Erdoğan hangisine yetişsin!
Beklenen 13 Ocak tarihi geldi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde Aile Yılı Tanıtım Programı'nda müjdelerini peş peşe sıraladı.
Bu kapsamda yeni evlenecek gençlere verilecek 150 bin TL'lik faizsiz kredi desteğinin 81 ilimizin tamamında devreye alındığını ifade eden Erdoğan, doğum yardımlarına yapılan düzenlemenin detaylarını da paylaştı.
Aile kurumu etrafında şekillenen toplumsal bilincin yüksek olduğu dönemlerde devletin de milletin de güçlü bir konuma sahip olduğunu gördüklerini ifade eden Erdoğan; “Aile yapımızı korumak, tahkim etmek, bizden sonraki kuşaklara miras bırakmak hepimizin görevidir. Eğer aileyi güçlü kılmak istiyorsak işe aile fertlerinden başlamamız gerektiği açıktır. Temel ne kadar sağlam atılırsa bina da o kadar kuvvetli olur. Aynı zamanda dayanıklı olur. Çocuklarımızın gerek aile içinde gerekse eğitim kurumları bünyesinde bilgi ile görgü ile güzel ahlakla yetişmeleri son derece mühimdir” dedi.
Tuhaf zamanlarda yaşadığımızı ifade eden Erdoğan, “Neoliberal kültür akımları sınırları aşarak dünyanın dört bir yanına nüfuz ediyor. Dijital platformlarda yer bulan diziler, filmler, yayınlar ve daha pek çok içerik çoğu zaman kültür erozyonu ve kimlik aşınması gibi telafisi zor süreçlere sebep oluyor. LGBT'nin koçbaşı olarak kullanıldığı cinsiyetsizleştirme politikalarının öncelikli hedefi ailedir ve aile kurumunun kutsiyetidir.” dedi.
Erdoğan’ın aile kurumunu koruma ve özellikle genç nesilleri sapkın akımlardan koruma noktasındaki hassasiyeti elbette önemli ve bu konuda rahatsız olduğu da çok açık. Ancak bu meseleyi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dışında çok da dert eden başka bir kurum ve oluşum da yok gibi.
Diyanet, sadece cami cemaatiyle yetiniyor ve camiye gelene din anlatıyor. Cami dışında kalan kesimlere ve özellikle gençlere ulaşma diye bir derdi yok.
Gençlik ve Spor Bakanlığı yaptığı birkaç halı saha ve gençlik merkezi ile üzerine düşeni fazlasıyla yaptığına inanıyor hatta bunun için övgü bekliyor. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ise hizmetlerini sadece dar bir alana sığdırarak çalışmalarını yapıyor. Gençlik diye bir sorun ve problemi yok.
Duyarlı vakıf ve derneklere gelince onlar da kendi taraftarlarını artırma ve mükellef sofraların hayalini kurmakla meşguller.
Gençleri anlamak, onların sorunlarına eğilmek, zararlı alışkanlıklara duçar olmuş gençleri bırakın kurtarmayı, yardımcı olma gibi bir dertleri de yok. Lakin yeri geldiğinde mangalda kül bırakmamayı da ihmal etmiyorlar.
Kısaca tıpkı bu ülke gibi, gençleri de aileyi de dert edinen tek kişi var o da Cumhurbaşkanı Erdoğan.
Nasıl tüm bu sorunlara yetişsin nasıl tek tek ilgilensin bilmiyoruz ama söylediğimiz tek gerçek şu ki Erdoğan siyasette yalnız olduğu gibi ülkeye hizmette de yapayalnız…