Deprem Konutlarında Fırsatçılık Bitmiyor!
Elazığ İnşaat Müteahhitleri Derneği(ELMÜTDER)Yürütme Kurulu Üyesi Mimar Fatih Baltacı, inşaat sektöründeki önemli sorunlara ilişkin açıklamasında 2020 depremi sonrasında TOKİ'den hak sahipliği kazanan bazı afetzedelerin giriştiği usulsüzlüğe dikkat çekerek, uygun fiyatlı dairelerin satışı için yetki tanınmamasına rağmen kendi aralarında göstermelik sözleşmeler yapan kişilerin azımsanmayacak miktarda 3. kişiye devir gerçekleştirdiğini söyledi.
Elazığ'da yaşanan sektörel sorunlar ve çözüm arayışları üzerine planladıkları çalışmalarda giderek artan büyüklükte bir girdapla karşı karşıya kaldıklarını dile getiren Baltacı, sistemsel işleyişi bozan art niyetli atılımlarla mücadelenin önemini vurgulayarak, "TOKİ'nin deprem sonrasında afetzedelere tanıdığı konut imkanı ve ayrıcalığı, şehrimizdeki sürdürülebilir yaşamın tesisi için gereken bir telafi ve iyileştirme yaklaşımının tezahürüdür. Bu konutlar, depremde konutlarını yitiren vatandaşlarımızı yeniden yaşama entegre etme amacıyla inşa edilmiştir. Bu amaç, söz konusu konutlardan rant ve kâr elde edilmesini engelleyen bir kamu yararı ilkesiyle yasal ve etik olarak korunmaktadır. Çünkü böylesine yüksek miktarda konutun kısa bir sürede arzının sektörel dengeyi bozmasına yönelik tedbirlerle hareket eden TOKİ, kriz durumunda artan ihtiyacı dengelemek şiarıyla şehrimize yatırım yapmıştır. Ancak en temel ihtiyaçlardan olan barınma ihtiyacının suistimal edilmesi, zincirleme bir reaksiyon olarak yapı sektörünü ve ilişkili olduğu tüm sosyo-ekonomik kent bileşenlerini çıkmaza sokmaktadır. Hak sahipliği kazanan bazı vatandaşların TOKİ'den edindikleri konutları gelir kapısı olarak ranta dönüştürme çabası, art niyetli bir etik dışı davranış olmanın yanı sıra yasa dışıdır. Çünkü bu konutların yasal olarak satış yasağı olmasına rağmen göstermelik sözleşmeler ile gayrımeşru zeminler bulan bu kişiler, esasen tüm hak sahiplerini zan altında bırakarak ve kendi mağrudiyetlerini yaratarak bir nevi günü kurtarma çabasıyla geleceklerini riske atmaktadırlar." dedi.
KAZANÇ HIRSI, HUKUKSAL KRİZE DÖNÜŞMEMELİ
Göstermelik sözleşmeler yoluyla biçimsel olarak hukuka uygunluk sağladıklarını düşünen art niyetli hak sahiplerine uyarıda bulunan Baltacı, "Tapu satışları normal şartlarda yalnızca Tapu Müdürlüğünce veya noter sözleşmeleri ile mümkündür. Söz konusu gayriresmi ve gayrı ahlaki satışlar için yapılan sözleşmeler hukuksuz ve geçerliliği olmayan birer belge niteliğindedir. Konuya çözüm üretmek, aynı zamanda mağduriyetleri gidermek için atılmış bir adım olacaktır. Nitekim vatandaşların mağduriyeti gözetilip devletin belirlediği uygun daire fiyatlarını bir gelir kapısı görmek yalnızca müteahhitlik sektörü için değil, konut arzına ihtiyaç duyan kent dinamiği için de ciddi bir çıkmaz demektir." ifadelerini kullandı.
Açıklamasında yasal satış modellerine de başlıklar halinde yer veren ELMÜTDER Yürütme Kurulu Üyesi Mimar Fatih Baltacı, “Gayrimenkul alım satımında esas olan tapu devridir. İstisnası da noterden yapılacak olan satış vaadi sözleşmeleridir. Satış vaadi yapabilmek için o tapuda hak sahibi olmak esastır. Aksi halde noterden yapılan satış vaadi ile kişinin hak sahibi olmayan kişiden tapu talep etmesi mümkün değildir. Henüz tapu ile hak sahibi kılınmayan kişilerin yaptıkları satış vaadi sözleşmeleri, bu sözleşmelerde devir yetkisi yok ise mümkün değildir. Satış vaadinde devir yetkisi var ise bu kişilerden devir alınan hak ileride tapu oluştuğunda talep edilebilir. Ancak devir yasağı olan sözleşmelerde hak sahibi olunmayacağı için bu hem hukuki olarak kabul edilmeyecek hem de pratikte kişi birden fazla kişiye devrederse bu şekilde ciddi bir suçlar oluşacaktır” şeklinde konuştu.
KAMUSAL DENETİM VE ETİK BİLİNCİ GÜÇLENMELİ
Mevcut konut krizine yönelik çözüm önerilerini aktaran Baltacı, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"TOKİ’nin afetzedelere verdiği dairelerin taksitleri ödense dahi 18 yıl boyunca satışa konu edilmesi engellenmelidir. Bu sorun Elazığ özeline indirgenmeden, 2023 depreminden etkilenen 11 ilimizi de kapsayarak değerlendirilmelidir. Çünkü benzer bir yasadışı konut ekonomisinin söz konusu illerimizde de meydana gelmesi yüksek ihtimaldir ve mevcut mağduriyetleri çözümsüzlüğe sürüklemesi ise neredeyse kesindir. Bunun için yasal otoriteler dışında meslek kuruluşları, sivil toplum ve vatandaşların dayanışmasıyla kamusal denetim ve vicdan denetimi inşa etmemiz gerekiyor. Kamusallık bilinci olmadan, bu tarz meselelere çözüm bulmamız zor. Demokratik bir etik sistem için Elazığ'a duyarlılık gerekiyor. Bunun için gördüğümüz yanlışları ortak çözüm tabanında doğrulara dönüştürmeliyiz.".
Kamusal müzakere ve denetim sistemini merkeze alan çözüm için yetkililere çağrı yapan Baltacı, ivedi bir şekilde kolların sıvanmasının ve kapsamlı kararnamelerin çıkarılıp yürürlüğe girmesinin gerektiğini ifade ederek sözlerini sonlandırdı.