FARKIMIZ VAR BİZİM
Pazartesi günkü gazetemizin “Hakimiyet’e Göre” köşemizde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın cumartesi günü yaptığı bir konuşma üzerinden eleştirilmesinin haksızlığına dikkat çekmiş ve Erdoğan’ın ironi yaparak Amerika ve Rusya’nın çifte standardını göstermek için böyle bir üslup kullandığına dikkat çekmiştik.
İşte, bundan dört gün önce Hakimiyet Gazetesinin pazartesi günkü nüshasında konuyla ilgili yazımızdan bir kesit: “Cumhurbaşkanı ve Başkomutan Erdoğan’ın cumartesi günü yaptığı bir konuşmada Amerika, Rusya ve batı âleminin çifte standardını ve Ortadoğu’ya sadece petrol gözüyle baktıklarını ifade etmek için kullandığı ifade ve ironi yaparak kullandığı tavrı “şehitlerimiz varken gülüyor” şeklinde dile dolamak tam anlamıyla bir aymazlık ve harp koşullarını bilmeyecek kadar cehalet örneğidir.”
Pazartesi bu köşeden yaptığımız bu değerlendirmenin ardından üç gün sonra Cumhurbaşkanı da söz konusu konuşması ile ilgili konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trump ile yaptığı görüşmeyi anlatırken güldüğü yönündeki eleştirileri, "Şeytani bir kampanya" olarak nitelendirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tartışmalara neden olan görüntülerin de yeniden izlendiği toplantıda aynen şunları söyledi:
"Orada bir ironi var. Trump’la yaptığım bir görüşmeyi aktarıyorum. Her tarafı ironik olan bir görüşmeyi ortaya koymak için söylenen bir söz. Bu şeytani bir kampanya.”
Şimdi neden tekrar bu konuyu gündeme getirdiniz derseniz şunları söyleriz: Hakimiyet Gazetesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı da onun davasını da, ülkesi için ortaya koyduğu vizyonu da ulaşacağı hedefi de çok iyi bilen, O’nun kullandığı kelimeler ve takındığı tavırlarla ne demek istediğini çok iyi bilen ve bunu en mantıklı yorumlayan bir gazetedir.
Bugün Erdoğan’ın sırtından bir yerlere seçilen, önemli makamları işgal eden, onun adına siyaset yapan birçok zevattan daha çok bu misyona hizmet eden ve ülkesi için bitaraf değil taraf olan bir gazetedir Hakimiyet Gazetesi.
Her şey bittiğinde dostların sessizliğine gömülmeyecek ve Hakkı her daim savunacak bir gazetedir Hakimiyet Gazetesi. Gücümüz, ülkemizin gücü, varlığımız ülkemizin varlığıdır.
Biz, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendi cümlelerini ve tavrını kendisinden önce yorumlayıp işin aslını yine kendisinden önce kamuoyuyla paylaşıyorsak, bunun adı Türkiye davasında ve milli çıkarlar konusunda kendisiyle aynılaşmamız ve bazı aklı evveller bunu anlamakta güçlük çekse de bizlerin aynı şeyleri düşünmemizdir.
Birileri otel, ihale, müteahhit, gelin, oğul meselesini davasının önüne koysa da, konuşması ve tavır alıp olaya müdahil olması gerekenler susmanın gelecekte kendisine olumlu yansıyacak olma hayallerinin ince hesaplarını yapsa da bu kale sağlamdır ve hep sağlam kalacaktır.
Hakimiyet, sağlam duruşunu, yanlışlıkları dile getirirken de gösterecek ve çürüklerin peşinde olmaya devam edecektir.
