Elazığ'da Alevi-Sünni İlişkilerinde Son Durum Ne?
Elazığ Cem Vakfı önceki dönem ikinci başkanlarından Cafer Yeşil 'Toplum olarak Alevi Sünni ilişkilerinde olumlu mesafeler kat edildiğini ve bu konuda bir çok önemli eşik atladık. Toplum olarak aynı noktadan geldiğimizi ve aynı hedefe gittiğimizi öğrenmeye başladık' dedi.
Hicri takvime göre Muharrem ayının birinci günüyle birlikte Alevi vatandaşlarımız 12 imamlar orucunu tutmaya başlarken Alevi dedelerinden ve kanaat önderlerinden Cafer Yeşil ile 12 imamlar orucunu neden tuttuklarını ve kendileri için önemini konuştuk. Kuran-ı Kerim’de 10 gün olarak oruç belirtiliyor. Aleviler, Hz. Hüseyin’in 10 Muharrem’de şehit edilmesinden dolayı 12 imamlar adına 2 günde ekleyerek 12 gün tutuyorlar. Bunun aynı sıra masum pak orucu olarak tabir edilen Kerbala’da şehit olan masum çocukların yüzü suyu hürmetine 3 gün önceden oruç tutmaya başlayan vatandaşlarımız da var. 13. günde oruçlarını bitirip aşurelerini yapıyorlar kurbanını kesiyorlar. Neden kurban kesiyoruz diye merak edenler olabilir? Kerbala’dan sağ kurtulup Yezid’in hasta ve 7 yıl zindanlarda tutmasına rağmen peygamberimiz Hz. Muhammed’in (SAV) soyunun ehli beytin devam etmesini sağlayan Hz. Hüseyin’in oğlu Zeynel Abidin’in kurtulmasından dolayı kurban kesip şükrediyoruz” diye konuştu.
BİRBİRİMİZE KARŞI BAKIŞ AÇIMIZ DEĞİŞTİ
Sünni ve Alevi toplumunun birbirilerine karşı bakış açılarının değiştiğini ifade eden Yeşil “ Birbirimize karşı ön yargılarımız çok şükür değişti. Sünni toplumuz artık aşure yapıp lokma dağıtıyor onlarda Muharrem ayında oruç tutuyor. Peki niye bu kadar kabul gördü? Eskiden Alevi bir kimse komşusuna aşure götürdüğünde komşu kabul ediyor daha sonra yemeden döküyordu. Çünkü; bilmiyorlardı ve yanlış anlatılıyordu. Şimdi ise o komşular kabını alıp illa yapan komşusundan aşure istiyor. Bu Türkiye’nin birçok yerinde Cemevlerinin açılmasıyla oldu. Bu oluşumla halk kenetlendi ve birbirini anlayabildi. Ön yargı kısmen yıkıldı. Bu toplum için çok önemli bir eşikti ve biz bu eşiği atladık. İkinci bir süreçte kalan ön yargılar kırılırsa toplum aynı noktadan geldiğini aynı hedefe de gideceğini görür. Alevilerde Allah’a inanıyor. Peygamber efendimiz Hz. Muhammed’e (SAV) inanıyor. Sünnilerde, Alevilerde de ehlibeyte saygı duymak var. Şuan camilerimizde ehlibeyt ile ilgili hutbeler okunuyor. Emeviler döneminde zedelenen Alevi, Sünni ilişkisi çok şükür bugün yerini birbirimizi anlamaya saygı duymaya bıraktı” diye kaydetti.
YASSI MATEM’DE DÜĞÜN YAPILMAZ YAPANIN DÜĞÜNE GİDİLMEZ
Matem günlerinde çok dikkatli davranıldığını kaydeden Yeşil “ Bütün canlıları incitmemek için gayret ederiz. Bir Alevi eline bir makas alıp gidip bağ budamaz. Bir ağaca bile kıyamaz. Hele bir cana asla kıyılmaz. Kavgalar varsa barıştırılır. Hep iyilik üzerine bir şeyler yapılır. Düğün, nişan gibi bir hususlar yapmayız. Hiç yapmıyoruz derken yapan yok mudur elbet vardır. Her toplumda iyi de vardır kötü de. Düğün yapmışlarsa gitmeyiz. Bu kural hala işliyor neden derseniz? Bu yolun kaybolmaması lazım. Bu sürecin nesilden nesile aktarılması gerekiyor. Bir canın can olabilmesi için başka bir canı incitmemesi gerekiyor” diye aktardı.
12 İMAMLARDA SU İÇMEYİZ
12 imam orucunda su içmediklerini dile getiren Yeşil “ Anadolu Aleviliğinde amaç burada su içmemek değil o tarihsel acıyı, olayı unutturmamak. Kerbala olayı kaybolmasın, unutulmasın. Niye insanlar şehit edildi. Hele ki mahzunlara neden su verilmedi gibi bu algıyı canlı tutmak” dedi.
GAZZE’DE İKİNCİ BİR KERBALA YAŞANIYOR
Kerbala olayının benzerinin hep yaşandığını kaydeden Yeşil “ İsrail’in uyguladığı katliamı din ırk fark etmeden hiçbir canlı kabul etmez. Böyle bir şey olamaz. Dünya bunu seyrediyor. Şuan Gazze’de yaşanan ikinci bir Kerbala faciasıdır. Biz bu konuda çok üzgünüz. Temennimiz İslam aleminde, Dünya’da barışın, hoşgörünün kardeşliğin yeşermesidir. Cenab- ı Hak İnşallah barış ve hoşgörü Dünya’da kılar. Artık canlar incinmez kan dökülmez diye temenni ediyorum” ifadelerini kullandı.