Elazığ diye bir derdimiz olsun!
Elazığ tarihi, kültürü, doğası, insanı, dolayısıyla tüm müktesebatıyla gurur duyduğumuz ve övünerek çevremize anlattığımız kadim bir şehir…
Fakat aynı Elazığ, tüm bu değerlerini yeterince tanıtamadığımızdan dolayı da özellikle turizmde çevre illere nazaran çok gerilerde kalmış bir şehir…
Neden ve nasıl bu konuma geldik bilmiyoruz ama çok net bir gerçek var ki bu şehirde turizm iyi yönetilememiş, bu alanın gerekli gördüğü konularda oldukça yaya kalınmış.
Ancak son günlerde başta Elazığ Valimiz Numan Hatipoğlu, Milletvekillerimiz, Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları’nın bu konuda bir atılım ve heyecan içinde olmaları oldukça memnuniyet ve heyecan verici bir gelişme.
Başkan Şerifoğulları’nın Harput’u değerleriyle birlikte yükselen bir turizm merkezi yapması, hizmete alınan müzeler, restore edilen binalar, cam seyir terası, peyzaj düzenlenmesi, Hüseynik yolu ve daha birçok hizmeti, Harput’u son beş yıl içinde daha çok öne çıkardı. Yine Başkan Şerifoğulları’nın gayretiyle şehir merkezinde İzzetpaşa Cami karşısındaki eski hükümet binasının Kent Müzesi haline getirilmesi de belediyemizin turizm adına önemli bir adımı oldu.
İlimiz Ak Parti Milletvekili Prof. Dr. Erol Keleş’in Harput yolu üzerinde bulunan ve kendisi de tescilli ve tarihi bir yapı olan Askeri İdadi’nin Etrnografya müzesi yapılması yönünde attığı adımlar ve bu konuda sona gelinmesi turizm konusunda iyi bir sürece girdiğimizin de somut bir göstergesi oldu.
Bu konularda, özellikle de tanıtım konusundaki eksikliklerimizi gören Ak Parti Elazığ Milletvekili Mahmut Rıdvan Nazırlı da ciddi bir adım atarak Türk Hava Yolları Genel Müdürü Prof. Dr. Ahmet Bolat olmak üzere THY’nin tüm üst düzey yöneticilerini ilimize davet ederek konu ile ilgili teknik toplantı ve gezi programı düzenlenmesini sağlayan önemli bir etkinliğin gerçekleşmesine öncü oldu.
Bu önemli adımlarla Elazığ turizmi iyi, doğru ve potansiyellerini harekete geçirebilecek bir seviyeye ulaştı.
Tüm gayretleri ve çalışmaları sahaya yansıtmakla görevli kişi ve kurumlar bu heyecanı ne kadar taşıyor, ya da taşıyacak böyle bir enerjisi var bilmiyoruz ama bunda her bir Elazığlıya da görev düştüğünü başarılı ve usta gazeteci Arif Çakmak’ın konuğu olan THY Genel Müdürü Prof. Dr. Ahmet Bolat’ın programda kullandığı bir cümleden öğrendik.
Arif Çakmak ile Elazığ turizmi ve şehrin değerleri üzerine konuşan Bolat; “Şehriniz çok güzel tarihi, turistik mekanlarınız yanında çok enfes mutfak kültürüne sahip. Ama bunu yeterince tanıtamamışsınız. Benim çok sevdiğim ve öteden beri samimiyetimin olduğu iki Elazığlı var. Biri eski Savunma Sanayi Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, biri de Milli Savunma Bakan Yardımcısı Şuay Alpay… Ben ikisinden de bugüne dek Elazığ’ın bu değerlerini ve güzelliklerini hiç duymadım. Bunları bana anlatmadılar.”
THY Genel Müdür Bolat, aslında yalın gerçeği, Elazığlılar olarak hepimizin eksikliğini tüm çıplaklığı ile yüzümüze vurdu.
Elbette kurumlar üzerine düşeni yapacak şehrin tanıtımı konusunda ama bizler de sadece vatansever, dürüst, sekiz köşe şapkanın her bir köşesindeki erdemleri taşıyan ve dost canlısı bir Elazığlı olmanın gururu ile yaşam sürmemeliyiz.
Kendi konumumuz, kendi unvanımız, kendi özel çevremiz kadar, Elazığ diye de bir derdimiz ve onu her yönüyle tanıtacak bir misyonumuz olsun.
Tıpkı Canan Karatay ve İbrahim Taşel’in hemen her fırsata yaptığı gibi…
