Garson Devlete Dönülmeli
Yaşanan ve tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs belası da gösterdi ki gelecekte en önemli ihtiyacımız ne petrol, ne teknoloji ne de para. Gelecekte en çok ihtiyaç duyacağımız şey, temiz bir çevre, su ve gıda.
Birçok ülke bu gerçeği gördü ve ciddi adımlar attı. Artık ülkelerin ve şehirlerin ekonomik, sanayi ve kalkınma programları gibi “su eylem planları” olacak. Su ve tarıma verilen değer ve alınan mahsul ve satılan ürün kadar değerli olacak.
İlimizde de tarım ve su ile ilgilim kurumların çalışmalar yaptıklarına basına verdikleri demeçlerden haberdar oluyoruz. Özellikle tarım ve ormancılık alanında başlatılan hamlelerin sonuç odaklı projelere dönüşmesi şart.
Orman Bölge Müdürlüğü hazine arazilerinin ceviz ve badem ile ağaçlandırılması ile ilgili çalışmalar yürütüyor.
Bakanlık ve Orman Genel Müdürlüğünün başlatmış olduğu, hazine arazileri, ormanlık araziler ile sahipli arazilerde ceviz ve badem türü ağaçlandırmalarına ağırlık veriliyor.
Hazineye ait ormanlık arazilerine Nisan ve Eylül aylarında müracaat ediliyor. Müracaat ise e-devlet üzerinden yapılıyor. Kurum görüşleri alındıktan sonra her hangi bir sıkıntı yoksa proje hemen hayata geçiriliyor. Bozuk olana ormanlık sahalarda bir kapalılık oluşmamışsa 49 yıllığına Orman köylüsü alıp, toprağın işlemesini yapıyor. Tel çekiyor, damlama- sulama sistemini, fidanlarını dikiyor. 3 yıl da bakımını yapıyor. Eğer bu araziyi talep eden şahıs köy nüfusuna kayıtlıysa ve o köyde ikamet ediyorsa %65’i hibe alıyor.
Çok güzel bir uygulama ve geleceği gören bir vizyoner bakış. Ancak bu gibi imkân ve imtiyazları sadece haber olarak ifade edip vatandaşı kuruma beklemek çok doğru değil.
Bu kurumlar, öncelikle her köyde bulunan hazine arazilerini, özelliklerini ve metrajlarını köy muhtarına vermeli. Muhtar da bu bilgileri köylüleri ile paylaşmalı hatta muhtarlıkta ilan etmeli.
Köylüler kendilerine sağlanan bu imkânları yine kendi gücü ve yapabileceği kadar bir alanı hazineden 49 yıllığına kiralayarak üretime başlamalı ve hem kendi hem de ülke ekonomisine katkıda bulunmalı.
Devletimizin birçok güzelliği ve halkına sunduğu avantajlar ne yazık ki bürokrasinin “vatandaş kendisi ayağımıza gelsin” anlayışıyla tam anlamıyla karşılık bulmuyor.
Merhum Başbakan Erbakan’ın “garson devlet” anlayışı olmalı ve hizmetin vatandaş tarafından alınması yerine hizmetin vatandaşın ayağına götürülmesi ve çorak, bakımsız ve engebeli hazine arazilerinin badem ve ceviz bahçelerine dönmesi lazım.