Etnik Terör Yapılanmasında Harita Belirlendi
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın askeri harekat düzenleneceğini açıkladığı Fırat nehrinin doğusunda, YPG/PKK devletleşme çabasını sürdürüyor.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın askeri harekat düzenleneceğini açıkladığı Fırat nehrinin doğusunda, YPG/PKK devletleşme çabasını sürdürüyor. Bölgede nüfus yapısını değiştirip ülkenin en zengin enerji kaynakları, tarım alanları ve su kaynaklarını kontrolüne alan örgüt, binlerce silahlı adamıyla tehdit düzeyini artırıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, dün "Fırat'ın doğusunu bölücü terör örgütünden kurtarmaya yönelik harekatımıza birkaç gün içinde başlayacağımızı ifade ettik, ediyoruz." açıklamasının ardından dikkatler bölgeye çevrildi.
Suriye'de YPG/PKK tarafından işgal edilen Fırat nehrinin doğusundaki coğrafya, 480 kilometre boyunca Türkiye’ye sınır oluşturuyor.
Sınırın Türkiye tarafındaki hatta Şanlıurfa, Mardin ve Şırnak illeri yer alıyor.
Fırat'ın batısı hariç, nehrin doğusu ile Irak sınırı arasındaki hattan güneye doğru derinleşen alan 45 bin kilometre karenin üzerinde.
Bu alan tüm Suriye topraklarının yaklaşık üçte birine karşılık geliyor.
YPG/PKK, ekim 2014'ten bu yana Fırat'ın doğusunda ABD'nin DEAŞ'a karşı hava saldırılarıyla verdiği yoğun destek ve silah yardımlarıyla yayıldı.
Teröristler nüfus yapısını değiştirdi
Fırat nehrinin doğusundaki en büyük yerleşim alanları Halep'in Aynularab, Rakka'nın Tel Abyad ve Tabka, Haseke'nin Kamışlı, Amude ve Rasulayn ilçeleri ile Deyrizor'un kuzey kesimlerinden oluşuyor.
Bu kuşakta nüfusun yaklaşık yüzde 70'ini halen Araplar oluşturuyor.
Örgüt, nüfus yapısını zorla değiştirerek, işgal ettiği alanı devletleşme sürecinde daha kolay kontrol edebilmeyi amaçlıyor.
Teröristler, çoğunluğu Arap olmak üzere Süryani, Kürt ve Türkmen sivilleri yerlerinden çıkarırken, özellikle Rakka ve Deyrizor'da DEAŞ'la çatışmalar sonrasında yerlerine dönmek isteyenleri engelliyor.
Suriyeli Aşiretler ve Kabileler Yüksek Meclisi'nin verilerine göre, YPG/PKK bugüne kadar 1 milyon 700 bin kişiyi zorla göç ettirdi.
Suriye'nin enerji kaynakları örgütün elinde
ABD destekli YPG/PKK, DEAŞ'la mücadele adı altında Suriye'nin en zengin enerji kaynaklarını ele geçirdi.
YPG/PKK'lı teröristler, 23 Eylül 2017'de petrol zengini Deyrizor ilinin kuzeydoğu kırsalındaki en büyük doğalgaz tesisi Konoko'yu ve bir ay sonra Cafra petrol sahasını ele geçirdi. Örgüt, 22 Ekim 2017'de Suriye'nin en büyük petrol sahası El Ömer'i işgal etti.
En verimli topraklar örgütte
Terör örgütü, Suriye'deki tarım arazilerinin 30 bin kilometrekareye denk gelen yüzde 60’lık kısmını kontrol ediyor.
Bu araziler, Suriye'de savaş öncesinde en fazla ürünün alındığı verimli tarım arazileri olarak biliniyor.
YPG/PKK'nın ABD desteğiyle kendi ayakları üzerinde durabilecek bir devlet kurabilmesi halinde sahip olduğu bir diğer avantaj ise tarım arazilerini sulayacak kaynaklara da hükmetmesi.
En büyük su kaynakları ve elektrik üretimi teröristlerin elinde
Örgüt, ABD'nin hava desteğiyle ilerlediği Fırat'ın doğusunda Suriye'nin en büyük üç barajını aralık 2015-haziran 2017 döneminde ele geçirdi.
Fırat nehri üzerinde, Halep’in doğusundaki Tişrin, Rakka'nın batısındaki Tabka ve Baas barajları, ülkenin elektrik ve sulama ihtiyacının büyük kısmını sağlıyor.
Suriye'nin elektrik ihtiyacının yaklaşık yüzde 70'i bu 3 barajdan karşılanıyor.
DEAŞ bitti ama PKK projesi sürüyor
ABD, bugüne kadar YPG/PKK'ya desteğinin DEAŞ'ı bitirme amaçlı kısa süreli taktik bir destek olarak gerekçelendirdi.
Ancak DEAŞ'ın Irak sınırında küçük bir alana sıkıştırılıp büyük ölçüde bitirildiği aşamada, "YPG/PKK ordusu" planını uygulamaya koydu.
ABD Genelkurmay Başkanlığı, YPG/PKK işgalindeki bölgede gerekli gördükleri 35-40 bin kişilik kuvvetin yüzde 20'sinin eğitimini tamamladıklarını duyurdu.
ABD Savunma Bakanlığı da daha öncesinde YPG/PKK üzerinden sınır muhafızları oluşturacaklarını açıklamıştı.
Son olarak ABD yönetimi, Fırat'ın doğusunda kuracağı gözlem noktaları ile YPG/PKK'yı Türkiye'nin "tacizlerinden" korumayı amaçladığını paylaşmıştı.
AA'ya değerlendirmede bulunan Türk güvenlik kaynakları, ABD'nin gözlem noktalarını örgütü Türkiye'den korumak amacıyla kurmaya başladığına dikkati çekti. Kaynaklar, ABD tarafının orta vadede YPG/PKK'yı "yerel güvenlik gücü" adı altında düzenli orduya dönüştürüp bölgede kalıcı hale getirmek istediğini vurguladı.