Dr. Deniz: Her Yıkım Toparlanmayı da Getirir
Son yıllarda yaşanan depremlerin toplumda ciddi sıkıntılar yaşattığını, birçok insanın her an deprem olacak korkusu ile psikolojik destek aldığını ifade eden Psikiyatri Uzmanı Dr. Ömer Deniz, depremlerin yıl dönümlerinin zihinlerde yeni bir tetikleme yapabildiğini ifade etti.
Son yıllarda yaşanan depremlerinin insanlar üzerindeki etkilerinin neler olduğunu Hakimiyet Gazetesi olarak Psikiyatri Uzmanı Dr. Ömer Deniz'e sorduk.
Psikiyatri Uzmanı Dr. Ömer Deniz, gerek 2020 yılında Elazığ’da yaşanan büyük deprem gerekse 6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli yaşanan depremler sonrasında topluma ciddi anlamda bir sıkıntı yaşattığını ifade etti.
HER YIKIM, TOPARLANMAYI GETİRİR
Psikiyatri Uzmanı Dr. Ömer Deniz, Depremin ilk dönemlerinde insanların daha çok barınma, beslenme, yakınlarını kaybetme ve yaşadıkları ortamı benimsemeyenler ciddi anlamda sıkıntılar yaşadığını ifade ederek şunları söyledi;“ Bunlar depremin akut dediğimiz etkileridir. İnsanlar bir şaşkınlık yaşıyor kayıpları var, cenazesine ulaşamıyor. Evi yıkılan ve hasar görmüş daha güvenli bir barınma imkânı arıyor ve ev bulamıyor. Hepimiz bunlara tanık olduk. Vatandaşlar bir anda kiralık ev bulamaz oldu. Geçen bir yıllık sürede giderek her yıkım beraberinde bir toparlanmayı getirir. İmkânlar ölçüsünde evler onarıldı ve yeni binalar yapılmaya başladı. Ama hala yıkım sırası bekleyen binalar Elazığ’da da mevcut ki yaşanan depremde Elazığ çok fazla etkilenmemesine rağmen hala yıkımlar var.” dedi.
DENİZ: “HER AN DEPREM OLACAK” KORKUSU VAR
Ömer Deniz, “Özellikle Kahramanmaraş, Adıyaman ve Malatya gibi illerde bu durum daha yoğun yaşanmakta. Bazen diyorlar ki depremin üzerinden bir yıl geçti hala insanlar etkileniyor mu? Bugün görüştüğüm iki danışanım “her an deprem olacak” şeklinde düşüncelerinin olması duşa yalnız girememe evde yalnız kalamama ve sürekli tetikte olma durumları yaşadığını belirtti. Bir diğer vakamda her an yeni bir deprem olacak beklentisiyle mutsuzluk ve kaygı yaşayan biri olarak bize geldi.” dedi.
“DEPREMİN RUHSAL ETKİLERİ YILLAR SONRA DAHA ÇOK ETKİSİNİ GÖSTERİYOR”
Büyük travmaların doğal afetlerde insanların her zaman zihinlerinde bir tetiklenme yapabildiğini ifade eden Deniz,“ Malatya’dan görüştüğüm bir vaka, eşini bırakıp başka bir şehre yerleşmiş “ben artık dayanamıyorum, o yıkımların arasında yürürken bile o travmayı tekrar tekrar yaşıyorum” diyor. Yani yıllardır doğup büyüdüğü yeri terk edenler oldu. Binlerce kişi başka şehirlere göç etti. Başka illerde ilimize gelen insanlar oldu. Bu etkenler insanlarda yaşanan sıkıntıyı daha da arttırdı. İnsanlar tabi ki de bu depremden sonra mutsuzlaştılar. Kaygı bozukluğu, depresyon, travma ve sonrası stres bozukluğu dediğimiz tablolar neredeyse birkaç kat arttı, klinik verilerde bize bunları gösteriyor. Depremin ruhsal etkileri yıllar sonra daha çok etkisini göstermeye başlıyor. Bizler bu günlerde yıl dönümlerini yaşadık. Bu dönemler insanları etkileyen faktörlerdir. Bizler birini kaybettiysek onun ölüm yıl dönümleri, doğum yıldönümleri büyük travmaların doğal afetlerde insanların her zaman zihinlerinde bir tetiklenme yapabiliyor. Kişi kaybettiği yakınının yokluğuna alışıyor biraz daha rahatlıyor, normal yaşama geri dönüyor ama yıldönümü de o kayıpların hatırlanması ve televizyonlarda gün boyu yapılan yayınları da bizler aslında çok doğru bulmuyoruz. Elbet deki yaşanan travmaları yaşanan doğal afetleri unutmamak lazım ama bunun için saatlerce ve günlerce yayın yapmak gerekmez.” dedi.
UNUTMAMAK İÇİN YENİ BİNALARI DAHA SAĞLAM YAPMALIYIZ
Deniz, sözlerine şöyle devam etti: “Unutmamak için yeni binaları daha sağlam yapmalıyız, unutmamak budur aslında. İnsanlara yeni depremlere hazırız mesajını vermek daha iyi. Bulunduğumuz konum itibariyle istesek de istemesek de yeni depremler hep olacaktır. Bu depremlerin bazıları hafif ölçekte olacak bazı depremlerde büyük ölçekte olacaktır. Aslında unutmamak depreme hazırlıklı olmaktır, önlemler almaktır. Deprem sonrası insanların nerelerde barınacağı ve devletin organize olması çok önemli.” dedi.
“YAŞANAN DEPREMLERLE BİRLİKTE İNSANLARIMIZ DENEYİM KAZANIYOR”
Depremlerin ülke olarak bize dayanışma gücümüzün güçlendirilmesine neden olduğunu dile getiren Deniz,“ Yaşanan deprem felaketinin aslında faydaları da oldu. Organize olabilme, doğal afetleri organize etme ve başa çıkma, insanlara barınma ortamları sağlama, eğitimler için neler yapılmalı, beslenmeleri için neler yapılmalı ve ruhsal destek anlamında benzer durumlarda neler yapılacağını tecrübe ettik. Bizim için çok önemli bir deneyimde oldu aslında. Yaşanan depremlerle birlikte insanlarımız deneyim kazanıyor, hem kendi başlarına geldiğinde ne yapacağını daha iyi biliyorlar. Hem de başkalarının başına geldiğinde onlara da nasıl yardım edebilirim duygusu kişiyi güçlendiriyor. Depremler ülke olarak bize dayanışma gücümüzün güçlendirilmesine neden oldu ki bu çok önemlidir. Birlik ve dayanışma içinde olunca en büyük doğal afetlerde bile başa çıkma ve üstesinden gelme gücümüzü arttırdı. Yaralanan kişilerin bundan sonraki süreçte yıllarca etkisi sürüyor, televizyonda izledim depremde kolunu bacağını kaybeden kişiler var. Bu kişiler hep o travmayla ömrü boyunca yaşayacaklar. Bu sıkıntıyla ömürleri boyunca yaşayacak ve torunlarına kadar yansıyacak. Dolayısıyla bunlar çok önemlidir.” diye konuştu.