ELAZIĞ ZOR DEPLASMAN

 

Adana Demirspor teknik direktörü Engin İpekoğlu'nun Elazığspor maçı öncesi yaptığı konuşmada ''Elazığ, gideceğimiz en zor deplasman

ELAZIĞ ZOR DEPLASMAN
TAKİP ET Google News ile Takip Et

 

Adana Demirspor teknik direktörü Engin İpekoğlu’nun Elazığspor maçı öncesi yaptığı konuşmada ‘’Elazığ, gideceğimiz en zor deplasman.’’ şeklindeki endişesinde ne kadar haklı  olduğu maçın sonunda gayet iyi anlaşıldı.

Doğrusu Elazığspor, yeni transferlerle birlikte hem oyun kalitesinde hem de skor üretme becerisinde hayli aşama kaydetti. Bu yükseliş doğal olarak gruptaki diğer takımların dikkatini çekip, çekincelerini artırıyor. Elazığspor, ligin ilk devresinin Elazığspor’u değil artık.

Adana’daki maçta rakibine tartışmalı bir penaltı golüyle yenilen Elazığspor, hem kazanmaya devam etmek hem de rakibinden rövanşı almak adına maça iyi başlayan taraftı. Bayram Bektaş hoca, iki haftadır kazanan takımını bozmayarak rakibe göre daha bir özgüvenli başladı karşılaşmaya. İlk yarı boyunca sayısız şut ve köşe vuruşu kullanan Elazığspor, iyi futbol adına gerekli şartların çoğunu yerine getirdi. Çağrı Ortakaya ve Hamidou Traore gibi dirençli ve istekli iki orta saha oyuncusunun bulunduğu kombinasyonda eksik olan Aldin Cajic’ti. Geçen hafta Bandırma karşısında çok etkisiz kalan Aldin Cajic bu maçta da takımın hızı ve arzusuyla orantılı bir futbol ortaya koyamadı. Buna rağmen Elazığspor rakip kalede kanat oyuncularının da etkili oyunuyla golü bulabileceği hissini verdi hepimize.

Ancak 19. dakikada rakibin kullandığı köşe vuruşunda defans oyuncularımızın markaj eksikliği ve özellikle Hakan Bilgiç’in bölgesini boş bırakması ve rakibini kaçırması Tiago Bezerra’ya rahat bir kafa golü yapma olanağını sağladı. Yediği golden sonra da atak ve golü isteyen bir oyun ortaya koyan takımımız, 35. dakikada Tiago Bezerra’nın ikinci sarı kart sonrası oyundan ihraç edilmesi sonucu daha da avantajlı konuma geçti.

İKİ TAKIMIN ORTA SAHA FARKI

Orta saha mevkii oyuncuları ne kadar zeki ve üretkense o takımın kazanma ihtimali de o denli artar. Bu futbolun bilinen bir gerçeğidir. Pazar günkü maçta Elazığspor’u rakip karşısında hayli üstün konuma getiren de bu bölge oyuncularının kalitesiydi bence. Hele rakibin sayısal anlamda bir eksik kalması ibreyi tamamen bize döndürdü. Gerçi rakip 11 kişiyken de daha üstün olan ve isteyen bizdik, çünkü orta sahada rakibe karşı hayli etkin olan taraftık.

Aslında iki takımın da güçlü forvet oyuncuları olmasına rağmen, ileri uç oyuncularını golle buluşturacak onlara gol pozisyonu hazırlayacak daha da olmazsa kendisi skor üretecek oyuncular bizdeydi. Çağrı Ortakaya- Hamidou Traore -Aldin Cajic- Lamine Diarra- Yossef Yeşilmen- Tom Wellington’a karşılık rakibin Mehmet Taş- Berkay Samancı- Tiago Bezerra- Alican Karadağ ‘la oynaması maçın hakimiyetini de kontrolünü de kesin olarak bize verdi.  Hamidou Traore’nin iki, Yossef Yeşilmen’in de bir gol atması bu üretkenliğin ve futbol zekâsının bir sonucuydu.

HAMIDOU TRAORE FAKTÖRÜ

Elazığspor’un belli bir futbol ritmi yakalamış oyun anlayışında, takım organizasyonunun yanı sıra kişisel becerisiyle de gol atma becerisi yüksek oyunculara sahip olması, bugün ve gelecek adına oldukça sevindirici bir durum. Geçen hafta Lanre Kehinde bu hafta Hamidou Traore rakibi yıkan adamlar oldular. Hele gollerin, futbol zekâsıyla estetiğin birleştiği tarzda goller olması sevincimizi de gururumuzu hayli yükseltiyor.

Form grafiği yükselen ve futbol dünyasının dikkatlerini üzerine çeken kaliteli ve genç oyuncularımızı kadroda tutabilmek adına yönetim ve tüm şehir olarak elden gelen tüm çabayı göstermemiz gerekiyor. Çünkü sezon sonu kulübün kapısını çalacak çok sayıda alıcının olacağı daha bugünden belli. Dolayısıyla önümüzdeki sezon planlaması için şimdiden kollar sıvanmalı ve bu süreç takımımızın lehine işlemeli.

BİR ALKIŞ DA TARAFTARA

Tribünlerin ceza aldığı bir ortamda takımlarını yalnız bırakmamak adına hazırladıkları pankartlarla çevre inşaatların üst katlarında yerlerini alıp takıma destek olan taraftarlarımızın ve tribün liderlerinin bu yaratıcı davranışları doğrusu takdir edilecek cinsten. Hele bu görsel şovun ulusal medya organlarında genişçe yer alması takımla beraber taraftarımızın da yükselişi şeklinde değerlendirilebilir. Tabi aslolan olabildiğince tribünlerde kalmak ve takıma ve taraftara ceza aldıracak eylem ve hareketlerden mümkün mertebe uzak durmak.

OYUNCU DEĞİŞİKLİKLERİ

İlk yarıda Aldin Cajic’ten istediği verimi alamayan Bayram Bektaş hoca, oyuna Lamine Diarra’yı alarak hem doğru hem de sonuç alıcı bir hamle gerçekleştirdi. Elazığspor’un attığı üç golde de Lamine Diarra’nın belli ölçüde katkısı oldu. Ancak Berk Yıldız’ın çok daha önce oyuna alınması lazımdı bana göre. Çünkü hem rakip oyundan hayli düşmüştü hem de gördüğü kartla cezalı duruma düşen Tom Wellington’un yerine Berk Yıldız takım uyumu anlamında daha erken değerlendirilebilirdi. Çağrı Ortakaya’nın yerine Mesut Saray değişikliği ise 90.dakikadaki formalite bir değişiklikten öteye geçmedi.

EKSİKLERİMİZ

İyi futbol ve farklı galibiyete rağmen bazı eksiklerimizi göz ardı etmek geleceğimizi kurgulamada temel yanlışımız olabilir.

Bir defa maçlarımızda kullandığımız köşe vuruşu ve serbest vuruş organizasyonlarımız henüz rakipleri zorlayacak kalitede değil. Elazığspor’un duran top organizasyonu ve kenar ortalarını daha olgun bir seviyeye yükseltmesi şart. Bunu yapabilecek futbol zekâsına sahip çok sayıda oyuncumuz var çünkü.

Bir diğer eksikliğimiz oyuncularımızın kendi defans bölgemizde topla fazla oynama alışkanlığı. Bu durum rakipler açısından avantaj bizim açımızdan da tehlike arz ediyor.

Yine orta sahada kaptırdığımız toplarda hızlı gelen rakipler karşısında defan oyuncularımızın alan ve adam paylaşmalarını iyi yapmaları, dönen topları karşılayacak oyuncumuzla diğer savunma oyuncularımızın koordineli ve paylaşımcı olmaları şart.

Yan top zafiyetimiz devam ediyor. Bu bizim için en büyük eksi. Bu eksiğimizin de artık asgariye indirilmesi ve teknik heyetle oyuncularımızın bu anlamda bir beceri geliştirmesi kaçınılmaz görünüyor.

Bir sonraki yazımda buluşmak dileğiyle sevgiyle ve huzurla kalın..