Elazığ'da Uzun Ve Sağlıklı Yaşamanın Sırrı: Mutlu Evlilik
Elazığ'da ve ülkemizde son dönemlerde ortalama yaşam süresinin kısaldığı yönündeki bulgular, uzmanları harekete geçirdi.
Stres, hayatımızın ger alanında etkili bir olgu. Stresli bir hayatı olan kişilerin genellikle kalp sağlığı konusunda sorun yaşadığını ileri süren uzmanlar bu konudaki araştırmalarını ve çalışmalarını derinleştirdi ve evlilik stresinin kalp sağlığı ile doğrudan ilişkili olduğunu ortaya çıkardı.
Elazığ’ın en önemli sosyal sorunlarından biri olan genç yaşlarda sigara kullanımı, aynı zamanda düzensiz ve sağlıksız beslenmek, hareketsizlik gibi faktörler kalp sağlığını olumsuz etkileyebiliyor. Ayrıca sadece sosyal değil, psikolojik etkenlerin de kalp sağlığını önemli ölçüde etkilediği biliniyor. Bütün bu bulgulara bir yenisi daha eklendi, evlilik!
Cumhuriyet’in haberine göre; Yale Üniversitesi'nden bilim insanları kalp sağlığı konusunda evliliğin etkilerini inceleyerek yeni bir bakış açısı paylaştı.
Araştırmaya göre mutlu bir evlilik kalp sağlığını iyi yönde etkiliyor. B una ek olarak mutlu evlilikleri olan hastalar kalp krizi sonrasında kendilerini daha hızlı toparlıyorlar. Bilim insanları uyumlu ilişkileri olan genç hastalarda göğüs ağrılarının ve tekrar hastaneye yatma oranlarının azaldığını tespit etti. Buna karşın geçimsiz ilişkileri olanların iyileşme süreçlerinin daha zor geçtiği kaydedildi.
Kalp rahatsızlıklarının tedavisinde evliliğin rolü ilk kez bu araştırmayla gündeme geldi. Her ne kadar kalp rahatsızlıklarının tedavisinde psikolojik ve sosyal faktörlerin etkileri önceden incelenmiş olsa da araştırmacılar bu yeni bulguların, kalp sağlığı uzmanlarının hastaların kişisel hayatlarını ve akıl sağlıklarını da dikkate alan bütüncül bir yaklaşımı benimsemelerini sağlayabileceğini düşünüyor.
ARAŞTIRMA İÇİN 1593 HASTANIN İLİŞKİLERİ İNCELENDİ
Yale Üniversitesi Halk Sağlığı Fakültesi'nde doktora yapan ve araştırmanın öncü yazarlarından olan Dr. Cenjing Zhu; ülke çapında 103 hastanede 2008-2012 yılları arasında kalp krizi tedavisi gören 18 ila 55 yaş arası 1593 hastayı inceledi. Bu hastaların tümü kalp krizi geçirdikleri sırada ya evliydi ya da ciddi ilişkileri vardı. Katılımcılardan ilk olarak geçirdikleri krizin bir ay sonrasında evliliklerinde yaşadıkları stresi birden on ikiye kadar derecelendirmeleri istendi; bir yıl sonra ise bedensel ve ruhsal sağlıkları ile sosyal ilişkileri hakkında ek soruları cevaplandırmaları talep edildi.
STRESLİ EVLİLİK HASTALARI KÖTÜ ETKİLİYOR
Evliliklerinde hafif boyutta veya hiç stres yaşamayan katılımcılara kıyasla orta düzeyde veya şiddetli stres altında olan katılımcıların yüzde 67 daha fazla göğüs ağrısı şikayetinde bulunduğu saptanırken tekrar hastaneye yatanların sayısının da yüzde 50 daha yüksek olduğu tespit edildi.
Bilim insanları katılımcıların evlilik içinde yaşadıkları stresin erkekten kadına da farklılık gösterdiğini keşfetti. Buna göre 10 kadından 4'ü şiddetli stresten muztaripken 10 erkekten sadece 3'ünün evliliklerinde şiddetli stres yaşadıkları sonucuna ulaşıldı.
New York Üniversitesi Grossman Tıp Fakültesi'nden Dr. Nieca Goldberg bu durumu şöyle yorumluyor; 'Bu çalışma kalp hastaları adına ruhsal sağlığın öneminin altını çizdiği gibi evliliklerde kadının üstündeki yükün büyüklüğü konusunu bir kez daha vurgulamış oldu.'