Düşünmem Lazım!
Adını yeni duyduğumuz Elazığ Mimarlar ve Mühendisler Platformu, 31 Mart'ta yapılacak olan Mahalli idareler seçimleri ile ilgili partilere çağrıda bulunmuş ve demiş ki şehirlerin sağlıklı gelişmesi için Belediye Meclis üyeliklerinde mimar, mühendis ve şehir plancılarına öncelik verilsin.
Doğru bir talep ve istek mi? Eyvallah, çok doğru ve yerinde bir talep. Ancak şehirlerin kurulmasında, imar planlarının yapılmasında, çarpık kentleşme, güvensiz yapılar ve deprem sonunda yıkılan on binlerce binanın sorumluları kim? Bazı Mimar, mühendis ve teknik elemanlar değil mi?
Kimse tek suçu müteahhitlere yüklemesin. Elbette onların da payı vardır bu olumsuzlukta ama asıl sorumluluk, proje ve denetleme görevi mühendis ve mimarlarda.Biz bu açıklamayı, şehir ve şehrin geleceğini düşünme amaçlı değil, kendi, bünyelerinde bulunan bazı mühendis ve mimarların değişik partilerden belediye meclis üyeliği müracaatlarında mevzi kazanmak ve kendilerine paye biçmek amaçlı okuduk.
Belediye meclislerinde mimar ve mühendisler olsun ama bu isimler kendilerine değil şehrine çalışsın. Zira geçmişte bu şehrin imarına ve yapılaşmasına en büyük darbeyi vuran ve usulsüzlüklere kapı aralayanların bazı mühendis ve mimar oldukları gerçeğini biliyor bu şehir.Görevini hakkı ile yapanlar elbette vardır onlara asla sözümüz olmaz.
Meclis üyeliğini kendi çıkarlarına alet eden bir mimar ve mühendis meclis üyesi olacağına, çok teknik bilgisi olmasa da şehrine ve insanlarına duyarlı, dürüst ve ilkeli, hiçbir B planı, hesabı ve kitabı olmayan sıradan insanların meclis üyesi olması daha evla ve daha hayırlı bizler için.
Etiketli değil merhametli ve vicdanlı meclis üyelerine ihtiyacı var bu şehrin. Peki, hem etiketli hem de vicdanlı isimler yok mu bu memlekette? Düşünmem lazım, hem de çok!...