Ekoturizm Fantazisi

İlimizin birçok turizm potansiyeline sahip olmasına ve her yetkilinin bunu defalarca söylemesine rağmen bu alanda bir ciddi bir atılım yapmadığımız sıklıkla dile getiriliyor. Geçmişten bugüne başlatılan hiçbir projenin tamamlanarak hayata geçirilemediği ilimizde yeni bir çalışma yapılması tebessümle karşılandı.

EKOTURİZM YAPILACAK   

İlimizde tüm imkanların elverişliliğine ve başlatılmış daha kolay ve basit olan projelerin tamamlanarak sektörün hizmetine sunulma noktasındaki eksikliklerimize rağmen farklı projelere kaynak aktarılması tepkilere yol açıyor.

 Fırat Kalkınma Ajansı’nın Fırat’ı Keşfet markalaşma projesi çerçevesinde Yukarı Fırat Havzası illerinden Elazığ, Tunceli, Bingöl ve Malatya ilerinin ekoturizm değerini oluşturmak için yapılan doğa yürüyüş rotaları açma faaliyetleri tamamlandı.

FİRMA YAPTI BİZ DE MASADA BULUNDUK

Bir seyahat acentesi tarafından yapılan alan ve arazi çalışmalarının ardından sahada alınan notlar doğrultusunda bölgenin eko turizme açılması için masa başı çalışmaları gerçekleştirildi.

FKA’dan yapılan açıklamaya göre, “Malatya, Elazığ, Tunceli ve Bingöl ilerinin arazi ve alan çalışmaları, GPS verileri ve rota hakkında bilgiler içeren açıklamalar web sitesinde yayınlanarak bölgeyi ziyaret etmek isteyenlere faydalanmaları için sunulmuştur. Ayrıca bu rotaların ve il turizm haritalarının yer aldığı il tanıtım setleri FKA tarafından hazırlanarak turistlere ulaştırılmak üzere bölge otellerine verilmiştir.” denildi.

BİZ BU FİLMİ ÇOK GÖRDÜK

İlimiz, birçok zenginlikler sunan, yaz, kış, doğa, tarih, göl, kanyon, kültür ve medeniyet geçişleri adına önemli eserlere sahip olan değerleri profesyonelce turizme kazandırmışçasına ekoturizme yönelmesinin tarihi 2019 yılına kadar uzanıyor.

İşte hala Valilik sitesinde bulunan 12.11.2019 tarihli haber.

“Elazığ’ın İlk ‘Eko Köy Projesi’ Hayata Geçiyor”

Elazığ Valisi Çetin Oktay Kaldırım, İçme köyünde gerçekleştirecek eko köy projesi çalışmaları için bir takım incelemelerde bulundu.

Vali Kaldırım, İl Kültür Turizm Müdürü Ahmet Demirdağ, İl Tarım ve Orman Müdürü Turan Karahan, Fırat Kalkınma Ajansı Uzmanları, köy muhtarı ve vatandaşlarla birlikte yaklaşık beş saatlik bir saha incelemesinde bulundular.

İlimizin zengin coğrafyası ve doğal potansiyelinin büyük bir şans olduğunu belirten Vali Kaldırım; “ Eko turizm kavramı hem Türkiye hem de Elazığ’ımız için  yeni tanınan bir kavram, tabi Yukarı  ve Aşağı İçme köylerimiz bu potansiyele sahip köylerimizdir. Hem tarihi hem de doğal birikim ve güzelliğe sahip bir lokasyon olarak karşımıza çıkıyor. Bu projeyle ilgili geniş bir hazırlık süreci başlattık. Bu köyümüzle ilgili talep ve swot analizlerini yaptırdık. Ayakları yere basan, gerçekçi, ekolojik ve ekonomik sürdürülebilir bir eko turizm - eko köy üzerine dersimizi iyi çalıştık. Talep analizimizi oluştururken köylülerimize anket uyguladık. Masa başında oturarak hazırlanacak projenin çok uzun vadeli uygulanabilir olmayacağı kanaatiyle anket sonucuna göre İçme köyümüzün bu projedeki güçlü, zayıf yönlerini fırsat ve tehditlerini ortaya koyduk” ifadelerinde bulundu.

Vali Çetin Oktay Kaldırım; “ İçme Eski Belediye binasını restore edip burayı bayanlarımızın el emeği göz nuru olan ürünlerini aynı zamanda yöresel ürünlerinin satışını yapacakları bir kooperatif merkezi haline getireceğiz. Bu binanın etrafında çok sayıda tarihi evler var tabi eko köyün önemli noktalarından biri olan müze cafeleri planlıyoruz, bu evlerin mimarisine oldukça uygun görünüyor. Ama restorasyon çalışmalarında bu yapıların benliklerine dokunmadan dönüşümler yapmayı önemsiyoruz. Zaten bugün muhtarımız ve köylülerimizle birlikte inceleme yapmamızın sebebi de budur. Yukarı İçme köyünde hangi noktaya baksanız hayran kalmamak elde değil, müthiş bir doğa tarihle yoğrulmuş, hemhal olmuş bir tabiatla karşı karşıya kalmak bu proje sürecinde heyecanımızı artırıyor. Biz burada var olan her şeyi eko turizme kazandırmayı düşünüyoruz. Eski belediye otobüsümüzü yöresel ürünler satış noktası olarak planlıyoruz” dedi.

Vali Kaldırım; “ Yukarı İçme Köyünde toplam uzunluğu 6 km’ye ulaşan iki adet yürüyüş parkuru ve yine Yukarı İçme köyünden başlayıp Aşağı İçme köyüne uzanacak toplam uzunluğu 2.5 km olan üçüncü bir yürüyüş parkuru var. Yine Yukarı ve Aşağı İçme köylerimizi kapsayan, macera tutkunları için yaklaşık 4.5 km’lik bir bisiklet parkuru var. Son zamanlarda gündemde olan foto kampların en güzellerinden biri unvanını alarak Keban Baraj gölü kenarında noktalanacak olan 8 km’lik bir fotoğraf parkuru bu projenin önemli noktalarında biri olacaktır. Permakültür çiftlikleri ve hobi bahçeleri de buraları ziyaret edecek misafirlerimizi oldukça memnun edecektir. Tabi bu projedeki çalışmalar sadece bu bölge ile sınırlı kalmayacaktır. Harput’tan başlayıp İçme köyünü de içine alacak 45 km’lik bir parkurda Bisiklet Federasyonun katkılarıyla bir festival planlıyoruz. Ayrıca Uluslararası Foto Kamp düzenlemek içinde girişimlere başladık” dedi.

Vali Çetin Oktay Kaldırım daha sonra köy kahvesinde köy sakinleri ile bir araya gelerek talep, öneri ve isteklerini dinledi.

BU PROJENİN AKIBETİ NE OLDU?

2019 yılında dönemin Valisi Çetin Oktay Kaldırım tarafından başlatılan ve medyaya “Elazığ’ın İlk ‘Eko Köy Projesi’ Hayata Geçiyor” başlığıyla servis edilen projenin akıbeti merak ediliyor.

Fırat Kalkınma Ajansının da içinde olduğu eko köy projesi, Vali Kaldırım’ın anlattıklarıyla mükemmel görünen ve hafta sonlarından birçok kişinin akın edeceği bir proje olmasına rağmen neden yapılıp tamamlanmadı? Ya da yapılmadıysa sebebi neydi?

“EKO” SUZ OLSUN TURİZM OLSUN

Harput, Sivrice, Hazar Gölü, Hazarbaba Kayak Merkezi,  Palu, Keban, Baskil, kanyonlar, Karakoçan ve daha birçok tabi güzelliklere ve tarihi zenginliklere sahip ilimizin, bir turizm merkezi yapamayan anlayışın, ekoturizm gibi  sadece heveslilerinin ilgi duyacağı bir alanda zaman öldürme gibi bir lüksü olamaz.

KANYONLARIN HALA YOLU YOK

Kanyonların yolu, seyir terasları, dinlenme ve konaklama tesislerinin yapımına dair sessizliğe gömülen bir şehirde, ekosunu geçtik normal turizmin getirilmesini istediklerini ifade eden vatandaşlar, bu konuda yetkililerin duyarsızlıklarına bir anlam veremediklerini dile getiriyorlar.