ELAZIĞ'DAKİ AK PARTİLİLERİN ARASI NASIL?
Ak Parti içerisinde yaşanan olumsuzluklara zaman zaman köşemde yer verdiğimi biliyorsunuz
Ak Parti içerisinde yaşanan olumsuzluklara zaman zaman köşemde yer verdiğimi biliyorsunuz. Konuyu her gündeme getirdiğimde amacımın tartışmanın ileride daha da büyüme ihtimaliyle herkesin bu sürtüşmelerden zarar görebileceğini hatırlatmaktı.
Ülkenin referandum sürecine girmesiyle birlikte Elazığ’daki Ak Partililerin çok sorumlu davrandığını görebiliyorum. Bu çok olumlu bir gelişme.
Cumhurbaşkanımız referandum kampanyası kapsamında Elazığ’a gelmişti. Tarihi bir kalabalığa hitap eden Cumhurbaşkanımızın Elazığ’dan memnun ayrıldığını biliyoruz. Bu memnuniyetin Elazığ’daki Ak Partilileri motive ettiğini miting alanında ve devamında gözlemleyebildik.
Pazar günü Ak Parti İl Başkanı Sayın Ramazan Gürgöze ve Belediye Başkanı Sayın Mücahit Yanılmaz basın toplantısı düzenleyip referandum sürecini Elazığ’da başlattılar. Her ikisinin de referanduma makamlarının bilinciyle, uyum içerisinde hazırlandıklarını gözlemledim.
Meclisin tatile girmesiyle birlikte vekiller de sahaya inecektir. Tarihi bir süreç yaşandığı bilinciyle hareket edilirse Elazığ’da evet oylarının beklenenin çok üzerinde olacağını düşünüyorum.
Zaman zaman eleştirilerim yüzünden belki rahatsız olanlar olmuştur. Ama amacımın üzüm yemek olduğu bu yazıdan sonra daha iyi anlaşılacaktır.
16 Nisan tarihi çok önemli. Öyle ki, asla kısır çekişmelere kurban edilemez. Herkes bu bilinç ve sorumlulukla hareket etmek zorundadır.
Her kim bu sürecin bilincinde hareket etmezse kişi ve makam ayrımı yapmaksızın eleştireceğimi bilmenizi istiyorum.
Hava çok iyi. Şimdi sıra kapı kapı gezmekte…
YİNE Mİ?
Eskiden genç subaylar sık sık rahatsızlanırdı. Sistem, hukuk ve demokrasi üzere kurulmadığı için genç subayların bünyesi sürekli olarak ödem oluştururdu.
Gençler rahatsız olur, kaşarlar da darbe yapardı! Kaşar dediğim yaş ve rütbece büyük olanlar.
15 Temmuz hain darbe girişiminde bizi şaşırtan konulardan birisi de buydu. Rahatsızlık uyarısı yapılmadan tankları sokağa çıkardılar. Sonra milletin kahramanlığı ve Cumhurbaşkanımızın dik duruşu ile bu hain kalkışma önlendi.
Darbelerin tarihe gömüldüğüne tam kendimizi inandırmıştık ki, bir de ne görelim… Bu sefer de karargâh rahatsızmış.
Allah şifa versin, neleri var, bilmiyorum. Hürriyet Gazetesinden Hande Fırat’ın haberinden öğreniyoruz durumu.
Gerçi Hande sağlık haberleri yapmıyor, neden kendisine böyle bir açıklama yapılmış, doğrusu anlayamadım! Ama öğrenmemiz iyi oldu.
Ak Parti’ye yakın basın kuruluşları bu habere çok tepki gösterdi. Aslına bakarsanız ben habere iki sebepten ötürü çok sevindim.
Bir; demek ki tüm yaşananlara rağmen halen daha TSK içerisinde cunta heveslileri varmış…
İki; ya referandumda evet diyerek sürekli olarak cuntacı yetiştiren bu sisteme dur deyip, değiştireceğiz, ya da cuntacılara posta koyacak Recep Tayyip Erdoğan’ları bekleyeceğiz…
*****
Askerin sürekli rahatsız olması sanırım bulaşıcı bir durum. Ben askerdeyken aynısını yaşamıştım.
Hiç unutmuyorum… Zaten ben unuttuğum şeyleri anlatamıyorum! Neyse…
Hakikaten hiç unutmuyorum, askerliği kısa dönem yapmıştım. Bir gün iki pırpırlı rütbenin verdiği özgüvenle komutanın odasına girdim ve “Genç çavuşlar rahatsız!” dedim!
Cumhuriyetçi, ulusalcı, Kemalist, cuntacı olduğum zannıyla çok hürmet görmüştüm! Hal bu ki alayımız çırçır olmuştuk! Beklemediğim bir şekilde sonrasında kebap gibi bir askerlik yapmıştım.
Yine bir gün askerdeyken…!
Tamam tamam hadi, yazı bitti!