GEL DE BUNUN ARKASINDAN GİT!
Furkan Eğitim ve Hizmet Vakfı’nın bir dönem başkanı olan şimdilerde de kendisini vakfın manevi lideri olarak tanıtan Alparslan Kuytul’u Hakimiyet okurları çok iyi tanır. 15 Temmuzu ve PKK’yı öven açıklamaları sebebiyle eleştirdiğimiz ve o günlerde ilimizde vereceği bir konferansına izin verilmemesi gerektiğini ısrarla yazmamıza rağmen dönemin emniyet müdür ve valisi tarafından, “Malatya valiliği izin vermiş biz vermezsek ayıp olur” gerekçesi ile izin verilen, ardından da hakkında açılan dava gereği tutuklanıp iki yıl cezaevinde kalan Alparslan Kuytul, cezaevinden tahliye edildikten sonra da sırf muhalefet olsun diye kendisine inanan saf ve temiz insanların hayatlarını tehlikeye atacak açıklamalarda bulunuyor eylemler gerçekleştiriyor.
Furkan Eğitim ve Hizmet Vakfı manevi lideri Alparslan Kuytul'un, "Bayramda sokağa çıkma yasağı ilan etmek İslam'a ve Müslümanlara ihanettir" açıklamasının ardından, saf müntesipleri bu emrin gereği cami avlusunda toplanan Adana'daki vakıf üyelerini bununla kalmamış, kaldırımda namaz kılmışlar. Koronavirüs yasaklarını çiğnedikleri gerekçesi ile tutuklanmışlar.
Sosyal medya üzerinden organize olan Furkan Eğitim ve Hizmet Vakfı üyeleri, arkadaşları gözaltına alınınca Alparslan Kuytul'un evinin önünde toplanmış ve arkadaşlarının serbest bırakılması gerektiğini söyleyerek sloganlar atmışlar. Koronavirüs tedbirlerini provoke etmeye çalışan grup, sabah namazını Alparslan Kuytul ile kaldırımda kılmışlar.
Bir dini ve manevi lider olma gibi iddiası olan bir zatın, kendisine muhabbet besleyen saf ve temiz yürekli insanları salgının pençesine itmenin İslami bir tarafı olmadığını eminiz ki biliyordur. Peygamber efendimiz hadisleri ve uygulamalarında herhangi bir salgında nasıl davranılması gerektiğini, bulunduğu ev ve şehirden başka bir şehire gidilmesinin yasaklandığını mutlaka İslami kitaplarda okumuş ve hatta zaman zaman bunu müntesiplerine kendisi de aktarmıştır.
Peki, salgınlar karşısında İslamın yasakları ve tebbirlerini çok iyi bilen Alparslan Kuytul, neden bu bilgilerin ve uygulamaların dışında bir eyleme kalkıyor.
Tek sebebi gündeme gelmek de değil elbet. Asıl hedef salgının artması, vefat edenler kendi müridanları arasından da olsa sayının çok olması dolayısıyla Ak Parti hükümetini eleştirecek malzeme bulma gayreti.
Nasıl bir psikolojik hal, nasıl bir patalojik vakadır bilinmez ama bize göre Alparslan Kuytul bu talimatları ile eğer hasta değilse tıpkı FETÖ gibi bir projedir. Hiçbir Müslüman, göz göre göre değil kendi müridini, farklı bir dine mensup olan bir insanın dahi hayatını tehlikeye atamaz.
Kendisine nasıl bir görev ve imkân verildi, nasıl vaatlerde bulunuldu ki Türkiye’nin yükselişinin önünde takos olması istendi. Ne yazık ki aralarında sevdiğimiz dostların da bulunduğu saf ve temiz insanların bu samimiyetinden istifade ederek yanlışa gark oldu.
Kuytul’un bir proje olduğunu çok değil kısa bir süre sonra hep birlikte göreceğiz ve duyacağız. Ve Hakimiyet yine haklı çıkacak…