Geç Gelen Sitem! 

İsim vermeden ilçede bulunan bazı kişileri 'Din istismarı' ve 'Hırsızlıkla' suçlayan Kaymakam Deniz Pişkin, "Bazı insanlar hırsızdır ama arsız değildir; çalarken yakalandıklarında genelde utanma ve mahcubiyet duyarlar. Yüzleri kızarır, başları öne düşer, sesleri çıkmaz. Bazıları ise hem hırsız hem arsızdır. Adamı çalarken yakalasan bile suçlu sen olursun, 'Ağız tadıyla bir hırsızlık yaptırmıyor bu adam bize' diyerek suçlu seni ilan ederler. Onlarda ne arlanma vardır ne utanma…" ifadelerine yer verdi.

Paylaşımının devamında eleştirilerini daha da sertleştiren Pişkin, "'Haya' veya 'ar' duyguları tamamen sıfırlanmıştır. Beslemeleriyle birlikte malı götürür, bir yandan da sakallarını sıvazlayarak 'Elhamdülillah, Yarabbi şükür' çekerler. Şöyle dışardan baksan hepsini adam sanırsın. Ama onlar dünya malına tamah etmiş, bir türlü nefisleri doymayan kifayetsiz muhterislerdir. Hele bunların içinde bir de dini bütün görünüp, kutsal dini değerlerimizin ardına saklanarak hırsızlık yapanlar vardır ki onlar benim gözümde münafıktır, münafıktan da aşağıdadır. Onlara (Seydişehir'deki hırsız takımına) diyorum ki Ruhsati'nin bu dizellerini sizin için paylaşıyorum. Sizin bu meşine dönmüş suratlarınız varken sanmıyorum ama belki biraz üstünüze alınır, belki biraz utanır da insan olduğunuzu hatırlarsınız. Çaldıklarınız burnunuzdan gelsin, kefen paranız olsun inşallah" dedi.

Kaymakamın sitemleri ve tasvirleri ne kadar tanıdık  geldi  sizlere de değil mi? Son yıllarda dini referans alan bazı vakıf, dernek ya da kişilerin yolsuzlukları, kamu malına dadanmaları ve bunu da hak suretinde yapmaları ne yazık ki hem Ak Parti’yi hem de İslam’ı zan altında bırakıyor.

Bu edepsiz ve ahlaksız kişilerin  yaptıkları her bir hak yeme ve hukuksuzluğun faturası ne yazık ki dine çıkartılıyor.

Çevremize baktığımızda bunu bizler de çok net olarak görüyoruz. İslami hassasiyeti olmayanlar daha dürüst, daha ahlaklı ve daha ilkeliyken, şu ya da bu şekilde dini referanslarla hareket ettiğini gözümüzün içine soka soka gösteren kişilerde “her yol mubah” durumları var.

Seydişehir’in eski kaymakamı, Yalova’nın yeni vali yardımcısı bunları söylemiş ama keşke kaymakamlık görevindeyken bu gözlem ve sitemlerini haykırabilseydi. Keşke bu sitemini bir ay önce yapabilseydi.

Kaymakam Deniz Pişkin, belli ki Seydişehir gibi büyük bir ilçenin kaymakamlığından alınıp, Seydişehir kadar büyük olmayan Yalova Vali Yardımcılığına atanmayı hazmedememiş. Ve bunu da belli ki Seydişehir’deki bazı siyasi ululardan, vakıf ve derneklerden bilmiş. Ve bu duygularla içini dökmüş.

Yeni Vali yardımcısının bu görüşlerinin altına bizler de imzamızı atarız lakin bu tür beyan ve açıklamaları aktif görevlerde bulunurken yapılmasının daha etkili olacağını düşünürüz.

Görevde olan birkaç kaymakam, vali ya da üst düzey bürokrat benzer vicdani rahatsızlıklarını ifade etse ve affını istese daha hayırlı bir iş ve umarız ki hükümet bu tür atamaları yaparken daha özenli ve dikkatli olur.

Son kaymakam atama listesine baktığımızda da bu durum çok net gözüküyor. Görevde iken birçok usulsüzlükleri yapan ve şahsını öne çıkararak daha üst görevlere göz koyan isimlerin bu hayallerini gerçekleştirecek atama ve görevlendirmelerin yüce makamlarca yapıldığını görünce, Seydişehir Kaymakamına bir kez daha hak verdik. 

Biz de yandaşlara ve simsarlara ağız tadıyla hırsızlık yaptırmayan vali ve kaymakamları tebrik ediyor sayılarının artmasını diliyoruz.