıyla ortaya çıkan hastalıklardır. Antibiyotikler normalde virüslere etki etmez. Bu yüzden antibiyotik kullanmakla, boşu boşuna hem ilacın yan etkisine maruz kalmış, hem de ülke ekonomisine gereksiz yük bindirmiş oluruz. Bu nedenle nezle ve gribe, bakteriyel bir enfeksiyon eklendiğini düşündüren çok yüksek ateş ve boynunda beze gibi bulgular yoksa, antibiyotik kullanılmaz. Dinlenerek, bol sıvı alarak, ortamı nemlendirerek, istirahat ve uyku düzenine dikkat ederem vücudun kendi kendine bu virüsleri yenmesi beklenir. 

Ama "Grip ve nezlede antibiyotik kullanılmaz" durumunun da istisnaları vardır. Ağır tedavi altındaki hastalarda; kemoterapi alan ya da bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar kullanan organ nakli hastalarında ya da çok ağır diyabeti olan yaşlı hastalarda doktor tarafından koruyucu olarak antibiyotik verilebilir. 

Soğuk algınlığında niçin bol sıvı almalıyız? 

Bol sıvı almak vücuttaki mekanizmaların sağlıklı çalışabilmesi için önemlidir. Özellikle üst solunum yolunu koruyan mekanizmaların iyi çalışabilmesi için burun sıvısının belli bir seviyede olması gerekir. Yeterli sıvıyı almazsak üst solunum yolunda biriken mikroorganizmalar üreme şansı bulur. Bol sıvı almak, burun içini günde birkaç kez tuzlu su ya da tuzlu karbonatlı su gibi solüsyonlarla yıkamak önemlidir. Bu sayede burundan akciğere kadar tüm mekanizmalar sağlıklı çalışır ve rahatlar.

Hava yolu tıkanıklığına yol açan sebepler neler?

Yabancı bir cismin nefes borusuna kaçması, enfeksiyonlar, anaflaksi dediğimiz (penisilin gibi bazı ilaçlara, bazı gıdalara, polenlere, toprak vb. şeylere alerjisi olan kişilerin vücudunun vermiş olduğu aşırı reaksiyon), tümörler, bilateral vokal kord paralizisi (ses tellerinin sinirsel iletiminin durması ) ve travmaları bu sebebler içinde sayabiliriz..

Hocam havalar bu günlerde çok soğuk. Kış mevsiminin belki de en çok görülen ateşli boğaz hastalıklarının nedenleri, belirtileri ve bu hastalarda uyguladığınız tedavi yöntemleri nelerdir?

Kulak Burun Boğaz acillerine en sık başvuru sebebi olan bu durum çoğunlukla viral, daha az sıklıkta beta hemolitik streptokoklara bağlı bademcik iltihaplanmasıdır. Yılın her mevsiminde özellikle kış mevsiminde hastalarımız ateş, boğaz ağrısı, halsizlik, yutma güçlüğü şikayetleri ile bize başvururlar.

Hastamızı muayene ettikten sonra çoğu zaman ek tetkike gerek kalmadan virüs-bakteri ayrımı yaparak medikal tedaviye başlanır. Şüpheli bir durum görüldüğü zaman kan sayımı, boğaz kültürü yaptırılarak daha ayrıntılı bir inceleme yapılır. Ateşi yüksek olan (38,5 üzeri) çocuklar ateşleri düşene kadar acil serviste gözlem altında tutulur, yutma güçlüğü ve beslenmesinde sıkıntı olan hastalara da  damar yolu açılarak sıvı ve besin takviyesi yapılır.

Hocam, çocukların  her şeyi ağzına götürme huyları vardır. Bazı zamanlarda bazı cisimleri yuttuklarını bile çevremizden duyarız. Böyle bir durumu nasıl anlarsınız  ve bu durumda uyguladığınız tedavi yöntemleri hakkında bize bilgi verir misiniz?

Dediğiniz gibi çocuklar her şeyi ağızlarına götürürler. Merak ettikleri için ya tadına bakarlar ya da ısırmaya kalkarlar. 

Mekanik nedenler (soluk borusuna yabancı cisim kaçması)

Aspirasyona bağlı (yenilen içilen şeylerin soluk borusuna kaçması) nedenlerle gerçekleşir.

Çocuk nefes alamaz, sesi çıkmayabilir, morarabilir. Göğüs kafesinde çekilme olur. Müdahale edilmezse belki de çocuk hayatını kaybedebilir.

İlk yapmamız gereken şey sakin olup ağız içini  temizleyerek ve  parmağımızla kontrol ederek  içinde yabancı cisim olup olmadığına bakmaktır. Yabancı cisim var ise parmağımızla çıkarmalıyız. Daha sonra ağız içinde yabancı cisim yoksa  acil durumlarda heimlich manevrası dediğimiz yani arkadan yaklaşarak ellerimiz ile kaburga altından çocuğu kavrar ve yukarı doğru basınç uygulayarak yabancı cismi çıkartmak için uğraşırız. Başarısız olunan durumlarda  acil şartlarda havayoluna boyundan girerek delik (trakeotomi) açarız.

Kulak iltihabı özellikle çok sık sorulan sorulardan biri. Küçük çocuklarda çok sık yaşanan hatta yetişkinlerin bile bazı zamanlar şikayetçi olduğu bu hastalığın nedenleri ve tedavi yöntemlerinden bahseder misiniz?

Banyo, deniz ve havuz sonrası su temasına bağlı olarak kulağın ıslak kalması sonucu  ya da kulak çöpü kullanım sonrası mekanik travmaya bağlı dış kulak yolu asidik yapısı bozulabilir. Koruyucu bariyerin ortadan kalkması sonucu dış kulak yolunda patojen bakteriler ürer ve iltihap oluşturur. Kulak kanalı bu iltihaba bağlı olarak şişer ve kapanabilir. Belirti olarakta hastalarımız çok şiddetli ağrı duyar ve kulak kanalının kapalı olması sebebiyle  işitmesinde de azalma olur. Tedavi olarak kulak kanalı açık olan hastalarda kulak damlaları ve antibiyotik tedavisi uygulanır. Bu tedavi yeterlidir. Eğer kulak kanalı kapalı ise önce hastamızın kulak kanalına fitil koyarak dış kulak yolunu açarız. Sonrasında ise damlalarla tedavi ederiz. Bu süreç içinde hastalarımızın su ile teması da olmamalıdır.

Bu bölümü tercih edecek kişiler için tavsiyeleriniz nelerdir?

Öğrenciler tercih yaparken gerçekten bu işi yapmak istediğine emin olmalıdır. Tıp fakültesinde okumak çok uzun süren, gece gündüz demeden emek isteyen, azimle çalışma isteyen, çok sabırlı olunması gereken ve fiziki & mental olarak çok yorucu bir iştir. Doktorluğun sevilmeden yapılması diğer mesleklere göre çok daha zordur. Bu yüzden tercih yapmayı düşünen öğrenciler bu konuları aşabileceğine inanmış olmalıdır.

Gereksiz yere antibiyotik kullanılmamalı;

Hastalarımızın basit idrar yolları enfeksiyonlarında bile son derece ciddi antibiyotikler kullanılmaktadır. Bu ise beraberinde antibiyotik direncini getirmektedir. Son derece güçlü olan silahlarımızı birer birer kaybetmekteyiz. Şu anda antibiyotik direncine bağlı yaklaşık 700 bin kişi dünyada ölmektedir. 2050 yılına geldiğimizde antibiyotik direncine bağlı ölüm oranlarının 10 milyona çıkması beklenmektedir. Akılcı ilaç kullanımı günümüzde son derece önem kazanıyor. Hastalarımıza tedavi etmek için ilaç vermek yerine onlara korunma yöntemleri öğreterekten gereksiz antibiyotik kullanımından korunabiliriz. Kültür antibiyogram yapmadan verilecek antibiyotiklerin de çoğu zaman fayda değil zarar verdiğini akılda tutmamız lazım gelir. 

Son olarak; gazetemiz okuyucularına neler söylemek istersiniz? 

Biz doktorların çok büyük sorumlulukları vardır ve mesleğimizi de bu yüzden titizlikle yapmak zorundayızdır. Tek isteğim, bize güvenmeniz. Bildiğiniz gibi biz bu mesleğe yıllarımızı veriyoruz. Sanırım saygı duyulmasını da hak ediyoruzdur. Unutmayın sağlık mutluluktur... TEŞEKKÜRLER...