Elazığ Halleri

Kadim bir dostum anlatıyor 'Bayramın son günlerine doğru sık sık kullandığım stabilize  bir yolda ani bir refleks ve heyecanla olacak ki motosiklet kazası yaptım ve herhangi bir vasıta ve yayanın olmadığı yola savrularak sürüklendim.

Elazığ Halleri
TAKİP ET Google News ile Takip Et


Kolumda ve ellerimde yaralanmalar olduğu için hemen yakında bulunan Fethi Sekin Şehir hastanesi aciline gittim.

Acilden değil travma bölümünden giriş yapmam istendi ve öyle yaptım girişimi. Doktora motosiklet kazası yaptığımı söyleyince girişin “kaza” olarak girilmesi gerektiğini ifade ederek yeni bir giriş daha yaptım.  Kol ve parmaklarda olası kırıklar için röntgen çekildi ve bu arada alanda görevli bir polis doktora gelerek alkol testinin yapılması gerektiğini dile getirdi.

Doktor, biraz gönülsüz de olsa “tamam” dedi. Röntgenler çekildi, kan ve idrar tahlilleri yapıldı ve bu arada 2 saat bekledim. 

Bu süre sonunda tahlil sonuçları çıktı ve alkollü olduğum görüldü. Doktora böyle bir şeyin mümkün olmadığını ifade ederken “yemekten sonra meyve yedin mi” sorusuna muhatap oldum. Karpuz yediğimi söyleyince de “o zaman normal” dedi.

Çıkarken de polis arkadaş “bağlı bulunduğun karakola giderek ifade vereceksin” dedi.

Bayram tatili bitti ve Salı günü mahalle karakoluna giderek ifade verdim. Görevli polis hastanedeki raporu önüne koyarak “alkollüymüşüz galiba” dedi.

Ben de böyle bir durumun olmadığını ve hastanede doktorla yaptığımız görüşmeyi anlatınca “yemek sonu meyve yiyince genelde tahliller böyle geliyor” dedi ama önünde tapu gibi bir doktor raporu da bana bakıyordu.

Kendim kaza yaptım, kendim hastaneye gittim ve sonuçta “alkollü araç kullanma” resmi raporuyla kayıtlara geçtim.

Ama asıl bomba bilmediğim bir numara tarafından aranmamla yaşandı.  İsmini de vererek bir hukuk bürosundan arandığını ifade eden bayan, kazada herhangi bir yaralanma, kırık ve farklı komplikasyonlarımın  olup olmadığını soruyordu. “Hayırdır sizinle ne alaka” dediğimde de “eğer şikâyetçiyseniz davanıza bakabiliriz” dedi.

Şimdi ben motordan düşerek yerlerde süründüğüme mi yanayım, doktorun alkollü raporuna mı biteyim yoksa bu hengâmede benim telefonumun bir hukuk bürosuna nasıl ve kimler tarafından ulaştırıldığına mı yanayım.”

Arkadaşımızı dinlerken valla ben bile gerildim. 

Arkadaşın anlattıklarına bakılırsa yeni Türkiye yüzyılı için bizim bir yüzyıla daha ihtiyacımız var.

Ha bu arada sakın ola ki yemekten sonra meyve yiyip de araç kullanmayın. Kazara kaza falan yapar ve alkollü  çıkarsınız, bunun doğru olmadığını eşinize ve çocuklarınıza hele hele çevrenize asla kabul ettiremez,  töhmet altında kalırsınız ve meyve ile alkolü ayrıt edemeyen eski bir tahlil makinası sebebiyle size artık hep şüpheyle bakılır. Hani gerçekten alkol alsa sorun değil ama böyle bir zan altında kalmak da az bir şey değil..

Her şey bir tarafa da o telefon numarası hukuk bürosuna nasıl ve ne karşılığında gitti hala anlayabilmiş değiliz.