Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Çamlıca Camii’nde Sezen Aksu’nun 5 yıl önce yazdığı bir şarkı sözü sebebiyle ifade ettiği ‘dil koparma ve had bildirme’ söyleminin yanlış olduğunu, ülkenin Cumhurbaşkanının üslubunun bu olmaması gerektiğini Hakimiyet olarak geçtiğimiz hafta yazdığımız iki yazıyla dile getirmiştik.
Geçtiğimiz günlerde “Hakimiyet Kadar Olamadınız” başlığı ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Çamlıca Cami mihrabı önünden Sezen Aksu’ya yönelik, dilini koparmak, haddini bildirmek mealindeki sözlerinin abartılı bulduğumuzu dile getirmiş, yine Ak Parti MKYK Üyesi Yasin Aktay’ın Yeni Şafak Gazetesindeki köşesinde de bizlerin görüşlerini destekler ifadelerden bulunduğundan hareketle, bu düşüncelerin Erdoğan’a iletilmesi gerektiğini dile getirmiştik.
Geçtiğimiz gün, Hakimiyet’e Göre köşemizde “Dil Koparmak” başlığı ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Sezen Aksu’nun yazdığı şarkısı sözüne verdiği tepkiyi abartılı bulduğumuzu ifade etmiştik.
Geçtiğimiz günlerde, Sezen Aksu'nun 5 yıl önce çıkardığı şarkısından bir kesit gündeme gelmişti.
Malatya'da bir gurup vatandaş, şarkısında dini değerlere hakaret ettiği gerekçesiyle şarkıcı Sezen Aksu hakkında suç duyurusunda bulundu.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın Sezen Aksu’nun şarkısında geçen Hz. Adem ve Hz. Havva’ya yönelik “cahil” sözlerine Elazığ’dan istifa tepkisi geldi.
Sezen Aksu'ya dini değerlere hakaret ettiği için dava açılması gerektiğini belirten bazı kullanıcılar, “Hiç kimse ama hiç kimse, ne dinimize ne de değerlerimize saygısızlık yapamaz”, "Düşünce özgürlüğü adı altında, hiç kimse dini değerlerimize hakaret edemez”, “Sesi güzele değil, sözü güzele sanatçı denir”, “Beyin fukara olunca, dil ukala olurmuş” gibi tepkiler verdi.
Sezen Aksu’nun “Ben her bahar aşık olurum” dediği gibi biz basın mensupları da her yaz Hazar Gölü ve çevresinde yaşanan çevre kirliliği ile ilgili haber yaparız. Yaparız yapmasına da her yıl aynı görüntüler ve aynı manzaralardan da kurtulamayız.