DUAYEN GAZETECİLERDEN'' MEHMET TOPAL''

Söyleşimizin detayları şöyle

ÖNCELİKLE RAHATSIZLIĞINIZDAN DOLAYI GEÇMİŞ OLSUN DİLEKLERİMİZİ İLETİYORUZ

DUAYEN GAZETECİLERDEN'' MEHMET TOPAL''
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Söyleşimizin detayları şöyle;

ÖNCELİKLE RAHATSIZLIĞINIZDAN DOLAYI GEÇMİŞ OLSUN DİLEKLERİMİZİ İLETİYORUZ.BİZLERE MEHMET TOPAL'I TANITIRMISINIZ?
 

Teşekkürler çok daha iyiyim çok şükür...Ben,1952 yılında adına yoksulluk denen  dar çemberin parmakları arasında Aksaray'da dünyaya geldim, eski adı Yığinki..İlkokulu ben Trahom mektebinde okudum.Şimdiki Dumlupınar ilkokulu.O zaman bu hastalık çok yaygındı genel bir tarama yapılıyordu, gözlerde bu hastalığı olanlar aynı okula gidiyordu.Orada 2 sene okudum,sonra Yücel ilkokuluna gittim.Orada Çimento Fabrikası'nın lojmanlarında oturan çocuklarla arkadaş oldum aynı servisi kullandım.Neden mi?Babam da çimento fabrikasın da çalışıyordu.Çok şanslıydım çünkü,nezih arkadaşlardı.Onlardan çok şey öğrendim.

 

NEDEN GAZETECİLİK?
İçimde olan gazetecilik sevgisi hiçbir zaman bitmedi ki.Gazeteciliğe Atatürk Ortaokunda okurken okulun duvar gazetesinde yazılar yazarak başladım.Temelden hocalarımız bizi iyi yetiştirdi.Ortaokul yıllarımda  okulun duvar gazetesini Edebiyat öğretmenimin gözetiminde kalarak yönetiyordum.Okulda edebiyat ve kompozisyon dersleri iyi olan arkadaşlarımı da duvar gazetesine yazmaya teşvik ediyordum.Bu yönümü Elazığ Lisesinin duvar gazetesi üzerinde de devam ettirdim.İlk ciddi yazılarımı 1970 yılında Elazığ'da günlük olarak yayınlanan yerel ''ULUOVA'' Gazetesi'nde yayınladım.Böylece duvardan asıl sahaya ve er meydanına inmiş oldum.Büyük bir heyecanla sevgiyle yazmaya başladığım bu gazetede Muhabir,Başyazar,Köşe Yazarı ve Yazı İşleri Müdürü olarak  uzun yıllar çalıştım.Lisedeyken 1970 yılında hem okuyorum hem de duvar gazetesi çıkarıyorum aynı zamanda Sanat Okulu radyosunda program yapıyordum.Bu radyoevi Elazığ halkının tek eğlence aracıydı.Millet TRT'den çok Elazığ Radyosunu dinlerdi.Çünkü TRT yayınları net çekmiyordu. Günde toplam 3 saat yayın yapıyordum.Cemal MERAL okulun müdür yardımcısı idi.
Elazığ radyosunda da çalıştım."Gençlerle Başbaşa" adlı 20 dakikalık bir müzik ve şiir programı yapıyordum.Bu programım lise bitinceye kadar devam etti.

EFTUD DÖNEMİNİZDEN BAHSEDERMİSİNİZ?
1980'de Harput'un tarihine ve kültürüne sahip çıkmak için kısa adı EFTUD olan Elazığ Folklör ve Turizm Derneği'ni kurdum. Büyük Çarşı'nın 3.katında iki odalı bir büro tuttum masrafları cebimden karşıladım.Belediyeden arta kalan zamanları da dernekte geçiriyordum.Sürekli Harput'a bir şeyler yapmak için fikirler üretiyordum.O sırada Elazığ Halk Evi Şubesi Genel Merkez tarafından kapatılmıştı.Burada çok değerli elemanlar vardı.Her biri Harput folklöründe birer usta idiler.Hüsamettin KAYA,Halit YILAYAZ,Zülfü BİRCAN,Mustafa YALÇIN bunların arasındaydılar.Bu arkadaşlar bana gelip birleşme teklifinde bulundular.Uzun istişarelerden sonra Halk Evi elemanlarını bünyemize almış olduk.Derken;12 Eylül harekatı yapıldı.Tüm dernekler gibi ,bizim dernekte Sıkıyönetim uygulamaları kapsamında ikinci bir emre kadar kapatıldı.EFTUD başkanlığım esnasında ,Harput Kalesi'nin burcunda Türk bayrağının olmadığını gördüm ve üzüldüm.Köy Hizmetleri ile görüşmeye gittim ve kaleye asmak için bir bayrak direği yaptırmak istediğimi söyledim.İlk defa 12 metre uzunluğunda demir bir bayrak direği diktirerek, Türk bayrağımızı orada dalgalandırdık.Türk bayrağı yıllarca Harput Kalesi'nin burcunda nazlı nazlı dalgalanıp duruyor.Ziyarete gelenlere buraların bir Türk yurdu olduğunu haykırıyor.Artık Harput Kalesinin resimlerinde ve fotoğraflarında şanlı bayrağımız dalgalanmaktadır.20 yıl sonra Elazığ'a kendi alanında çok yararlı hizmetlerde bulunan Elazığ İzzet Paşa Vakfı,artık ömrünü tamamlamış olan benim diktiğim bayrak direğinin yerine son derece güzel bir kaide inşa ederek daha uzun bir bayrak direğini dikerek,bayrak yarışımıza kaldığımız yerden devam etti.

ÖLBE VADİSİ'Nİ KANAL E'DE TANITTIM

Özel televizyonlar yayına başladıktan sonra ''GÜNÜN YORUMU''adlı programım ile yine kendi imkanlarımla hazırladığım ''Elazığ Belgeselleri''ni yayınladığım Kanal E TV'de Harput'un unutulmuş bir değeri olan ÖLBE VADİSİ'ni iki saatlik bir programla halka tanıttım.Programı izleyen çok sayıda hemşerim bana'' bu vadide nereden çıktı, burası varmıydı yoksa siz mi icat ettiniz?''diye sorular yöneltiyorlardı.Konuyla ilgili Uluova Gazetesindeki yazım şöyle;Türk medyası ve Türk halkı son yıllarda ''vadi''lerle çok senli benli bir yaşam tarzını benimsemiş durumda..Bunun son örneğini ''KURTLAR VADİSİ''adlı televizyon dizisinde ve dünyayı ayağa kaldıran aynı ismi taşıyan ''KURTLAR VADİSİ IRAK''adlı sinema filminde hep birlikte görüp yaşadık.Elazığ'ın yerel televizyonlarından Kanal E'de 2006 yılının ilkbaharında tarafımdan kamuoyuna ilk defa tanıtılan bu sessiz vadinin bir diğer özelliği ise ,burasının aynı zamanda bir ''kelebekler ve papatyalar vadisi''olmasıdır.

MEZARLIKLARIMIZIN YOLLARI

Elazığ'ın Harput'ta ve Asri Mezarlıkta bulunan mezarlıklarının yollarının iyi olmadığını,mezar sahiplerinin gerek tek mezarlarına gerekse parsellerine bakmadıklarını,mezarlıkların insanı ürküten,özellikle küçük çocukları da korkutan bir yapıya sahip olduklarını her fırsatta televizyon programlarımda dile getirdim.Uluova Gazetesinde de yazdım.Basın toplantılarında Belediye Başkanlarına ilettim.Bu mücadeleye 1990 yılında başladım.Belediye Başkanı Hamza Yanılmaz ikinci dönemde Asri Mezarlıkta bir ön çalışma başlattı.Ardından Belediye Başkanlığına seçilen M.Süleyman Selmanoğlu hemşerilerimizin çilesine son noktayı koydu.Yollar asfaltla kaplandı.Artık mezarlıklarımız ağaçlandırılıyor,güller ve rengarenk çiçeklerle süsleniyor.Bitti mi? Hayır? Gidip Malatya Şehir Mezarlığını inceleyip orayı rol model almalarını hep arzu etmişimdir.
 

ELAZIĞ'IN İLK BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER BÜROSUNU ELAZIĞ BELEDİYESİ'NİN ÖZEL KALEMİNDE KURDUM...

Elazığ Belediye Özel Kalemini aynı zamanda Belediye Basın ve Halkla İlişkiler Bürosu yapmıştım.Muhabir arkadaşlarım yanımdaydılar.Gazetecilere özel olarak kucak açmış onlara destek veriyor ve gazetelerde her gün Belediye haberlerinin yayınlanmasını sağlıyordum.Belediye haberlerini de ben hazırlıyordum.

HARPUT İÇİN ''ÖLÜLER KENTİ''MANŞETİNİ İLK BEN KULLANDIM...

1990 yılında ulusal GÜNEŞ Gazetesinde Harput ile ilgili yaptığım haberlerin birinde ''ÖLÜLER KENTİ''manşetini ilk defa ben kullandım.Bu başlığı daha sonra yerel ULUOVA Gazetesinde Kanal E televizyonlarında değerlendirdim.Yazmaktaki amacım halkımızın mezarlık konusunda bilinçlenmesiydi.Halk arasında Harput'taki evliyaların ve alimlerin bulundukları mezarlıklarda defnedilmenin kendileri için ahiret aleminde yararlı olacağı şeklinde yaygın ama yanlış bir inanç vardı.Bu inanışla Harput Mezarlıklar veya ölüler kenti oldu.

 

FIRAT HAVZASI GAZETECİLER CEMİYETİ HAKKINDA BİLGİ VERİR MİSİNİZ?

Gazetecilik mesleğinin şehrimiz Elazığ başta olmak üzere Malatya,Tunceli,Bingöl ve Muş illerinde profesyonelce yapılabilmesi, gazetecilerin bölge çapında bir çatı altında örgütlü olarak toplanabilmeleri için cemiyetimizi İçişleri Bakanlığının izni ile 21 Nisan 1988 tarihinde kurdum. Cemiyetin kuruluşunda üye olarak;Günaydın Gazetesi'nin Elazığ Temsilcisi olarak ben,Uluova Gazetesinden Aydın Meral,Nurhak Gazetesinden Ahmet Kaya ve Şükrü Kacar,Elazığ Gazetesinden Coşkun Bingöl,Turan Gazetesinden İsmet Turan ve Şeref Tan yer aldılar.
Cemiyetin benden sonraki tüm yönetimlerine yardımcı olarak,birlik ve beraberlik içerisinde hareket edilmesine özen gösterdim.Yapılan bir çok kongrede Divan Başkanı olarak görev aldım.İki yıl içerisinde 6 ay kurucu başkan,kalan iki yıllık dönemi ise seçilerek başkan olarak tamamladım. yönetimden istifa ettim.

25 YIL SONRA YENİDEN BAŞKAN OLDUM..

Yıl: 2013.Benim kurucusu olduğum Fırat Havzası Gazeteciler Cemiyeti sahipsizlikten kapanma noktasına gelmişti.Kanal 23 TV'den İbrahim MENENGİÇ beni çay içmeye davet etti.Birkaç kez DETAY HABER adlı kendi programına davette bulundu.Bir ara cemiyetin durumunu anlattı.''Bu cemiyet senin bir evladındır.Kurucusu sensin.Bizlerin zamanı yok ilgilenmeye.Siz emeklisiniz gelin sahip çıkın ve cemiyeti kapanmaktan kurtarın''ricasında bulundu.EVET;FIRAT HAVZASI GAZETECİLER CEMİYETİ benim bir evladım gibiydi.Bu babalık bağından olsa gerek ki hiçbir zaman kopmadım.Sebatla cemiyetin yanında oldum.Benim ilk başkanlığımdan sonra kimler başkanlık yapmadı ki?Gazetecilikle ilgisi olmayan insanlar gelip başkanlık yaptılar.Bugün hiçbiri cemiyette değiller.Başka cemiyetlerde kendilerine yer edinmeye çalışıyorlar.Cemiyeti basamak olarak kullananlar da oldu.Bir yıl sonra seçime gittik.Epey toparlanmıştım..Niyetim başkanlığı bırakmaktı..Bırakmadılar.Yeniden 3 yıllığına başkan seçtiler.

ELAZIĞ'IN EN ESKİ GAZETESİ HAKKINDA BİLGİ VERİR MİSİNİZ?

En eski gazete Mamuretü'l Aziz Gazetesidir.Mevcut bütün nüshalarının mikrofilm ve mümkün olur ise kopyalarının temin edilerek ilimizde araştırmacıların ve ilgi duyanların faydalanabileceği merkezlere ulaştırmak benim projemin amacıydı ve tarih 2003 yılıydı.Gazete 1883'te haftalık olarak basılmıştır.Devlet eliyle basılan bu ve benzeri gazetelerin amacı,köylerde ve kasabalarda oturanların fikri gelişmelerini sağlamaktı.Çeşitli konulardaki devlet politikalarını halka iletmek olduğunu da söyleyebiliriz.

ELAZIĞ'A BASIN MÜZESİ AÇALIM

Basına yaptığım açıklama ile Elazığ'a bir ''BASIN MÜZESİ''kurulmasını istedim. Elazığ valisi Osman AYDIN'ın desteklerini beklediğimi belirttim.Elazığ'da ilk matbaa 1866 yılında Vali Hacı İzzet Paşa döneminde kurulmuştur.İlk gazete ise 1883 yılında ''Mamüret'ül-Aziz''adıyla haftalık olarak çıkarılmıştır.Buna göre Elazığ'da matbaacılığın 137,gazeteciliğin ise 133 yıllık tarihi bir geçmişi vardır.Eski gazete ve dergilerin Elazığ'da toplu bir arşivi yoktur.Nerede iseler biraraya getirelim bilimsel ve sosyal içerikli çalışmalar sırasında kullanımı kolay olsun dedim.Nüshaları Türkçe olsun istedim ama proje yarım kaldı.Gazetecilerin kullandıkları eşyaları toparlıyorum yaşayan bir müze olarak halka açılmasını ve zaman içerisinde bu tür eşyaların kime hangi yıllara ait olduğu yazılarak gelecek kuşaklara teşhir edilmesini sağlayacağız.Bendeniz eskiden görev yaparken kullandığım iki adet küçük daktilomla fotoğraf makinamı Elazığ Basın Müzesine hediye edeceğim.En eski gazeteler olan TURAN,ULUOVA,NURHAK,FIRAT gazetelerinin arşivlerini de bu müzede bulunduracağız. Medyanın herşeyden önce güçlü olması lazım her konuda..Elazığda ki yerel gazeteciler cemiyetimize sahip çıkmadılar bölündük diyebilirim..Malatyada 8 tane cemiyet var daha kötü durumdalar,bölünme iyi değil.Tek cemiyet olunca güçlü olursunuz.Bölücülükle bir yere varılmaz destek olunması lazım.Beni beğenmeyin ama projelerime destek olun diyorum..

BASIN SİTESİ'NİN KURULUŞUNDA EMEĞİNİZ VAR ANLATIR MISINIZ?
Hayatta her zaman mücadele etmesini seven,bitmek ve tükenmek bilmeyen bir enerjiye sahibim.Hizmetlerimden bir tanesi de toplu konut alanında oldu.Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde bir ilk olan 40 dairelik ''BASIN SİTESİ''nin kuruluşuna ve hayata geçirilmesine de öncülük ettim.Gazetecilerin ve yakınlarının bu siteden ev sahibi olmaları için yoğun bir çaba gösterdim.Bölge illerindeki gazeteciler konut alanında Elazığ'da yapılan bu çalışmalara hep gıpta ile bakılıyor.

BAŞKAN DERGİSİNE DE DEĞİNELİM....

Emekli olduktan birkaç yıl sonra 2003 yılında kendi yönetimim de ''Başkan''adını taşıyan bir dergi yayınladım.Dergi rekor kırdı diyebilirim,bugüne kadar Elazığ'da yayınlanan en uzun süreli dergi oldu.Aylık olarak yayınına devam eden dergimde ağırlıklı olarak;edebi.kültürel,ve ekonomik konularla,firma tanıtımlarına yer verdim.

ANADOLU LİFE DERGİSİ....

Başkan dergisinin yanına kardeş dergi eklemeyi de zaman zaman hayal ettim.Adını bile koydum.İlk sayı için örnek bir kapak bile hazırladım...Ama bir türlü yayına başlayamadık.

TELEVİZYON BELGESELLERİM;

Ferrokrom'da Türk Mucizesi,Palu Belgeseli,Harput Efsaneleri,Harput Çeşmeleri,Orcik ve Pestil Belgeseli,Ali Rıza Septioğlu Belgeseli,Mis Holding Belgeseli,Elazığ Güçbirliği AŞ Belgeseli...

KİTAPLARIM;

Çırpınırdı Karadeniz,Elazığca,Atatürk Elazığda,Elazığ Araştırmaları,Köğanklı Hafız,Kıbrıs'ta Türk Olmak,Azer'in Mezar'ı Elazığ'da,Şu Harput Dedikleri,Televizyon Belgesellerim,Günün yORUMU 1997,Günün Yorumu 1998,Günün Yorumu 2011.....

CEMİYET BAŞKANI OLARAK PROJELERİNİZ NELERDİR?

1988 yılın'da cemiyetimiz kuruldu.Projelerden biri cemiyete yer almaktı. Hala yerimiz yok halen kiradayız. Ama inşdigerah günün birinde birlik ve beraberlikte yerimizde olacak.Hazar Gölü kıyısında yer tahsis ettiler. Tatil köyü yapmak istedik.O da iç çekişmeler yüzünden geri kaldı. Yer halen duruyor.İnşdigerah projeyi gerçekleştiririz.TOKİ projemiz var 2017 yılında inşdigerah hayata geçireceğiz.Başkanımız yer tahsisi konusunda duyarlı.Basın Müzesini Harputta istiyorum.Elazığın yetiştirdiği insanları müzede eserleriyle tanıtacağız.Basın Müzemiz olsun istiyorum.Türkiye'nin 2.basın müzesi olacaktık şimdi 7.sıraya geriledik üzülüyorum..Tüm meslektaşlarımız destek olsunlar gerçekleştirelim aramızdan ayrılan hayatta olan herkesi müzeye koyacam.Basın hayatını yaşatacağız.Mekan olursa herşey kolay.....
 

SON OLARAK;

Yaptığım her işten,içinde bulunduğum her etkinlikten büyük bir lezzet aldım.Aldığım bu lezzeti de yine kendi insanımla paylaştım.Bundan da her zaman çok mutlu oldum.Bundan sonraki hayatım boyunca da insanların hizmetinde olmaya inşdigerah devam edeceğim...
 

TEŞEKKÜRLER....