ERDOĞAN'DAN MÜJDE
Geçtiğimiz gün ulusa sesleniş konuşması yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İyi bir izolasyonla hastalığın yayılma hızını 2-3 hafta içinde kırarak bu süreçten olabildiğince en kısa sürede ve olabilecek en az hasarla mutlaka çıkacağız" diyerek bu illetten 2-3 hafta sonra kurtulabileceğimizin müjdesini verdi.
Ancak bu müjde şarta bağlanan bir müjde.. Sadece tek şarta bağlanan bir müjde. Nedir o şart? İyi bir izolasyon, topluluklardan arınma, sokağa çıkmama, çok gerekli olmadıkça ziyaretlerde bulunmama, eski alışkanlıklarına ara verip bir süre içerde kalma. Kısaca yan gelip yatma. Daha ne istiyoruz ki. Hep bunun hayalini kurmadık mı yıllarca. Şu işler olmasa da şöyle rahat bir uyku çeksek, istediğimiz saatte kalkıp istediğimiz saate uyusak…
Hepi topu bu bize konulan şart. Biraz sosyal izolasyon, biraz sıklıkla yaptığınız görüşme ve buluşmalardan arınma ve sonunda sahil-i selamet. Sonrası güldür, bahardır, güneşli ve güzel günlerdir.
Yeter ki sadece biraz sabredelim, belki biraz bize ağır gelse de vaktin vaciplerine ve naif bir üslupla uymamız istenen kurallarına uyalım.
Son söz yine Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan olsun: “Aydınlık yarınlar bizi bekliyor. Yeter ki ikazlara riayet edelim, sabırlı olalım, dikkatli olalım, dikkati elden bırakmayalım, kendimizin ve çevremizin temizliğine ihtimam gösterelim. Tedbir bizden, mücadele bizden, ferasetli davranmak bizden, takdir Allah'tandır"