EĞİTİM-BİR-SEN'İN EĞİTİMSİZLİĞİ

Hazreti Ali Efendimiz 'Söz ağızda iken sahibinin esiridir, ağzından çıktıktan sonra sahibi sözün esiri olur

EĞİTİM-BİR-SEN'İN EĞİTİMSİZLİĞİ
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Hazreti Ali Efendimiz “Söz ağızda iken sahibinin esiridir, ağzından çıktıktan sonra sahibi sözün esiri olur.” Diye buyuruyor.

Günümüzde aydın dediğimiz bazı söz bilmezler ne yazık ki bu önemli sözden hiç mi hiç ders almazlar.

Karınlarından konuşmaya devam ederler.

Karınlarından konuşanlardan biriside Eğitim- Bir- Sen Genel Başkan Yardımcısı Atilla Olçum…

Asli görevinin Atatürkçü bir nesil yetiştirmek olması gereken eğitimimizden sorumlu bu zat bakınız neler yumurtluyor.

“Kemalist ruhu, Kemalist ideolojiyi, müfredatımızdan ciddi bir şekilde arındırmalıyız” diye buyuruyor.

Buyurun buradan yakın.

Bu sözü dağdaki çoban söylese anlarımda Eğitim-Bir-Sen Genel başkan yardımcısının söylemesi eğitimimizin kimlerin elinde ve ne halde olduğunun çok acı bir göstergesidir.

Bu göstergeden sonra bu gibi eğitim kurumlarımızı dağdaki çobanların eline versek daha yararlı olur düşüncesi ağırlık kazanmaktadır.

Kendisini kınıyor ve bulunduğu makama gelmesine vesile olan Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ten özür dilemesini bekliyoruz.

Bilmem özür dileme erdemliğini gösterecek mi yoksa yarın “Sözlerim yanlış anlaşıldı” deyip Kudret Şandra  gibi kıvırtacak mı?.

Bekleyelim görelim.

Eğitimcimiz böyle olursa tabiidir ki bu ülkenin aptalı da bol olur.

İşte o aptal gillerden birisi cumhuriyetimizin kurucusu, ülkemizin kurtarıcısı Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk için “Putlaştırılmış Atatürk ivedilikle yıkılmalıdır” diyorsa aptdigerığını tescil ediyor demektir.

 

                        KUDRET ŞANDRA’NIN TORUNLARI

 

            Kudret Şandra demişken birazda ondan bahsedelim.

Biz yaştaki insanların tanıyabileceği dansçı bir aktör vardı. 1932 İstanbul doğumlu Kudret Şandra...  

Onlarca filmde rol aldı. Filmlerinde dansöz kıyafetiyle danslar yapardı.

            Aysel Tanju’dan bile iyi kıvırırdı.

            Hidayete erdi.

            Gerisi bilmiyorum.

                                                      ***

            Günümüz Türkiye’sinde Kudret Şandra ve Aysel Tanju gibi dansör veya dansözlerimiz o kadar çoğaldı ki onların hayrına unutulmaya yüz tutan bu oyuncularımız da gündemdeki yerlerini aldılar.

Günümüz deki kıvırtkanlar yılların Kudret Şandra ve Aysel Tanju’sunu mumla aratır oldular. Çünkü şimdiki dansözler eski dansözlerden çok daha fazla kıvırtıyorlar.

            Şimdiki dansözler ortaya bir söz atıyorlar ikinci günü tepkiyi görünce “Sözlerim yanlış anlaşıldı” diyerek çark ediyorlar.

            Ağızlarıyla değil de sanki karınlarıyla konuşuyorlar.

            * “Türklüğümün hiçbir faydasını görmedim”

            * “Dokuz yaşındaki kız çocuklarının evlenmesi caizdir”

* “Diz kapağının üzerini gördüğüm kızım olsa tahrik olurum” diyorlar.

Bu sözleri duyan tecavüzcü Coşkun’da  “Kırk yıllık tecavüzcüyüm bunlar gibi sapıkları görmedim” diyor.

 

                       KARNINDAN KONUŞANLAR

 

Karnından konuşanlardan biriside  “Bana biri harf öğretenin kulu kölesi olurum” sözüne karşı  "Ben daha çok cahil ve okumamış tahsilsiz kesimin ferasetine güveniyorum bu ülkede. Yani ülkeyi ayakta tutacak olanlar, okumamış, hatta ilkokul bile okumamış cahil halktır. “ diyebiliyorsa eğitim sistemimizin bittiğini veya eğitim sistemimizin eğitimsiz insanların eline nasıl geçtiğini anlamamız mümkün.

                                              *

Birileri de vardır ki hem karınlarından konuşur hem de zırvalıkta sınır tanımazlar.

“Sahabe de peygambere eşlerini ikram etti” diyerek sahabeleri pezevenklikle suçluyorsa biz bu densizi neyle suçlayalım karar sizin, takdir sizindir.

                                              *

Kudret Şandra’nın öğrencilerinin söylediklerine isterseniz devam edelim.

Her gün üçer beşer şehit verdiğimiz bu puslu günlerde şehitlerimiz toprağa düşerken ocaklarına da ateş düşüyor. Ve birisi çıkıp “Ölen askerler sırt üstü düşerse Müslüman, yüz üstü düşerse kâfir olur” diye fetva verebiliyorsa bizde bu kişi için “İşte size bir aptal daha”  diyor Aziz Nesin’e hak veriyoruz.

                                              *

 Azgınlığı başına vurmuş biriside “Çok eşlilik olsun kocama arkadaşımı tavsiye edeyim” derken yani sizde kocanıza beni tavsiye edin demeye getiriyor.

Bir başka azgında “İstiklal Marşı dinsizlerin çıkardığı bir şeydir” diyor.

Bitmiyor bir başka sapıkta bayrağımıza ve Türklüğümüze dil uzatıyor.

Diyor ki!..

“Atatürk’ten nefret ediyorum.  Sorduklarında Türküm diyemiyorum. Türkiye kelimesi beni rahatsız ediyor” 

Ve bir başkası “Türk bayrağının adı değişsin. Yeni Anayasa’da Atatürk olmasın”   diyebiliyorsa bir yerde önemli bir arıza vardır demektir ama nerede?..

Yoğurtta mı sütte mi?..

Yoğurtun ekşiliği mayanın, sütün ekşiliği ise sütün bozuk olmasındandır.

Bozuk sütten de lezzetli bir yoğurt olmaz azizim.

Yüce dinimiz dinsizlerin,

Eğitimimiz eğitimsizlerin,

Ellerinde olduğu sürece bu ülkede at izi it izine karışır durur.

Yazımızı bir atasözümüzle noktalayalım.

Atalarımızda demiş ki!..

“Asıl azmaz, bal kokmaz… Kokarsa Yağ Kokar çünkü aslı ayrandır.”

İşte o kadar.