Gaye'nin Endişesi

Büyük umut ve heyecanla Muharrem İnce tarafından kurulan Memleket Partisi kapanmanın eşiğine geldi. Partide Genel Başkan İnce'nin dışında genel merkez yöneticisi neredeyse kalmadı. Memleket Partisi'nde iki MYK üyesi ve dört parti meclisi üyesi olmak üzere üst düzey yönetimdeki altı isim istifa etti.

Gaye'nin Endişesi
TAKİP ET Google News ile Takip Et

etti.
Memleket Partisi'nde hem basın sözcüsü hem de genel başkan yardımcısı görevlerinde bulunurken istifa eden Eskişehir Milletvekili Prof. Dr. Gaye Usluer, istifa gerekçesini şöyle açıkladı:

 “Siyasetin kutuplaştığı günler içerisinde hiçbirimizin farklı farklı yerlerde siyaset yapma ya da birbirimize karşı siyaset yapma alanının kalmadığını gördüm. Günün birlikte kazanma günü olduğunu düşünüyorum. 4 MYK üyesi ve 2 Parti Meclisi Üyesi arkadaşımız, Prof. Dr. Hakkı Akalın, MYK Üyesi ve Parti Saymanımız Serkan Ufuk Akgün, Prof. Dr. Ali Rıza Büyükuslu, Oğuz Giray ve Meryem Şengül Kala ile aynı kaygıları paylaşmamız nedeniyle aynı gün istifa ettik."

Bu açıklamanın en can alıcı cümlesi; “Günün birlikte kazanma günü olduğunu düşünüyorum.” ifadesi. Usluer, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde millet ittifakının zor durumda olduğunu, kaybedilecek bir seçimin sebebinin kendileri olmaması adına zorlu süreçte bir bölen değil bütünleyen ve destekleyen konuma geçmek istemiş.

Her ne kadar Muharrem İnce; “ikinci turda millet ittifakının adayını destekleyeceğiz” netliğinde bir duruş sergilese de diğer Memleket Partililer bunu bile yeterli görmemiş olacak ki istifa edip muhtemelen eski yuvaları olan CHP’ye geri dönecekler.

Millet ittifakına aşırı muhalefet edip, alternatif bir Parti kuracak kadar eleştiri yapan kesimlerin benzer dayanışmasının Cumhur İttifakı cenahında görülmemesi oldukça düşündürücü.

Ak Parti, MHP ve BBP dışında yeni bir parti ve oluşumun, Usluer’in endişesi ile endişelenip bir muhasebe yapıp karar vermesi gibi bir olayla hala muhatap olmadı kamuoyu.

Belki bu durum Cumhur İttifakını oluşturan partilerin kendi duruş ya da diyalogsuzluğundan da olabilir ama olaya Gaye Hanımın penceresinden bakılırsa sanki birilerine, yıkmanın ötesinde onarmanın yollarını aramak gibi bir görev de düşmüyor değil.