Elazığ'ın Ezberleri...
Elazığ'ın öteden beri devam ettirdiği ve bozmak konusunda epey direnç sarf ettikleri klasikleri ve ezberleri var.
Ramazanda pide kuyruğuna girmek, kumandayı şeffaf poşet içine koyup bantlamak, oturma gurupları üzerine kılıf diktirmek, Gazi Caddesinde volta atmak, acıkınca köfteciler sokağına uğrayıp çayı İzzetpaşa civarındaki çay ocaklarında çay içmek…
Elazığlının siyasi ezberleri de bozamadığı sağ partiye destek olmak, milliyetçi ve muhafazakâr partilere destek vermek, gönlüne yerleştirdiği liderleri her zaman desteklemek ve onların başarıları için çalışmak.
Elazığlının gönlünde; Adnan Menderes, Süleyman Demirel, Turgut Özal, Necmettin Erbakan, Alparslan Türkeş ve Recep Tayyip Erdoğan’ın yeri bir başka, farklı ve müstesnadır.
Elazığlı kendi hemşerisi bile olsa sırf sol partiden olduğu için SODEP Genel Başkanı Aydın Güven Gürkan’ı ve Ali Özcan’ı harcar mesela… İttifak oyları olmasaydı Gürsel Erol’u bile sandığa gömecek bir ezbere ve teamüllere sahip Elazığ. Dedik ya ezber bozamamak gibi sosyolojik vakamız var bizim.
Elazığlının bu ezberlerini kolay kolay bozmaya niyeti yoktu belki ama geçmişten bugüne köprünün altından çok sular geçti.
Geçmişte fanatiği olduğu partiye bugün tepki gösteren ve tam tersi bir görüşteki partiye sıcak bakan bir Elazığ var şimdilerde.
Elazığlıların bu ezberlerini önemli oranda bozup bozmayacağı, bozdukları takdirde bunun şehrin siyasi iklim ve klasik tablosunu nasıl etkileyeceğini görmek için 14 Mayıs seçimlerini beklemekten başka şansımız ve parametremiz yok.