FİLM FESTİVALİ TAM BİR FİLM!
Bazı etkinlikler vardır şehrin imajına imaj, itibarına itibar katar
Bazı etkinlikler vardır şehrin imajına imaj, itibarına itibar katar. Bazı etkinlikler de vardır ki “Bayburt Bayburt olalı…” tekerlemesine rahmet okutur derecesinde şehre garip gelir ve şehrin kadim kültürünü anlamsız kılar.
Şehirde 8 yıldan beri devam eden, Kültür Bakanlığı’nın dev bütçeyle desteklemesi yanında yerel kurumlardan da “ne koparırsak kardır” mantığıyla yürütülen Çayda Çıra Film festivalinden bahsediyoruz. Adı oldukça afilli. Uluslararası Film Festivali….
“Uluslararası” kelimesi de son yıllarda anlamı oldukça ucuzlatılan ve içi boşaltılan kelimelerden oldu. Sıradan bir etkinlik yaparsınız, bu arada farklı ülkeden sıradan bir adam çağırır ve onu program kitapçığına yazarsanız işte oldunuz uluslararası. Hani sıradan bir insanı tiye almak adına “Ortadoğu ve balkanların…” diye başlayan bıyık altı tebessüm cümleleri vardır ya onun gibi bir şey uluslararası olmak.
Burada yapılan bir etkinliği küçümsemek adına konuşmuyoruz. Elbette bir gayret ve emek var. Ancak bu etkinliğe sizler uluslararası payesi veriyor, film festivali gibi ağır bir ad koyuyorsanız bunun gereklerini de yapmak durumundasınız.
Film festivali demek, değişik ülkelerden filmlerin yarıştığı, jürisi olan, mütevazı de olsa ödülü olan, sinema ve kısa film konusunda yetenekleri keşfetmeye yönelik yarışmalara sahne olan etkinlikler dizisi demektir.
BİRAZ NURİ ALÇO, BİRAZ BALIK EKMEK, BİRAZ EĞLENCE ALIN SİZE ULUSLARARASI FİLM FESTİVALİ
8 yıldan beri şehrin insanlarının sinemaya gitmemiş, artist izlememiş ya da görmemiş muamelesine tabı tutan, şehre getirdiği Yeşilcam’ın ununu elemiş eleğini asmış sinema sanatçılarıyla fotoğraf çektirip plaketleşme faaliyetlerini uluslararası etkinlik kılıfına büründürmek ancak bize has bir durum olsa gerek.
Halktan da beklenen ilgiyi görmediği için sağlıklı yaşam için yürüyüş programına eklenen, bu da yetmezmiş gibi katılımı artırmak için halka balık ekmek dağıtarak etkinliği sanatsal faaliyetten yeme içme festivaline çeviren bir anlayış sanata yapılan haksızlık olarak görüldü.
YEŞİLÇAMI ÜLKENİN HİZMETİNE SUNAN ZİHNİYET FESTİVALDE YOK
Yıllarca halkın değer ve mukaddesatına hakaret eden, batılı yaşam tarzını genç dinamiklere zekeden, ahlaki erozyonla birlikte kültür emperyalizmine alet olan Yeşilcam’ın köhne zihniyetini canlandırmaya çalışan bu etkinliğe, ezberleri bozarcasına ve sinemayı halkın ve ülkenin emrine veren ve böylelikle milli bir uyanışa vesile olan Kurtlar Vadisi ekibinin yıllardan beri prim vermemesi dikkatlerden kaçmıyor.
Elazığlı olmalarına ve her hayırlı işte önemli faaliyetlere destek vermelerine rağmen Elazığ’da gerçekleştirilen bu etkinliğe bugüne kadar Güllü ve Abdulhey karakterinden başka oyuncuların katılımının ötesinde bir ilgi görmedi.
ELAZIĞ’DA İKİ GÜN EĞLENCE
Festivalin iki gün süren bir eğlenceden öte bir anlam taşımadığı konusunda herkes hemfikir. Sinema dili ve etkisini kullanarak şehrin değerlerini tanıtma ve dünyaya sunma konusunda yapılacak ciddi çalışmalar festivali gerçek konumuna taşıyabilir.
Festivalin bilimsel, sempozyum, sinemanın geldiği konum hakkında hiçbir sosyal ve kültürel faaliyet içermediği, Türk sinemasının dünya sineması içinde yerinin ne olduğu, sektörde iyi bir noktaya gelmek için neler yapılabilir hususlarında hiçbir yetkin ağzın ve bilim adamının yer almadığı etkinlik eksik ve yetersiz kalır.
Fırat Üniversitesi’nin, iletişim, konservatuvar gibi bölümlerinden istifade edilmeden yapılan, sinemanın gerçek esprisi ve misyonunu kavrayamamış, salt şov boyutuna takılıp kalmış bir tekil aklın üreteceği kadük programlara mahkum edilen festival, umarız bundan sonraki yıllarda kendini inkar edici etkinliklere kurban edilmez.
