DEPREM'E HAZIR MIYIZ?
''SESİMİ DUYAN VAR MI?''
Bu söylem kulaklarımızdan girip soğuk bir taş gibi bağrımıza oturalı epey yıl oldu
''SESİMİ DUYAN VAR MI?''
Bu söylem kulaklarımızdan girip soğuk bir taş gibi bağrımıza oturalı epey yıl oldu. Gecenin karanlığında yıkılan binalar altında, koca taş duvarlar arasında kalmış bir canlı arayan yardım ekibinin ilk sözleri olarak hafızamızda yer edinmişti.
İşte o günlerde Türkiye belki de ilk defa binaların sağlamlılığını meşhur müteahhit Veli Göçer’in evlerini baz alarak sorgulamaya başlamıştık.
Zaten ev alırken 1999 yılı öncesi ve sonrası diye bir tabir de o günlerden bize kalan bir miras gibi emlak alanında yerini aldı.
Deprem bir gerçek. Bu öyle bir gerçek ki, tıpkı yabancı dil eğitimi gibi çok fazla konuşulmadıkça unutulan, ama sarsıntı ile tekrar hafızalara kazınan bir gerçeklik.
Tabi 1999 yılında Marmara, 2010 yılında Elazığ Palu/Gökdere ve 2011 yılında ise Van ilimizde yaşanan depremler bize yine/yeniden deprem gerçeğini ortaya koysa da, bir süre sonra depremzedeleri acılarıyla baş başa bırakarak bu gerçekliği unutuverdik.
İlimiz de bu gerçekliğin en gerçek kısmında yer alan bir konumda. Depremin soğuk nefesini 2010 yılında yaşamış olsak da, aradan geçen onca yıla rağmen somut bir adım atmış sayılmayız.
Kentsel dönüşüm noktasında Elazığ’da ciddi adımlar atılmaması olası bir depremde yaşanacak can kayıplarının artması anlamını taşımaktadır. Elazığ merkez mahdigereler içerisinde bulunan binalar ne yazık ki uzun bir mazisi olan yorgun binalardan oluşmakta. Özellikle İzzetpaşa Mahdigeresini, Nailbey Mahdigeresini buna en açık örnek olarak vermek mümkün. Biraz daha kenar mahdigerelere gidecek olursak Yenimahdigere’nin üst kısımlarında bulunan ve halk arasında kanal üstü olarak tarif edilen mahdigerelerimiz, Kesrik, Kızılay, Yıldızbağları, Aksaray gibi mahdigerelerimizde bulunan tek katlı müstakil binalarımız da önemle tehlike arz etmektedir.
Tabi deprem oluşu itibari bilinmeyen bir coğrafik olay. Bir anda büyük bir deprem ile karşılaşmak mümkün. Uzmanlar tarafından yapılan incelemeler ve ortaya çıkan tahminler de Elazığ’da her an deprem olma olasılığının büyük olmasıdır.
Hal böyle olunca kentsel dönüşüm noktasında en önemli kentlerin başında Elazığ geliyor diye biliriz.
Kentsel dönüşüm hükümet programıdır elbette. Bu program hükümetin belirli plan çerçevesinde işlemektedir. İşte bu noktada ilimiz yöneticileri ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri bu konunun önemini projelendirerek doğru bir anlatım ile gerekli yerlere iletme mecburiyetindedir.
İlimizin diğer iller gibi elbette ki sorunları var. Sorunsuz şehir de yoktur elbet. Lakin en önemli sorunu ne derseniz burada ilk sırada kentsel dönüşümü ortaya koya biliriz.
Belki sanayi, turizm, spor zamanla olur ama insan hayatı gidince bir daha yerine gelmiyor. Deprem de ne zaman olacağını bilmediğimiz bir gerçeklik ise, en önce depremden korunma yollarına çözüm bulmak gerektiğini düşünmemiz gerek.
Şimdi başta ilimizin değerli yöneticileri başta olmak üzere, her hafta belirli aralıklarla bir araya gelip toplantılar yapan sivil toplum kuruluşu yöneticilerimiz olmak üzere ilgili tüm büyüklerime seslenmek istiyorum…
Deprem ve kentsel dönüşüm konusunda ‘’SESİMİ DUYAN VAR MI’’?