Elazığ'ın Tarihi Neolitik Çağa Uzanan Köyü Keşfedilmeyi Bekliyor
Elazığ'ın neolitik çağa uzanan tarihi ile keşfedilmeyi bekleyen Ekinözü köyü ziyaretçilerini bekliyor.
Elazığ’ın Kovancılar ilçesinden 7 KM uzaklıkta Tunceli yolu üzerinde bulunan Ekinözü (Habap) köyü içerisinde bulunan birbirinden değerli tarihi kalıntılar keşfedilmeyi bekliyor. Köy muhtarı Hayati Sinem Fransa, Almanya, Kanada ve İngiltere başta olmak üzere yurtdışından her yıl özellikle Ermeni asıllı yüzlerce yabancı turistin köylerini ziyaret ettiğini ifade ederek köylerindeki tarihi eserlerin turizme kazandırılması ve tanıtımı için yetkililerden destek istedi.
EKİNÖZÜ HÖYÜĞÜ
Köylerinde bulunan höyüğün tarihçesinin Neolitik çağa kadar uzandığını vurgulayan Sinem “ Biz höyüğümüzü 3 bin 500 yıllık bilirdik. Arkeologların yapmış olduğu porselen çalışmalarında, testi ağzı desenlerden yaptığı çalışmalarda 7 bin 500 yıllık bir tarihi geçmişi olduğu sonucuna vardılar. Bunun açılması için gönüllü bir arkeoloğa ihtiyacımız var. Çünkü uzun soluklu bir çalışma olacak” dedi.
MANASTIR
Muhtar Sinem “Tarihi Manastırımız 8 bin m²’lik bir alana kuruludur. Manastırın iç yapılarının sağlam olduğu dönemi gören büyüklerimizden öğrendiğimize göre yaklaşık 60 odadan oluşuyormuş. Yapımı MS 800 yıllara dayanıyor. Roma İmparatorluğu’nun Hristiyanlığı kabul ettiği ilk dönemlere denk geliyor. Manastırın kendi içerisinde iç kilisesi var. En önemli özelliği ise bulunduğu dönemde Doğu’da ruhban okulu olarak faaliyet gösteren tek merkezmiş. Manastırın iç temizliği yapılırsa ilimiz turizmine çok önemli katkı sağlayacaktır. Dış duvarları ve iç kilisenin duvarları hala ayaktadır. Çok eski bir tarihi var, konum olarak da çok güzel bir yeri var. Yetkililerden manastırımız özelliklerini kaybetmeden gerekli koruma programını bir an önce başlatmalarını bekliyoruz” diye konuştu.
MERYEM ANA KİLİSESİ (SURP GATOĞİGE)
Sinem “Meryem Ana Kilisesi MS 800 yıllarda yapıldığı tahmin ediliyor. Biz köy içi kilisesi olarak ismini kullanıyoruz. Bu kilise köylülerimiz tarafından daha sonra camiye çevrilmiş ve 1950’li yılların sonuna kadar da cami olarak kullanılmıştır. Bu kilisenin tarihteki bir diğer ismi ise Deliler Kilisesi olarak geçiyor. Ermenilerden kalma bir gelenek olan mum yakma, 3-4 yaşına gelip de hala konuşamayan çocuklarını buraya getirirler. Horoz kesip mum yakıp dilekte bulunurlar. Çocukların iyileşip iyileşmediğini bilmiyorum. Ama gelenek geçmişten bugüne gelmiş hala devam ettiriliyor. Kilisenin iç temizliği yapıldı. Tavanı tamamen çöktüğü için yeniden yapılması söz konusu değil. Meryem Ana kilisemiz için proje çizdirdik. Eğer gerekli ödenek ayrılırsa kilise çelik konstrüksiyonlarla güçlendirilmiş cam bir fanus içine alınacak. Duvarları dondurulacak. Köyden çıkan tarihi eser ve taşlarla burayı köy müzesi haline getirmeyi amaçlıyoruz” diye kaydetti.
AŞAĞI ÇEŞME VE YUKARI ÇEŞME
Aşağı çeşmenin tarihçesi Elazığ Arkeoloji Müdürlüğünden gelen kişilerin taşlarında ve yapımında kullanılan harçlarda başta olmak üzere yapılan incelemelerde yapının en az bin yıllık olduğu yönünde bize görüş bildirmişlerdir. Yaklaşık 200 metre yukarısında bulunan ve yukarı çeşme diye adlandırdığımız çeşmemizin tarihi de yaklaşık aynıdır. Çeşmelerimiz 3 oluk ve 3 kubbe tarzı yapıdan oluşuyor. Mimarileri birbirine yakın olsa da yapımlarında farklı bir tarz kullanılmıştır. Yukarı çeşmemiz 1900’lü yılların başında restore edilmiş.
KOVANCILAR’DA EŞİ BENZERİ OLMAYAN PROJE İÇİN DESTEK BEKLİYORUZ
Köyün kaderini değiştirecek 100 dönümlük rekreasyon alanı projesi çizdirdiklerini kaydeden Sinem “ Biz bu projeyi Çetin Oktay Kaldırım’ın Elazığ valiliği döneminde 170 bin TL karşılığında bu projemizi çizdirdik. Diyarbakır Yüksek Anıtlar Kurulu’na gönderdik onayı alındı ve Elazığ’a geri gönderildikten sonra burada ciddi bir bütçe olduğu için Kültür Bakanlığı’na projemiz gönderildi. Projenin takibi için MHP Elazığ Milletvekili Semih Işıkver ile görüştüm. Müthiş bir projeden bahsediyoruz. İki tarihi çeşmemizin arasında 100 dönüm arazi içerisinde mesire alanı, sosyal donatılar, park ve çocuk oyun alanları ve dinlenme alanları olacak. İnsanlar pikniklerini yaparken aynı zamanda rekreasyon alanımızda bulunan tarihi Meryem Ana Kilisesi, yapımı bin 200’lü yıllara dayanan aşağı ve yukarı çeşme diye adlandırdığımız tarihi çeşmeleri ziyaret edip tadına doyulmaz sularından da içmiş olacaklar. Çevrede eşi benzeri olmayan bir projeden bahsediyoruz. Haliyle çok büyük bir bütçesi var. Sayın vekilimiz projemizi çok beğendi. Fotoğraflarını aldı ve kültür komisyonuna sunacağını söyledi. Projemizi uçuk bulanlarda oldu. Sadece köyümüzü ilgilendirmiyor Kovancılar’ın nefes alacağı bir yer oluşturmaktan bahsediyoruz” diyerek açıklamasını sonlandırdı.