FELAKET EDEBİYATI
24 OCAK DEPREMİYLE BİRLİKTE DEVLETİN TÜM KURUMLARI İLE BİRLİKTE YAŞANAN OLUMSUZLUKLARIN GİDERİLMESİ NOKTASINDA ÇALIŞMALAR YÜRÜTEN TÜM STK'LARA KARŞIN, ESNAFLARIN ZOR DURUMDA KALACAĞI CÜMLESİNİ DİLE GETİRİP KENDİLERİ BİR ÇALIŞMA YAPMADIĞI GİBİ DEVLETİN DEPREMZEDE ESNAFA YÖNELİK KREDİ MÜRACAATLARINI BİLE BÜROKRATİK ENGELLERE BOĞAN ESNAF DERNEKLERE TEPKİ VAR
24 Ocak depreminin ardından Elazığ’ın; ekonomik, sosyal ve şehircilik anlamında yeniden ayağa kalkması için devletin tüm kurumları sahada çalışmalarını yürütürken, ilimizin ekonomisinde etkin rol oynayan ETSO, Elazığ Ticaret Borsası, Elazığ Esnaf ve Kefalet Kooperatifi, Esnaf ve Sanatkârlar Odası ile diğer ekonomik kuruluşların katılımlarıyla istişare toplantısı yapıldı.
Deprem sonrası şehirde oluşan ekonomik ve sosyal durumun konuşulduğu toplantıda kurumların kendi yetki ve tasarrufunda olan hizmetleri ve imkânları esnaflara ve iş adamlarına sunma değerlendirmeleri yerine milletvekillerine ve hükümete yönelik herhangi bir öneri, teklif ve işbirliği önermeyen sözleri tepki çekti.
ETSO, SAMİMİ ÖNERİLERDE BULUNDU
24 Ocak depreminin hemen ardından şehrin kısa sürede sorunlarından arınarak normal sahaya dönmesi amacıyla hükümete 13 maddelik bir öneri paketi sunan ETSO Başkanı Asilhan Arslan, yapılan son toplantıda da itidal ve çözüm odaklı konuşmalarını sürdürdü.
Afet Bölgesi önerilerinin sosyal medyada farklı yönlere çekildiğini ve maksadını açtığını belirten Asilhan Arslan, afet kavramını fay hattı boyutunda ele aldıklarını ve teknik olarak bu alanlarda yapılaşmanın telafisi mümkün olmayan hatalara sebep olacağını ifade etti.
Kendilerinin tek gayesinin Elazığ ve Elazığ insanı olduğunu, tüm konuşma ve değerlendirilmelerinin de bu merkezde ele alınması gerektiğini belirten ETSO Başkanı Asilhan Arslan, bu tavrıyla aslında siyasilerinin ellerini güçlendirdiğini belirtti.
FELAKET TELLALLIĞI
Toplantıda konuşan Elazığ Esnaf ve Kefalet Kooperatifi Başkanı Fikret Çelik, deprem felaketi dolayısıyla birçok alanda yara alan bir şehir kısa sürede nasıl ayağa kalkacağına dair bir öneri sunmak yerine olumuz bir tablo çizerek ilimizin on sene içerisinde ayağa kalkamayacağını ifade etmesi tepkilere yol açtı.
Kendisinin esnaf ve kefalet kooperatif başkanlığı görevini unutup ya da kendisini etkisiz ve yetkisiz gösterip, esnafları siyasilere yönlendirme kolaycılığına sığınan Çelik’in bu tavrı, esnaflar tarafından büyük bir gaf olarak değerlendirildi.
KONUŞAMIYORUM
ETSO’nun istişare toplantısında kamera ve mikrofon karşısında çok rahatlıkla her şeyi konuşan, başta hükümet ve siyasiler olmak üzere tüm eleştirilerini sırlayan Başkan Fikret Çelik’in “Doğruları konuştuğunda doğruları söyleyenlerinde karşılarına çıkıyorlar. Aman konuşmayın aman TV gazetelere çıkıp yayın yapmayın diyorlar. Ne yapacağız o zaman ? ” cümlelerini değerlendiren esnaflar, bu çelişkili tavrın reklam yapmak amaçlı olduğunu iddia ediyorlar.
KENDİ KURUMUNU İNKÂR
Deprem sonrası devletin esnaflarımıza yönelik olarak Esnaf ve Kefalet Kooperatifleri üzerinden faizsiz olarak verdiği 50 bin TL’lik krediyi bile beğenmeyen ve kendi kurumunu bile tartışmaya açan Çelik’in; “Esnaf kredisi dediler çok güzel. Ama devamında esnaf bu krediyi nasıl ödeyecek. Ödemediği takdirde kooperatifin parasından 50 bin TL alacaksın, ondan sonrada gerekeni yapacaksınız. Böyle bir şey olabilir mi olamaz.” cümleleri de hayretle karşılandı.
KÂĞIT ÜCRETİ ALMAMIŞ
ETSO’nun şehir ile ilgili çalışmalarında yanında olacağını belirten Çelik, “Yalnız bu işler ne benle ne de ETSO ile olmuyor. Vekillerimizin de bizimle olması gerekiyor. Ondan sonra da Ankara’da çıkıp şunu yaptık bunu yaptık diyorlar. Ne yaptılar acaba bu süreçte?. Aksi bir şey söylüyorsam söyleyin. Şu ana kadar 2 binin üzerinde müracaat var. Hiçbir ücret talep etmiyoruz. Kâğıt ücretini bile cebimizde karşılıyoruz.” cümleleri, esnaflara” Keşke kağıt parasını alsaydınız da bunu bir lütuf gibi kamera karşısında söylemeseydiniz” tepkilerine yol açtı.
“BİR ESNAF VE KEFALETLE Mİ SAHİP ÇIKACAK ŞEHRE ?”
Devletin verdiği kararı uygulama gibi sadece bürokratik işlemleri takip etme prosedürünü bile büyük bir hizmet ve başarı olarak sunan Fikret Çelik: “Bir tek Esnaf ve Kefalet Kooperatifimi bu şehre sahip çıkacak. Benim bir yanlışım olursa alın beni yerden yere vurun sesimi çıkarmam. Ama yeri geldiği zamanda doğruları söylediğimde arkamda durun. Elazığ bizim Elazığ 10 senede de ayağa kalkmaz. Bir girdi yok. Yapamayacakları şeyleri söylemesinler. Yapamayacaklarsa ne vekil olsunlar ne belediye başkanı olsunlar ne de başka bir şey olsunlar. Yapamıyorlarsa da bırakıp gitsinler. Yazık bu Elazığ’a. 80’den evvel böyle olduğu zaman biz köylerdeki traktörleri yollara döküyorduk ki bir şeyler koparalım. Şimdi yok ya adam korkuyor. Korkunun ecele faydası yok.” dedi.
BASIN DA KORKMASIN
Şehrin dinamiklerini harekete çağıran Fikret Çelik, kendi cesaretinin tüm kesimlerde de tecelli etmesini korkmamalarını belirtirken; “Basına da söylüyorum basın da korkmasın. Yıllardır şu Elazığ’a yazık değil mi?. Neyi kaldı şimdi Elazığ’ın?. Eskiden olan fabrikalar vardı hepsi gitti. Beş vekillimiz var ne yaptılar şuana kadar. Şuana kadar Elazığ esnafına destek olan tek kurum kooperatiflerdir.” dedi.
KAYIKÇI KAVGASI
Elazığ Esnaf ve Kefalet Kooperatifi Başkanı Fikret Çelik, toplantıda hızını almayarak tüm erkleri cesur ve atak olmaya davet etmekle kalmadı.
İlimizin on sene içerisinde ayağa kalkamayacağını ifade ederek esnafın durumunu siyasilerin sorması gerektiği söyledi. ETSO’nun istişare toplantısında Elazığ Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Cemil Erdem’in gerekli çalışmayı yapmaması eleştirilere konu oldu.
ELEŞTİRİNİN DAYANILMAZ HAFİFLİĞİ
ETSO’nun düzenlediği istişare toplantısında yapıcı ve yönlendirici fikirlerle birlikte şehre depremle birlikte zaten büyük bir yıkım ve olumsuzluk yaşayan insanlarımıza negatif duygularla yeni bir yıkım yaşatan, sırf bir şeyler söylemek adına zaten herkesin bildiği olumsuzlukları dile getirmenin doğru bir yaklaşım olmadığını belirten vatandaşlar, yapılması gereken ve doğru olan şeyin her bir kurumun kendi alanındaki işleri en doğru yapması ve önlerine çıkan sorunları rapor halinde ilgili kurumlara ve yöneticilere iletmek ve takibini yapmak olduğunu ifade ediyorlar.