ERDOĞAN İÇİN TERİM Mİ TRT Mİ?

Fatih Terim, Tarih Profesörü Ahmet Şimşirgil'in TRT de milli takım ile ilgili yaptığı yoruma sinirlenip TRT' ye küsmüş

ERDOĞAN İÇİN TERİM Mİ TRT Mİ?
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Fatih Terim, Tarih Profesörü Ahmet Şimşirgil'in TRT de milli takım ile ilgili yaptığı yoruma sinirlenip TRT' ye küsmüş.

lükse bak!..

Ahmet Şimşirgil'in futbol ile alakası olmadığını söylemiş ve pek yadırgamış durumu. Hayır, yani futbol ile ilgili yorum yapmak için illâ Erman Toroğlu olmak mı lazım? Ahmet hocanın dediklerini her kesimden insanlar olarak dedik zaten kabağı Şimşirgil'e patlatmanın manası yok. Taraftar bu, iyi oynayınca destekler, kötü performansta da eleştirir işin fıtratı bu.

7/24 klavye başında işi gücü olmayanların yaptığı yorumları, Terim’in kızına, torununa hakaret eden 13-14 yaşında ki yeni yetme çala çoçuğu ciddiye alıp da tüm taraftara küsmesini ve meseleyi kişiselleştirmesini koca Fatih Terim'e yakıştıramadım. Koca, derken de Fatih Terim' in tecrübesini değil yaşını başını kastettim.

Erdoğan geçen gün sanat ve spor dünyasının tanınmış isimlerine verdiği iftar yemeğinde, haklı olarak Arda Turan'a ve Fatih Terim'e sahip çıkmış ve milli takım oyuncumuza diğer ülke taraftarlarının ve futbolcularının önünde yapılan yuhalamayı taraftara yakıştırmadığını ifade etmişti. Şimdi ben aynı hassasiyeti milli kanalımız olan TRT'yi diğer ülkelerinde takip ettiği bir ortamda kameralar önünde şikâyet eden, suçlu bir pozisyona düşürüp ötekileştiren, Fatih Terim karşısında da göstermesini bekliyorum ve göstereceğine de inanıyorum... Milli Takım Teknik Direktörü Fatih Terim’in yine başında Türkiye kelimesiyle başlayan milli kabul ettiğimiz Türkiye Radyo Televizyon Kurumu ile girdiği husumet abesle iştigal!!!

Ayrıca Fatih Terim TRT' nin açılımını, ne anlama geldiğini ve tarihi önemini gitsin Şimşirgil hocadan ders olarak dinlesin.

Darısı Diğer Çilem’lerin Başına…

Bir ay kadar önce Uyuşturucudan, adam yaralamadan, karısına uyguladığı şiddetten sabıkalı kocasını, kendisini fuhuşa zorladığı için öldüren Çilem Karabulut’un 15 yıl hapis cezasına çarptırıldığını duyunca içimden, hukuk kendi adaletini yaratmaz ise insanlar kendi hukuklarını uygulamaya yeltenirler diye geçirmiştim.

Kadıncağız polisten koruma talebinde bulunmuş, gerekli yerlere gerekli şikâyetleri yapmış, hatta kavgalarına şahit olan komşuları bile yardım etmek yerine, gelen ses ve gürültüden dolayı bir de çilemi rahatsız etmeyin diyerek uyarmış. Vdigera ne diyeyim el birliğiyle kızı kendi hukukunu uygulamaya sevk eden herkes suçlu. Evet, bütün bunlar Çilem’in birini öldürmüş olması gerçeğini kapatmıyor, ama tahliye olmasına da biraz ürkek bir ses ile olsa da içten içe sevindiğimi söylemek istiyorum doğrusu.