EYVAH RAKİP 10 KİŞİ KALDI!

Ogün Temizkanoğlu sorgulanıyor değil mi? Evet

EYVAH RAKİP 10 KİŞİ KALDI!
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Ogün Temizkanoğlu sorgulanıyor değil mi? Evet. Peki neden? Oyuncu değişikliklerindeki tercih hatalarından ve hamlelerinde geç kalmasından dolayı… Örneğin, kendi saha ve seyircimiz önünde oynadığımız Y.Malatyaspor maçında rakip 10 kişiyken sonuca gidebilecek müdahalelerde bulunmadığı iddia edildi. Şimdi o karşılaşmaya atıfta bulunarak Sivassspor maçıyla alakalı birkaç çıkarımda bulunmak istiyorum. Y.Malatyaspor maçında ne yaptı Ogün hoca? Maç 1-1 devam ediyor. Ali Fırat’ın kanadı aksadığı için onu kenara alarak Hakan Bilgiç’i beke çekiyor, Bilgiç’ten boşalan kanada ise Berk Yıldız’ı alıyor. Tabela yine değişmiyor. Dakikalar eriyip gidiyor. Ne yapıyor Ogün hoca? Dakika 87… Yorulan Kayalı’yı çıkarıyor, yerine Mesut Saray’ı gönderiyor. Lamjed ve Ümit Tütünci kenarda… Gole ihtiyacımız varken kanat orijinli oyuncudan hücuma dönük ön libero yapmaya çalışıyoruz. Tebrikler! O zaman sorarız Ogün hocam… Gelin tribünden bakın… Y. Malatya maçı… İçeride oynuyoruz, skor 1-1, rakip 10 kişi… Bizim yerimizde olsanız Lamjed ve Ümit’i kenarda tutup oyuna Mesut’u dâhil eden hocayı eleştirir miydiniz, eleştirmez miydiniz? Allahınızı severseniz söyleyin!

***

Gelelim Sivasspor maçına… Traore cezalı… Normal şartlarda ön liberoda Mesut’la başlaması gerekmez mi Ogün hocanın? Y.Malatya maçındaki gibi, Mesut’a sarılması gerekmez mi? Orada olmadığını gördü, yanlışından döndü ve Lamjed’i koydu o bölgeye… Demek ki analizini yapmış geçen haftanın… Maça çıkardığı 11 oyuncuya hiçbir itirazım olamaz. Sadece sol tarafta Berk mi yoksa Mesut mu derim o kadar… Berk çalışmış o hak etmiş, eyvdigerah… Dizilişler de gayet mantıklı… Kafamdaki tek kuşku merkez bölgedeki Lamjed’in işin defans tarafında hareketsiz kalacağı ve temasa dayalı oyunda zaafiyet göstereceğiydi. Çünkü boşluğunu dolduracağı Traore, kombine karakterli bir orta saha oyuncusu… Hem basıyor, hem sürtünerek oynuyor, hem hücum tehdidi var hem de adam kovalar. Ortalamanın üzerinde olduğu her gün rakipleri için kâbus oluveriyor. Lamjed ne kadarını yapacaktı. Soru işareti buydu…

***

Sivassspor’un kadrosuna baktığınızda Mesut Bakkal’ın değişikliğe gitmeden maçı koparmak istediğini hemen anlarsınız. Orta alana kadar beklediğimiz isimler… Ön tarafta ise durum farklı… Hücum iştahının kabardığına işaret… Ergin Keleş’in arkasına Hasan Kabze’yi monte etmiş. Kanatlara da Erkan Kaş’la Leandrinho’yu… Onlar kadar bizim de ne yapacağımız önemliydi ama… Ziya’nın çift sarıdan atıldığı 32. dakikaya kadar topu rakibe verdik ve sahamızı savunduk. Bu da bir oyun planı… Kaldı ki Göztepe maçında başarıyla uygulamıştık. Hızlı çizgi adamlarımızla kontra aramış, galibiyeti kaçırmıştık. Dönelim maça… Ziya atıldığında eyvah dedim… İkinci bir Y.Malatya vakası mı yaşayacaktık? Yine rakip 10 kişi kalmıştı. Kurulu oyun planımız bozulacaktı. Birileri çıkıp “Ama o ana kadar oyuna Sivas takımı hükmediyordu” diyebilir. Saygı duyarım zira katılmam. Çünkü savunma oyununu biz istemiştik. Yukarıda da yazdım, bu şablonu 1 ay önce başarıyla tecrübe ettik. Kırmızıdan sonra Ergin’in kafası direkten döndüğünde korktuğumuz başımıza mı gelecek dedik. Devreye girmeden Bilgiç’in 2 bindirmesini Ömer kaleye sokamadı. İlk pozisyonlarımızı 45 ve 45+1’de bulmuştuk.

***

10 kişi kaldıktan sonra Erkan’ı beke, Hasan Kabze’yi ise forvet arkasından sol öne çeken Mesut Bakkal, devreye Kabze-Beykan değişikliği ile girdi. Bence son derece yanlış bir müdahaleydi. Hasan ilk yarının sonunda Ergin’e hava topu indirmişti. O top direkten dönmese hanesine asist olarak yazılacaktı. Biz ne yaptık peki? 43’de sakatlanan Serdar’ın yerine giren Çağlar haricinde herhangi kıpırdama yoktu. Ogün hoca biraz daha bekleyecekti demek ki! Çağrı ve Kayalı günündeydi. İyi işler yaptılar. Lamjed beklentileri karşılayamadı. İkinci yarı takım halinde iştahlıydık oda biraz hareketlenir gibi gözüktü ama sürdüremedi. Tom bildiğimiz Tom’un bir tık altındaydı. Berk, Malatya maçına göre daha etkili kullandı kanadını… Ömer ise yine saç baş yoldurmaya devam etti. Maç içinde iki şey dikkatimi çekti. Traore’nin bu takım için neden önemli olduğunu gösteren bir ayrıntı ilki... Elazığspor’un hücum planında Çağrı veya Kayalı ile başlayan pas trafiği Traore, Tom veya Bilgiç’le devam ederdi. Kayalı markaj altındayken bu defa Traore geriye gelip topu stoperlerden alırdı. Kayalı ise Tom’la ikili oyunlara giderdi. Traore’nin yokluğunda Lamjed statik kaldığı için Kalkan ve Yiğit uzun toplarla çıkmak istediler. Bizim oyun planımızda rakip yerleşmişken uzun topla çıkmak yoktu. John Boye ve Qumari hepsini topladılar. İkincisi Ogün hocanın dışarıdan hamle ile saha içi pozisyon rotasyonu yapamaması… Mesela Lamjed’i daha erken oyundan çıkarıp yerine Mesut’u alsaydı ve Mesut’u sağ kanada, Berk’i ise sol çizgiye gönderip, Tom’u forvet arkasına çekseydi skor bulabilirdik diye düşünüyorum. Ama yine düşünüyorum. Düşündüğümü düşünmekle kalıyorum. Ogün hocanın maç sonunda “İkinci yarıdaki oyundan memnun değilim” açıklamasına da katılmıyorum. 52, 64, 88 ve 89’da golle burun buruna gelen, rakibine pozisyon vermeyen takımına haksızlık bence… “İkinci devre işleri yoluna koymuştuk, oyuncu ve pozisyon değişikliklerini zamanında yapsaydım buradan galibiyetle dönebilirdik” deseydi daha doğru olacaktı. Demedi, yine olmadı…