DERS ALINMALI

15 Temmuz darbe kalkışmasının ardından kamu güvenliği ve devletin geleceği için cemaat tipi ya da farklı oluşumlara temkinli yaklaşılması özellikle iyi niyet ve hayırlı çalışmalar gibi gösterilse de farklı amaçlara hizmet edebilme istidadı gösteren yapılanmalara karşı dikkatli olunması bekleniyor.

GÖRÜNEN AMAÇLAR TAKİYYE OLABİLİYOR

Ülkemizde birçok düşünce ve fikri oluşuma, dini cemaatlere, mezhepsel farklılıklar taşıyan birçok yapılanmaların görünen ve bilinen amaçları dışında farklı emeler taşıyabileceği, bu emeller ile ülkemizin gelişme ve kalkınmasını istemeyen çevreler, ülkeler ve küresel sermayenin amaçlarının bir noktada birleşerek ortak hareket edileceği gerçeği herkesin uyanık olmasını gerektiriyor.

DİNİ HASSASİYETLER İSTİSMAR EDİLİYOR

Dünyanın her bir yerinde insan davranışlarında en etkili faktör olan din ve dini mesajlar özellikle İslam dünyasında daha etkili olabiliyor. Toplumu kendi ideolojileri etrafında dönüştürmeye yönelik çalışma yapan grup, klik ve cemaatler genellikle İslami duyarlılığı hassas insanlara yaklaşarak amaçlarına ulaşmaya çalışıyorlar.

Önceleri salt iyi Müslüman ve iyi insan merkezli başlayan bu oluşumlar zamanla büyüyüp palazlanarak devleti kurumları içinde de ağırlıklı olmak üzere farklı bir yapılanıma içine girebiliyorlar. Devlet içindeki etkinliklerini daha da artırmak için ellerinde bulunan resmi makamları kendi çıkarları ve cemaati için kullanarak sıkıntı oluşabiliyor.

YENİ FİTNE ŞİACILIK MI?

FETÖ terör örgütünün gizli emelleri ve bunu gerçekleştirmek için kamu kurumlarına yıllardan beri sızma girişimi ve bunun sonucu darbe kalkışması devlet adamlarında cemaatlere karşı bir refleks oluşmasına sebep oldu. FETÖ’den sonra ülkemiz için en önemli tehlike olarak eski İrancıların merkezinde bulunduğu ve “Kuran Müslümanlığı” teziyle ortaya çıkan görüş olduğu ifade ediliyor. Hakkında geçmişte birçok iddiaların olduğu Mustafa İslamoğlu, bu oluşumun başını çekiyor. Hilal Tv etrafında buluşan  saf ve duru Kur’an Müslümanlığı teziyle ortaya çıkıp Peygamber efendimiz ve hadisleri reddeden bir mantaliteyi felsefelerinin temeline oturtan grubun Ak Parti üst kademesinde de güçlü olduğu dillendiriyor. Bunun en önemli göstergesi de geçtiğimiz günlerde Başbakanlık başdanışmanlığı görevine atanan Hilal Tv Genel yayın yönetmeni.

HÜKÜMETİN KİMSEYE İHTİYACI YOK

Hükümetin ve Ak Parti’nin gerek oy gerekse farklı alanda hiçbir grup ve cemaatin desteğine ihtiyaç duymadığını, ülkenin en geniş kitlesine sahip Fetullahçıların desteğini alınmadığı son üç seçimde de Ak Parti’nin daha çok güçlendiğini belirten vatandaşlar, Tayyip Erdoğan’ın kendi duruşu ve ilkeleriyle zaten birçok kesimden destek gördüğünü, destek karşılığı kamuda görev konusunda pazarlıklar yapan hiçbir cemaat ve oluşuma asla prim vermediği gibi bunu yapanlarında acilen devlet mekanizmalarından uzaklaştırılması görüşünü ifade ediyorlar.