Elazığ'da Üretildi Dünyaya Tanıtıldı
Fırat Üniversitesi Sivil Havacılık Yüksekokulu Öğretim Üyesi Dr. Burak Tanyeri tarafından geliştirilen ve hayvanlarda Mastitis hastalığını engelleyerek özellikle süt üretiminde yaşanan büyük sıkıntıların önüne çok düşük bir maliyetle geçen cihaz hem ulusal hem de uluslararası patent alarak birçok ödüle de layık görüldü. Proje aynı zamanda Elazığ'dan üretilip Amerika'dan patent alan ilk proje olarak şehrimizin gurur kaynağı oldu.
Feyza Nur Dikici/Fırat Üniversitesi’nde son zamanlarda sağlanan teknik imkanlar, öğretim üyelerini destekleyici yönetim anlayışı ve nitelikli öğretim üyeleri kadrosunun da etkisiyle birçok başarı hikayesi yazılıyor.
Bu hikayelerden birinin yazarı da Fırat Üniversitesi Sivil Havacılık Yüksekokulu Öğretim Üyesi Dr. Burak Tanyeri oldu. Dr. Tanyeri’nin geliştirdiği cihaz gıda ürünlerinin çok büyük önem kazandığı bugünlerde özellikle inek sütünde büyük tehlike olarak görülen Mastitis hastalığının önüne geçiyor. Sadece Türkiye’de değil dünya çapında ses getiren birçok prestijli dergide yayımlanarak şimdiden birden çok ödül alan proje, hem ulusal hem de uluslararası patent alarak Elazığ’ın gururu oldu. Proje aynı zamanda Elazığ’da üretilip Amerika’dan patent alan ilk çalışma olmasıyla da dikkat çekiyor.
Muhabirlerimiz Feyza Nur Dikici ve Zöhre Atıcı, geliştirilen projeyle ilgili tüm detayları Dr. Burak Tanyeri’ye sordu. İşte merakla okuyacağınız o projenin hikayesi:
MASTİTİS HASTALIĞI NEDİR?
Mastitis hastalığı hakkında bilgiler veren Dr. Burak Tanyeri: “Mastitis hastalığı süt veren tüm canlılarda görülen meme dokusunun enfeksiyonyel bir bakteri sebebiyle oluşan reaksiyondur. Meme dokusundaki bakterilerin yüzde 70’ine sebep olan bakterilerin oluşturduğu bir hastalık. Süt hayvancılığın da oluşan ekonomik kayıpların en büyük sebebi hayvanda oluşan Mastitis hastalığıdır. Halk arasında meme körlüğü olarak adlandırılan bu hastalık süt verimliliğine engel olmaktadır. Hastalığın oluşmasına sebep olan en büyük etken bakterilerin dışarıdan süt kanallarına ulaşarak memeye nüfuz etmesidir.” şeklinde konuştu.
CİHAZIN GELİŞTİRİLME SÜRECİ
İlk olarak bir TÜBİTAK projesi ile yola çıktıklarını aktaran Dr. Tanyeri projenin geliştirilme sürecini şu sözlerle anlattı: “Veteriner Fakültesiyle birlikte yürüttüğümüz bir çalışma var, Prof. Dr. Ali Rişvanlı Hocam ve Veteriner ekibi ile bizler Mühendislik Fakültesi ekibi olarak çalıştık ve bu hastalığı önleyecek bir ürün ortaya çıkardık. Çalışmamız ilk olarak bir TÜBİTAK çalışması olarak başladı, sonrasında cihazın tasarımı ve geliştirilmesi süreci vardı bu süreci başarıyla tamamladık. Daha sonra deneysel aşamaya geçtik, bu aşamada önce organ banyosu deneyleri yapıldı. Yani bir mezbaha materyalini canlılığını kaybetmeden alınıp organ banyosunda laboratuvar da kaslardan numune alınarak kasların kasılıp kasılmadığına baktık.”
UZUN BİR DENEY SÜRECİ SONRASI GELEN BAŞARI
Tanyeri, açıklamasını şu ifadelerle sürdürdü: “Yapılan tespitler sonrasında canlı hayvanlarda denemeye başladık. Canlı hayvanlarda 3 memeyi bizim cihaza maruz bıraktık geriye kalan 1 memeyi serbest bıraktık. Sağımdan sonra yapılan ultrason görüntülerinde bizim cihazla müdahale ettiğimiz memelerde tam kapanmaların olduğu ölçüldü. Diğer memede ise 3 saat boyunca 15’er dakika arayla düzenli olarak ölçüldü ve yaklaşık 2.30 saat sonra eski halinin geri döndüğünü gözlemledik. Sonrasında uzun süre deneylerine başladık hem üniversitenin çiftliğinde hem de 6 farklı çiftlikte cihaz prototiplerini vererek uygulama başlattık.”
“SÜTÜN KALİTESİ ARTTI”
Uzun bir deney süreci sonrası başarıya ulaştıklarını kaydeden Dr. Burak Tanyeri, açıklamasının devamında: “Veteriner hekimlerimiz her sağımda gidip uygulayıp geldiler. Çalışmamız yaklaşık 6 ay sürdü. Bu çalışma sütte sütün kalitesini gösteren bir değer var ve bu değerin yaklaşık olarak 500 binden fazla olması sütlerin içilemez hale gelmesine neden oluyor. Çalışma yaptığımız 6 farklı çiftlikte somotik hücre sayısı 400 bine yakındı. Bizler cihazı uygulamaya başladıktan sonra aylık olarak ölçümlerimiz devam etti. 2 aydan sonra somotik hücre sayısının 100 bin ve 120 bin civarına düştüğünü gördük. Bu da yapılan çalışmanın memede oluşan bakteriye engel olduğu anlamına geliyor, sütün kalitesi artmış oldu. Hatta en kaliteli süt sınıfına girmiş olur ki zaten 90 binden aşağısı hatalı ölçüm olarak kabul ediliyor.” ifadelerine yer verdi.
“HER SAĞIMDA KULLANILMASI GEREKİYOR”
Cihazın kullanımıyla bakterilerin meme içerisine girmesinin engellendiğini belirten Dr. Tanyeri: “Uygulamayı bıraktık ama ölçümlerimiz devam etti, somotik hücre sayısının tekrar arttığını gözlemledik. Bu da demek oluyor ki cihazın her sağımda kullanılması gerekiyor. Temel amacımız meme kanalını kapatmak ve dışardan içeriye bakteri girmesine engel olmak. Biz bu çalışmayı bütün hayvanlar üzerinde kullanılabilir amaçlı tasarladık, hatta mastitis hastalığı varsa petshop hayvanlarında da kullanılabilir. Ama şöyle bir şey var çiftlik hayvanları ticari meta niteliği taşıdığı için daha çok büyükbaş hayvanlarda süt üreticiliği yapan çiftlikler tercih ediyor.” dedi.
“UYGUN BİR MALİYETLE ÖNEMLİ BİR SORUN ÇÖZÜME KAVUŞUYOR”
Geliştirilen proje sonrası üretilen cihazın fiyatının çok düşük olduğuna ancak cihazın kullanımıyla büyük bir maddi kaybın önüne geçildiği bilgisini aktaran Dr. Tanyeri: “Çiftlik hayvanlarında, yani damızlık süt hayvanlarında maalesef ülkemizde mastitisle ilgili tek bir yorum yapılıyor o da “hayvana nazar değdi” şeklinde oluyor. Bilimsel açıklaması olan bu hastalığı üreticiler nazar değdi, memesi körleşti diyerek yorumluyorlar. Bu yanlıştır, mastitis hastalığının çözümü var bu hastalığı tanıtmak yaygınlaştırmak en önemli konu olarak karşımıza çıkmakta. Hayvan üzerinden cihazın maliyetini düşünürsek, hastalığa yakalanan hayvan 100 bin lira çöpe gitmiş olacak. Çünkü bu hastalık hayvanda ölüme sebep oluyor ya da memesi körleşecek böyle olunca da satmak zorunda kalacak ve yine 50 60 bin lira zarar etmiş olacak. Ama 4 bine almış olduğu bir ürünle hem şimdiki ineğini hem de sonrasına alacak olacağı hayvanını kurtarmış olacak. Çünkü tasarladığımız bu ürün uzun vadede kullanılabilecek bir ürün. Zaten çok fazla hayvanı olan biri için çok fazla kârı olmuş olacaktır. Hastalığa yakalan hayvanı tedaviye gelen Veteriner Hekim antibiyotik tedavisi uygulayacak ancak bunun işe yarayıp yaramaması durumu da söz konusu ve bu tedavi döneminde süt antibiyotiklendiği için dökmek zorunda kalıyorlar.” İfadelerini kullandı.
“ANTİBİYOTİK TEDAVİSİNDEN HEM DAHA ETKİLİ HEM DE DAHA UYGUN”
Geliştirilen cihazın hastalığın tek tedavisi olan antibiyotik tedavisinden daha etkili ve daha uygun maliyetli olduğunu belirten Tanyeri: “Antibiyotik tedavisi 5 güne yakın uygulanıyor. Günlük 30 litre alınan sütten toplamda 150 litreye yakın süt boşa gitmiş oluyor. Sonrasında tedavide kullanılan ilaç ve hekim parasıyla hemen hemen bir cihaz parası gitmiş oluyor. Uzun vadede düşündüğümüz zaman koruma oranı yüksek olan bu cihazın kullanmaya değer olduğunu düşünüyorum.” şeklinde konuştu.
PROJEYE BİRÇOK ÖDÜL
Daha şimdiden birçok ödül alan proje tüm dünyada adından söz ettirmeyi başaran projeyle ilgili Dr. Tanyeri, son olarak şu bilgileri verdi: “Cihazımızın TÜBİTAK projesi bittikten sonra patent başvurusu yapıldı, cihazımızın ulusal bir patenti var. Uluslararası patenti de mevcut. Bu patentle birlikte 38 Avrupa ülkesi, Amerika, Avustralya, Kanada ve İsrail’de korumaları yapıldı. Elazığ’ın dünyaya açılmış Amerika’da bildiği kadarıyla bir tane var ama onun dışında Avustralya, Kanada gibi ülkelere açılmış ilk patentli ürün olmuş olabilir. Aynı zamanda bu ürünümüz 2021 yılında Uluslararası Buluş Fuarı’nda yarıştı ve altın madalya aldı. Kendi alanında Dünya birinciliği var, TEKNOFEST’te Türkiye ikinciliği var, Fırat Üniversitesini ilk ve tek ticarileşmiş patenti unvanı var. Amerika’da bir çok dergide yayımlandı, Almanya Üniversitesi dergisinde yayımlandı. Yayımlanan dergiler oldukça prestijli ve bilimsel dergilerdir. Geleneksel yöntemlerden çok farklı bir alanda yeni bir koruma yöntemi olarak literatüre girdik. Bu da bizler için oldukça gurur verici bir durum.”
DR. BURAK TANYERİ KİMDİR?
Dr. Öğretim Üyesi Burak Tanyeri, Fırat Üniversitesi Sivil Havacılık Yüksekokulu/Uçak Bakım ve Onarım bölümünde Asistan Profesör olarak görev yapmaktadır. 2008 yılında Fırat Üniversitesi Otomotiv Mühendisliği bölümünden mezun oldu. 2010 yılında Fırat Üniversitesi Makina Mühendisliğinde yüksek lisans eğitimini bitirdi. 2015 yılında Fırat Üniversitesi Makine Mühendisliğinde doktora eğitimini tamamladı. 2021 yılında Fırat Üniversitesi Proje Koordinasyon ve Danışmanlık Merkezi Müdürü Olarak Göreve Başladı. Çalışma alanları; yakıt sistemleri teknolojileri, içten yanmalı motorlar, sensör teknolojileri ve biyomedikal teknolojisidir. İki adet patentli ürünü olan Tanyeri’nin ayrıca dört adet de patent başvurusu bulunmaktadır. Tanyeri’nin SCI, SSCI VE AHCI indekslerine giren dergilerde yayınladığı birçok makale, bildiri, proje ve tez danışmanlığı bulunmaktadır. İyi derecede İngilizce bilen Tanyeri evli ve 3 çocuk babasıdır.