EVDEKİ HESAP

Kendi saha ve seyircimiz önünde oynadığımız Şanlı Urfa maçının önemini sanırım anlatmaya gerek yoktur

EVDEKİ HESAP
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Kendi saha ve seyircimiz önünde oynadığımız Şanlı Urfa maçının önemini sanırım anlatmaya gerek yoktur. Maç öncesi dilden dile, kulaktan kulağa dolaşan tek şey taraftarımızın TRT ve gitmesi gereken diğer yerlere protestosu olacak yönünde idi. Sosyal medya da paylaşılan bu düşünce yine taraftarımızın sağduyulu hareket etmesi ile her hangi bir taşkınlığa sebep verilmeden ve rakip Urfa takım taraftarına da misafirperverlik gösterilerek centilmence sona erdi.

      Urfa ve Elazığ takımlarının öteden beri gelen dostluklarının şiddetle puana ihtiyaçları olmalarına rağmen bozulmaması iki şehir açısından zor günde ve dar günde bile yıkılmaması takdir e şayan olsa gerek.

      Maça gelince, Elazığ sporumuzun son haftalarda oynadığı olumlu futbol bu maçta da geçerliliğini korudu diyebilirim. Kâğıt üzerinde baktığımızda iki takımın bulunduğu konum bu maçın çok stres li olacağı yönünde görünse de maçın mutlak hâkimi hiç kuşkusuz ki sahada Elazığ spor takımıydı. Ayrıca dünya kadar terk edeni, sakatı, cezalısı olmasına rağmen elde kalan sağlamlar bizimdir mantığıyla sahaya çıkan Elazığ spor çeşitli şansızlıklar yaşamamış olsaydı bulunduğu liginde açık ara şampiyon olacak tek takımıydı diyebilirim.

      Sezon başından beri hedefini şampiyon olarak belirleyip bu mantıkla parayı bolca harcayan Karşıyaka takımının ligden düşmesi, Göztepe takımının ligin alt sıralarında kendine yer bulması, Urfa takımının ligde kalma şansını son haftaya bırakması bu işin hovardaca harcanan paralarla olmayacağının delilleriydi adeta.

      Maça baktığımızda, Elazığ sporun ani ve kaleye direk giden bir atağında Murat Kayalı nın son iki haftanın formda ismi Halil e alda at dercesine verdiği pasla öne geçen Elazığ spor ne yazık ki yine bir yan top, yine kaleci hatası ile Urfa takımına adeta golü hediye etti diyebilirim. Bu golle umutlanan Urfa spor, takım oyununu ve takım olma ruhunu yakalayamadığı için kendi ekseni etrafında bal üretemeyen arı misali dönüp durdu.

       Elazığ spor ise her an gol bulabileceği izlenimi vermiş olsa bile gerek Traore nin bencil oluşu, Berkin ise yetersiz kalışlarıyla aradığı golü ancak ilk yarı biterken buldu. Bu dakikada Halil in ortasına Kenan ın akıl dolu dokunuşu eklenince Elazığ spor mordigeri olarak soyunma odasının yolunu da tutmuş oldu.

      Maçın ikinci yarısında ise Urfa sporun cılız atakları sonuç vermezken, Elazığ spor bu yarıda da hem oyun hem skor olarak sahadaki üstünlüğünü sürdürünce maç bu skorla bitmiş oldu. Kısaca iki takım da hedefindeki noktayı yakalama adına bir sonraki haftayı beklemek zorunda kaldılar. 

       Pazar günü oynanan maçlara baktığımızda ise evdeki hesabın çarşıya uymadığını görmüş olduk.

       Giresun, Balıkesir ve Elazığ spor takımlarından ikisinin Play off gurubuna kalacağı kesinlik kazanırken bu takımların son maçlarında ise, Giresun sporun kendi sahasında süper lige çıkacak ikinci takım olma savaşı veren Alanya sporla oynaması, Balıkesir takımının ise kendi sahasında düşmeme mücadelesi veren Trabzon takımıyla kozlarını paylaşacak olmaları Elazığ sporumuz için kendi göbek bağını kendi kesecek demekten başka söz bırakmıyor bizlere.

      Velhasıl, bin bir türlü sıkıntılar yaşayarak geldiğimiz ligin son haftasında İnşdigerah arzu ve hedefimize ulaşmak adına Adana dan gerekli skorla döneriz diyorum. Bunu başarabilecek yüreklerin bu takımda olduğuna inanarak tek yürek, tek beden olmanın zamanı şimdidir diyorum. Allah yar ve yardımcımız olsun.