Filistin Meselesi Ne ki Ben Az Konuştum!

İlimiz medya kuruluşlarının milli ve manevi konulardaki hassasiyetine öteden beri şahidiz ve bu konudaki hassasiyetlerini her zaman takdir ederiz.

Filistin Meselesi Ne ki Ben Az Konuştum!
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Kanal 23 Genel Yayın Yönetmeni ile Kanal Fırat ve Kanal E Genel Yayın Yönetmenlerinin hem şahsi hem de yayın politikalarında kırmızıçizgileri vardır ve ülkemizin milli çıkarları ile manevi değerlerimiz konusundaki dik duruşları onları gönüllerde farklı bir yere oturtmuştur.

Konuya gelelim. Malum İsrail terör devletinin Filistinli kardeşlerimize yönelik vahşice saldırılarda bulunuyor. Kadir gecesi başlayan ve hala da devam eden saldırılara karşı birçok kesimden tepkiler ve kınamalar geldi, gelmeye devam ediyor.

Kanal 23’te Arif Çakmak, Kanal Fırat’ta ise Zeki Akbıyık böylesine ümmetin ve insanlığın sorunu haline gelen bu konu hakkında özel programlar yaptılar. Şehrin bu konudaki duyarlılığını ekranları vasıtasıyla tüm dünyaya ilan etmek istediler.

Aynı içerikte Kanal Fırat’ta yayınlanan program hem konukları hem de konukların meseleye içselleştirip bu konu hakkında deruni bir samimiyetle dile getirmeleri önemliydi.

Program güzel başladı. Konuklar tanıtıldı. Ve program yapımcısı Zeki Akbıyık, bir naiflik göstererek nezaketen ilk söz STK platformu dönem sözcüsüne verdi. Sonrasında format gereği her konuşması 5 ya da 6 dakika konuştu.

Kalpten ve yürekten gelen samimi duygular ifade edildi. Şehrin en çok üyeye sahip Memursen, ihlasın sembolü Ab-ı Hayat, duyarlılığın, infakın ve dünyanın en büyük iyilik hareketi İHH,  İmam Hatip neslinin daha çok şuurlanması için ciddi projeler üreten ÖNDER, şehirde zimem defterinin yeniden ihyasını sağlayan Fecir, Elazığ’daki mazlum ve mağdurların sığınağı Mamuratülaziz Derneği, şuurlu  gençliğinin sesi AGD, her hayırda yarışan Hayrat Vakfı gibi önemli kurumların başkanları tüm içtenliği ve samimiyetiyle konu hakkında düşüncelerini paylaştılar.

Bu samimiyet ve güzellik STK Platformu dönem sözcüsünün “Ben hiç konuşmadım” gibi konunun ve konuşulanların insicamını ve samimiyetini bozan anlamsız ve gereksiz bir çıkışla bozuldu.

STK dönem sözcüsü arkadaşımız, bombalanan Gazze değilmiş, bombalarla çöken binalar Filistin’de değilmiş, sayısı 200’e yaklaşan şehitler Filistinli kardeşlerimiz değilmiş ve onların acıları, dramları ve yapılan  İsrail zulmü programın tek konusu değilmiş gibi “ben niye az konuştum” gerekçesi ile stüdyoyu terk etme gibi bir ima  etti. Tabi böylesine önemli ve hemen herkesin bu konu hakkında söylediği cümleler üç aşağı beş yukarı bir olmasına rağmen dönem sözcüsünün bu çıkışını nasıl izah etsek ve bunu hangi gerekçeye sığdırsak çok  bilemedik.

İlin bir yöneticisine hediye edilen “Elif, lam, mim” harflerini içeren bir tabloya karşın, o yetkilinin “evet; elif, lam, mim, gerisi nasıldı” soruna “Ben bilmem efendim” diyen bir şahsın,  tek konulu programda kendisinin az konuşma sorunu, elbette Filistin sorunundan daha büyük olur. 

Olaylar ve konuşmalar karşısında kendi duygularını ve vicdanının sesini her şeyden üstün tutan ve bu yönüyle ekranlarda hep doğruları zikreden Zeki Akbıyık, bu duruma  pabuç bırakır mı. Elbette bırakmazdı. Gereken söylendi ve vatandaş bir nevi stüdyodan “buyrun, çıkın” diyerek gönderildi. “Bu toplantı ve konu, senin işin değil” dendi kendi dünyasına gönderildi. 

Bu olay da gösterdi ki bazı makamlar ve görevler birilerine birkaç numara büyük geliyor. STK platformu nasıl böyle bir seçim yaptı da platform bu konuma düştü bilinmez ama belli ki bu yapı içinde olan duyarlı isimlerin bir ihmali ve hatta duyarsızlıkları var sanıyoruz.

Bu olaydan sonra zaten oldukça etkisiz, güçsüz kalan ve itibarı zedelenen STK Platformu, dağılmaya ya da yeni ama tek derdi şehir ve insanlık olan platformlara yelken açacaktır.