Elazığ'da öğrenciye ev yok!

2020 yılında meydana gelen Elazığ depreminin ardından şehirde büyük ölçüde ev bulma sorunu başlamış oldu. Sadece öğrenciler değil aileler de konut bulmakta zorlandı. Ancak deprem konutları yapıldıktan sonra bu sorun bir nebze giderildi ve vatandaşlar uygun fiyatlara ev bulabildi.

SORUN GİDEREK BÜYÜYOR

2023 Kahramanmaraş merkezli depremler itibariyle Elazığ’da uygun fiyata ev bulmak değil, ev bulmak bile hayal oldu diyebiliriz, zira deprem 11 ili etkiledi ve Elazığ çevre illerden büyük oranda göç aldı. Ağır hasarlı binaların yıkımıyla vatandaşların yaşadığı konut sorunu, üniversite öğrencilerinin şehre gelmesiyle boyut atladı.

Geçtiğimiz yıl üniversite öğrencilerinin yaşadığı barınma sorunu bu sene artarak devam ediyor. Emlak Uzmanı İhsan Babürhan, Elazığ’da öğrencilere verilebilecek sadece 6 daire olduğunu ve bu dairelerin özelliklerini paylaştı.

ÖĞRENCİLERİN BU DURUMDA EV TUTMASI İMKANSIZ HALE GELDİ

Uzman Babürhan: “Elazığ’da öğrenciye verilebilecek toplam 6 tane daire var. En düşük fiyatı 7 bin 500, en yüksek olan da 21 bin TL’den oluşuyor. Bu binaların yaş ortalamasına baktığımızda 30 yaş altı bina görmüyoruz. Öğrencilerin bu durumda ev tutması imkansız hale geldi. Öğrenci evi neredeyse yok oldu, bir devir sona erdi. İnşallah yakın zamanda devlet eliyle bu sorun çözülür”

6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinden büyük oranda etkilenen Elazığ’da, 10 bin 694 bina ağır hasarlı olarak kayıtlara geçti ve bunun oldukça büyük bir kısmı geçtiğimiz dönemlerde yıkıldı. Çoğunluğunun şehir merkezinde olan yıkım çalışmaları neticesinde vatandaşlar; uygun fiyatlı konut bulmak için uzun zaman harcadı ancak bu süreçte şehirde konut piyasası hızla arttı ve geçen senenin 2-3 hatta 4 katı kadar ücretlerle bile konut bulunamaz hale geldi.

“NASIL OLSA TALEP FAZLA, O ZAMAN ÖĞRENCİYE VERMEYELİM”

Ailelerin de ev bulma konusunda zorlandığı bir dönemde ev sahiplerinin tercihlerinin değiştiğini, öğrencilerin ödemekte zorlanacağı için evleri ailelere vermek istediklerini belirten Emlak Uzmanı İhsan Babürhan,

“2020 Elazığ depremi itibariyle ev bulma sorunu başladı. O zamana kadar insanlar “evimi aile tutmazsa öğrenciye veririm” mantığıyla ediyordu. Ama Elazığ depreminden birçok ev etkilendi ve ağır hasar aldı. Bu yüzden arz talep dengesizliği yaşandı. Eskiden talep azdı, ev çoktu. Bu sefer ev kalmadı, talep arttı. Bu sebeple “öğrenciye gerek yok, ödemede zorluk çekebilirler, evi kötü kullanabilirler, evde problem yaşayabiliriz. Ailelerde daha büyük bir talep var. O zaman öğrenciye vermeyelim” diye düşünmeye başladılar. O dönemde TOKİ’ler yapılmaya başlayınca evler bir nebze artmıştı. Ancak 11 ili etkileyen Kahramanmaraş depremiyle beraber Malatya, Adıyaman, Diyarbakır gibi illerden yoğun göç aldık. Aldığımız bu büyük göç, elimizdeki konut stoklarını hızla tüketmiş oldu. Bununla beraber hiç ev bulamaz olduk.

Son birkaç yıldır öğrenciye kiralık ev verdiğimi hatırlamıyorum. Çünkü ev sahipleri öğrencilerin ödeme yapmakta zorlanacağını düşünüyor. Bunun yerine talepte bulunan aileleri değerlendiriyorlar. “Nasıl olsa talep fazla, o zaman öğrenciye vermeyelim” diyorlar” şeklinde konuştu.

“6 ÖĞRENCİ BU EV İÇİN BURSUNU BİRLEŞTİRSE KİRAYI BİLE ÖDEYEMİYOR”

İzzetpaşa Mahallesi’nde bulunan bir öğrenci evinden örnek veren Babürhan, “Şu anda içerisinde bulunduğumuz ev yaklaşık 140 metrekare ve yaklaşık 35 yıllık bir daire. Ev sahibi 13 bin TL istiyor bu daire için.

Öğrenciler 2 bin TL burs alıyor. 6 öğrenci bu ev için bursunu birleştirse kirayı bile ödeyemiyor. Daha bunun yemesi, içmesi, doğalgazı, elektriği, faturaları saymıyoruz bile. Şu anki ekonomik duruma baktığımızda bir öğrenci için imkansız bir şey bu evi tutmak” dedi.

ÖĞRENCİ EVLERİ ESKİDEN BİREYİ TOPLUMA KAZANDIRIYORDU

Babürhan: “Eskiden farklı bir ilde üniversite kazanan insanlar ayrı eve çıkacağı için heyecanlanırdı. Aslında bu öğrenciler için büyük bir avantajdı. Hayatın zorluklarını öğreniyorlardı, ev idaresini öğreniyorlardı, yemek yapmayı bulaşık yıkamayı öğreniyorlardı. İlerleyen zamanlarda bir yuva kurduğunda, aile kurduğunda o zorluğu da öğrenmiş oluyordu öğrenci. Bu öğrenci evini sadece oturmak olarak görmeyelim çünkü topluma kazandırma anlamı da vardı. Sağlıklı nesiller yetişiyordu. Ama artık bütün bunlar imkansız hale geldi. Böyle olunca insanlar artık KYK’ları ve özel yurtları tercih etmeye başladı.

Şu anda devlet yurtlarının aylık ödemesi 900 TL. Sabah kahvaltısı ve akşam yemeği var. Böyle olunca da insanlar “eve çıkamıyoruz, bari yurtlarda kalalım” diyorlar” dedi.

BU SORUN NASIL ÇÖZÜLÜR?

Elazığ’da KYK yurt kontenjanlarının şehre gelecek olan öğrenciler için yetersiz oluşu ve özel yurtların da oldukça pahalı olması öğrencileri birleşip ev tutmaya yönlendirirdi, ancak günümüzde 4-5 öğrencinin bir eve çıkması bile imkansız hale geldi. Öğrenciler ne yapacak?

Sorumuza şu şekilde cevap verdi:

“Öğrenci evi sormak için gelen telefonlar oluyor. “Yurt çıkmadı, ev de bulamıyoruz. O zaman ne yapacağız, üniversite okumayalım mı?” diyorlar, gerçekten çok iyi anlıyorum. Bir özeleştiri yapalım. Biz kiralık daire vermezsek, yurt stoğumuz yetmezse, ekonomik durumdan dolayı özel yurtlara yerleşemezse bu çocuk ne yapacak?

Devlet yurtları artırılabilir. Devlet eliyle öğrenciler için daha küçük evler yapılabilir, öğrenciye kiralık ev verilmesi için destek olunabilir. Buna benzer kampanyalarla öğrenciyi topluma kazandırabiliriz” şeklinde konuştu.