DÜŞMANDAN MÜTTEFİK OLMAZ, MUHALEFETİN YAPTIĞI DA YANINA KALMAZ!

Dönüp bakınca arkamıza neler bıraktık neler

DÜŞMANDAN MÜTTEFİK OLMAZ, MUHALEFETİN YAPTIĞI DA YANINA KALMAZ!
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Dönüp bakınca arkamıza neler bıraktık neler. Özellikle şu son 6-7 ayda milletçe yaşadıklarımız kolay değil hem de hiç kolay değil.  Peki ders çıkarıyor muyuz? Tabi ki hayır!

Yüzyıllardır aynı ihanet çemberinin içinde sıkışıp kalmışız.

Dost değil Avrupa

Dost değil Rusya

Amerika, Fransa, Almanya…

Hep aynı oyalamacalar. Müttefikimiz dediğimiz ülkelerin bizi sırtımızdan vurması ilk değil… Son değil…

Beni derinden sarsan bir fotoğraf… Başbakanımız Ankara’da şehit düşen askerlerimizin ve sivil vatandaşlarımızın anısına karanfil bırakırken yapayalnız ve tek başına. Öyle Paris Katliamındaki gibi yanında bütün dünyanın liderleri yok!

Neredeler peki?

Fransız halkının bizden bir üstünlüğü var da biz mi bilmiyoruz?

Bu saldırıyı kimin yaptığı ve niçin yaptığı apaçık ortadayken bu ülkelerin söylemleri neden hala aynı?

Ortada çok büyük bir çelişki var. Tabi biz daha kendi içimizde birliğimizi sağlayamazken dünyadan bun beklemek de yanlış olur. Hadi diyelim dünyayı geçtim. Başbakanın Yanında muhalefetten tek bir kişi bile yok. Birlik yok beraberlik yok. Bazıları rant çıkarma peşine düşmüş nasıl yapsam da suçlasam bunları yine nasıl bir çıkar sağlasam derdinde…

Yapılan açıklamalar da manidar. Daha önce terör örgütü kabul etmedikleri örgüt üzerinden devleti suçlayanlar artık gerçekten komik gelmeye başladılar. Bu milletin aklıyla oynamaktan başka bir şey de değildir.

Zaten derdi millet değil bunların. Öyle seçim zamanı çıkıp şirin görünmeye çalışırlar, atıp tutarlar zaten öyle iktidara gelmek gibi bir haydigereri de yok.

Tek amaçları koltuk kapmak…

Seçimden sonra ise kendi içlerinde bir kavgaya düşerler. Ardından biri sıyrılır bu durumdan oturur koltuğuna. Örneğin;

Sayın Kılıçdaroğlu ne yaptı? Kendi partisi içindeki sorunlar çözülür çözülmez başladı Cumhurbaşkanı’na laf söylemeye.

Eee... Başka ne yapacaktı?

Başka kimin üzerinden çıkar sağlayacaktı?

Peki, millet sormaz mı seçimden sonraki ilk bir ay neredeydin? Neden sesin çıkmıyordu?

Şimdi aynı parti ne yapıyor? “Başkanlık Sistemi” konuşulursa biz yokuz deyip masa deviriyor. Bakın siz bakın şu demokrasi aşıklarına bakın da görün milletin vereceği karardan nasıl da korkuyorlar.

 

Eğer dertleri millet olsaydı korkmazlardı milletin vereceği karardan. Kestirip atmazlardı ve bahaneler üretip devirmezlerdi anayasa masasını. Şimdi içten içe pişkin pişkin güldüklerinin görür olduk.

Ancak zamanı gelince anlayacaklar ve son gülen iyi gülecek!

Yeni anayasayı tasfiye etmeye çalışanları millet zamanı gelince öyle bir tasfiye edecek ki bunların ne konuşacak ne de anlatacak yüzü kalmayacak.

Mesela Elazığ’a bakalım… Seçimler bitti. Peki, Nerede CHP?

Bunlar Elazığ için ne yaptılar? Emniyet Müdürlüğü’nü ziyaret etmekten başka ne iş gördüler?

Seçim zamanı gelecekler yine. Bir iki aday kendini tanıtma ve kanıtlama çıkarları doğrultusunda konuşup duracak.

Şimdi neden yoklar?

Bir memlekete hizmet etmek için, bir proje üretmek için iktidar olmak mı gerekiyor?  Milletvekili olmadan proje üretilmiyor mu? Hizmet edilemiyor mu?

Derdi memleket değil bunların millet hiç değil. Evet, çok zor günler yaşıyoruz ama bu günler de geçecektir. Devletimizin kararlılığı ve milletimizin fedakârlığıyla Türkiye’nin yükselişini kimse durduramayacaktır.

Bu kadar acizliğin bedelini maalesef milletimiz ödüyor.

Yeni anayasa sorunu artık çözülmesi hayati önem taşıyan bir mesele haline gelmiştir.

Bu mesele de tek bir partinin meselesi değil, bu topraklar üzerinde yaşayan herkesin meselesidir.

Bu taşın altına elini koymayan ve elini koyanların önünü kesen herkes milletin sillesini kulağının tozunda hissedecektir vesselam...